"Ah saçım! Gözüm çıktı gözüm!"
Elis en sonunda dönen sandalyesinde bana doğru döndü.
"Yeter!"
İrkilerek ona baktım. O sırada kuaförün saçımı daha çok çekmesine sebep oldum.
"Ama ya..."
Elis nefesini verdi.
"Bak insanlar müziğin sesini çok açtırdı seni duymamak için. Sus artık."
"Ama saçımı yoluyorlar. Makyaj fırçasını gözüme sokuyorlar."
Elis gözleri kısılı bana bakarken Ceylin yan taraftan atladı.
"Eee yenge akşam sadece gözüne bir şeyler girmeyecek."
Gözlerimi kocaman açıp Ceylin'e baktım. Garip bir "Hii!" nidası ile dönerken sevgili görümcemin çoktan görümceliğe soyunduğunu fark ettim. Ayy soyunmak da dedim şimdi! Bunlar fesat anacım.
"Ceylinnn!"
Gülerek aynadan kendisine baktı. Pis görümce işte ne olacak?
"Valla görümcen haklı şekerim. Hiç bağırma kıza. Azıcık alıştırma olsun işte sana. Sonra çocuğa da acıdı acıdı diye bağırma valla bak boşanmaların çoğu bu sebebe dayanıyormuş. Benden söylemesi."
"Off!"
Ellerimi yanaklarıma koydum. Saç diplerim çekmekten acımıyormuş gibi bir de yüzümün alev alması çıkmıştı. Elis sırıtarak kahvesini içti.
"Herkes bugün bu konuda konuşmaya anlaşmış demek. 'Aman kocanı mutlu et kızım.'"
Diyerek annemi taklit etti. Ah bir de o konu vardı. Sabah beni ciddi ciddi çağırdı yanına. Baştan düğün hediyemi verdi. Gecelik! Sonra da bu konuda nutuk çekmeye çalıştı. Neyse ki çalıştı çünkü yetişkin bir Asel istediğinde hemen yok olabilir. Kaçmakta iyiyimdir ayıptır söylemesi.
"Sussana ya. Gıcıklar."
Kuaförüm saçıma dalga yapmaya devam ederken sırıtarak aynadan göz göze geldik.
"Hayatım düğün günü üçe ayrılır. İlki kuaför ikincisi düğün ve üçüncüsü..."
Elimi kulaklarıma kapattım.
"Lalalala."
Hepsi kahkahayı bastı. Resmen palyaço görevi görüyorum bugün. Açık açık gülenler ve akşam ne yapacağınızı biliyoruz düşüncesi ile sinsi sinsi sırıtanlar. Ayy biz öpüşmeyi zor beceriyoruz. Kafamız falan tokuşuyor. Gel de şey yap. İçimi çektim.
"Yalnız ben dedim ki Asel'e bak kız isteme ile düğün arası azıcık. Sen çocuğa öyle kahve içirirsen sonra o da intikam alır. Dinlemedi çocuğu hastanelik etti."
Ceylin yüzünü buruşturup bana nefret dolu bakışlarını attı.
"Hem de ikinci kere."
O anları hatırlayarak yüzümü buruşturdum.
"Eh kahveleri hazırla kızım artık."
Anneme sessizce kafamı sallayıp kalktım ve Elis'e kaş göz yapıp mutfağa gittim. Elis'in yardımıyla ,yani kahveleri onun yapması ile, bardaklara koyduk. Geçen gün damat bardağı almıştık. Çok hoştu. Böyle süslemesi vardı, takım elbise giyiyordu bardak resmen. Baharatlıkları önüme çektim.
"Ay Asel senin elinin ayarı yok ben dökeyim."
Burun kıvırdım.
"Bu zevk bir kez yaşanacak. Sana kaptırmam işte. Sen kendi sevgiline yaparsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIK GELİN (Devam ediyor)
Humor"Arabamda ne yapıyorsun? " "Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun." İşte bu hikaye böyle başladı. ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ Kovayı yere koyduktan sonra bir kovaya birde temizlik malzemesine bakmaya baş...