Merhabalar. Bölümler şu an düzenleme aşamasındadır.Boşuna neydim değil ne olacağım diyeceksin dememişler. Şu anki durumum tam anlamıyla bu atasözüyle özleşmişti. Bir saat yanımdaki çocuğa evinde kalabilmek için dil dökmüştüm. Şimdiye kadar eve edilen hiçbir daveti kabul etmemişken bu kez gönüllüden öte ısrarcı bir misafirdim. En son gelinliğime sıkıştırdığım param karşılığında beni evine kabul etmişti. Tabii bir süreliğine...
Eminim ki size çok saçma geliyordur. Yani sen düğününden kaç, bir arabaya bin, ve adamın evine git. Çok saçma değil mi? Evet ben de bunu bir kitabın satırlarında okuyor olsaydım veya bir internet dizisinin bir parçası olsaydı "Ne saçma bu yahu!" derdim. Ancak bu benim gerçeğimdi çünkü başka bir çarem yoktu. İşte insan çaresiz kaldığında her şeyi yapabilirdi. Kabul ben de arabada tık tık giderken hâlâ aklımı yiyip yemediğimi düşünüyordum. Tanımadığım birinin arabasında olmak... Her şeye rağmen tanımadığım ve sevmediğim birinin kollarında olmaktan iyiydi sanırım. İşte bu noktada her şeyi artısı ve eksisiyle değerlendirmek gerekiyordu. Ve ne yazık ki bu durum kötünün iyisiydi.
''Eee kaçak gelin anlat bakalım hikayeni.''
Sesi de en az kendisi kadar çekiciydi güzel gözün.
''Anlatacak bir şey yok. Düğünümden kaçtım işte." Dedim sanki her gün yaptığım bir aktiviteymiş gibi.
''Siz kızlar evlilik diye çıldırmaz mısınız ?''
''Orası öyle ama aşık olduğumuz adamla evlenmek için çıldırırız. Bir kaç sefer gördüğümüz hıyarağasının tekiyle değil.''
Selim benim için tam anlamıyla bir hıyarağasıydı. Tipsiz diyemezdim, ortalamalarda bir yerdeydi, zengindi hatta fazlasıyla zengindi, fakat gel gelelim ki hiçbir zaman o zenginliğini içinde yaşamazdı. Onunla bir yere gitmekten nefret ederdim. Zengin ya beyefendi hemen başlardı etrafa emirler yağdırıp garsonları azarlamaya. Onun yanındayken garsonlardan çok ben yerin dibine girerdim. Her şey onun sanırdı. Ben buranın parasını veriyorsam benimle ilgilenecekler kafasındaydı. Tamam yemeğin parasını veriyorsun da garsonu satın almıyorsun ki. İşte evliliğimizde böyle oldu. Kendince karara varıp emir yağdırdı. Sanmayın ki sevgiliydik evlendik. Asla onun gibi biriyle sevgili olmazdım. Prensiplerime tersti bir kere. Aman haspam dediğinizi duyar gibiyim ancak Selim'i tanımadan beni anlayamazdınız. Hem her şeyi yok saysak bile ,ki zor, ama yine de kim hiç tanımadığı, sevmediği biriyle zorla evlenmek isterdi ki?
''Şu an sana özendim biliyor musun? Ben hayatın monotonluğundan sıkılmışken sen ekşını bol yaşıyorsun.''
''Ne güzel ama.''
Diye mırıldandım. Herif peşimdekileri bilmiyordu. Hoş bilmemesi benim işime gelirdi. Hangi aklı yerinde insan peşinde silahlı adamlar olduğunu bildiği birisini arabasına, evine hatta hayatına dahil ederdi?
Yaklaşık yarım saat sonra bir sitenin önünde durdu ve güvenlik ile konuşup sitenin içine girdi. Arabayı park ettikten sonra bana doğru döndü.
''İşte yeni evin.''
Etrafa kısaca göz atıp arabadan indim. Uzun uzun apartmanların olduğu içinde yeşil alan ve park bulunan bir siteydi. Güzel Gözü takip edip apartmandan içeriye girdim. Gelinlikle zorla kapıdan girmeye çalışırken kapının yüzüme çarpması bir oldu. Gözlerimi açarak yapıştığım kapıya baktım. Ve iki üç saniye sonra Güzel Göz beni fark etmiş olacak ki gelip kapıyı açtı. Gülmesini gizlemeye çalışıyordu.
''İyi misin?''
Diye sordu. Sinirlice nefesimi alıp verdikten sonra dişlerimin arasında tısladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIK GELİN (Devam ediyor)
Humor"Arabamda ne yapıyorsun? " "Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun." İşte bu hikaye böyle başladı. ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ Kovayı yere koyduktan sonra bir kovaya birde temizlik malzemesine bakmaya baş...