KAÇIK GELİN (Devam ediyor)

Giriş

Kapının iki kez tıklatılmasıyla sanki kalbim daha hızlı çarpabilirmiş gibi hızını biraz daha arttırdı.

''Asel hazır mısın?''

''Ya şey rujumu sürüp çıkacağım.Sen sakın içeri girme uğursuzluk getirir.''

Selim'in bıkkınlıkla nefesini verdiğini fakat yarım saattir yaptığı gibi onayladığını duyup hızlıca balkon kapısını açtım. Kısıtlı zamanım vardı ve benim birbirine dolaşan ayaklarım bana hiçte yardımcı olmuyordu. Günler önceden yaptığım planı gözden geçirip nikahın olacağı yerin zıttı yöne koşmaya başladım. Beni zora sokan uzun gelinlik bazen ayağıma dolaşıyor , duvağım ise önümü kapatmak için an kolluyordu. Akıllıca yaptığım tek şey ise giydiğim spor ayakkabıydı. Var gücümle kimsenin olmadığı bahçe kapısından yan bahçeye geçip villanın çıkışından uzun yola doğru kalan gücümle koşmaya başladım. Gürültü kaybolana dek arkama dahi bakmadım. Dört yol ağzına çıktığımda ellerimi dizlerime dayayıp çok kısa nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalıştım. Plan buraya kadardı ve bundan sonra nereye gideceğim hangi yolu takip edeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. O an aklıma ilk gelen şeyi yaptım ve marketin önünde duran beyaz arabaya doğru ilerledim. Etrafı süzüp kilidi açık olan arabanın arkasına binip ön ve arka koltuğun arasında ki yere zorda olsa uzandım. Kimin arabasıydı hiçbir fikrim olmasa da beni çoktan aramaya çıktıklarından emin olduğum için başka çarem de yoktu. Birkaç dakika sonra ön kapı açıldı ve yirmi beş yaşlarında bir çocuk arabaya bindi. Tek umudum en azından araba hareket edene kadar beni fark etmemesiydi. Çocuk ıslık çalarak arabayı çalıştırdı ve otobana çıktıktan sonra sıkışıp kaldığım yerden kalktım. Aynadan çocukla göz göze geldik ve o an çocuğa gülümsedim. Çocuk arabanın hakimiyetini kaybederek yolda zig zag çizerek bir süre ilerledi ve en sonunda yolun kenarında durdu. Hızla arkadasını dönerek şok olmuş bir şekilde yüzünde koca gülümsemeyle bakan bana döndü.

''Arabamda ne yapıyorsun?''

''Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun!''

İşte bu hikaye böyle başladı.