"Hayır önce ben!"
Banyonun girişinde birbirimizi itip duruyorduk. Tam dört saat film serisinin başından kalkamamıştık ve ikinci filmin bitmesiyle aynı anda banyoya koşturmuştuk.
"Tabi ki ben."
Onu itmeye çalışırken koltuk altlarımdan tutup kaldırdı ve tüm çırpınış ve çığrışlarımın arasında beni koridora bırakıp kapıyı kapattı. Resmen güç kullanmıştı. Orantısız güç!
"Odmalküz."
Kapıya vurup bağırdım. Bacaklarımı birbirine bitiştirip duvara yaslandım ve düzenli olarak kapıya vurmaya başladım. Çok sıkışmıştım ya.
"Odmalküz ne?"
Ellerini kurularken kapıyı açtı ve garip garip yüzüme baktı.
"Odun,mal ve öküzün karışımı."
Alkış yaptı.
"Bu yaratıcılık bu zeka.."
"Bir ara hatırlat da sana da vereyim malum sende yok."
Kolundan çekip banyodan çıkardım ve ben girdim. On dakika sonra girişimin aksine dans ede ede çıktım. Salona doğru giderken halıda kaydım ve yere yapıştım.
"Hay seni dokuyan adamın ebesinin babasının ebesini belleyim."
Kalkmaya çalışırken bir kez daha kaydım ve çığlık attım. Aynı anda kalçamı ve belimi ovalamaya çalışırken kalkmaktan vazgeçtim.
"Ben de tam ne zamandır hayatımızda bir boşluk var diyordum. Meğer senin sakarlıklarınmış."
Gözlerimi açıp kafamda azrail gibi dikilen şahsiyete baktım. Azrail bu kadar yakışıklı mıydı acaba? Ya da bu kadar güzel gözleri var mıydı acaba?
"Ben de tam diyordum ki Allah'ın sevdiği bir kulu gelip beni kaldırsa."
"Pek sevdiğini düşünmüyorum."
Yanımdan geçip tekrar salona doğru yönlendi.
"Nereye oğlum?"
"Evde tenis kortu var ya oraya gidiyorum."
Ayağımla ayağına vurdum. Elimi de bir yandan uzatıyordum.
"Hem vur hem de elini uzat. Yok ya."
"Kuyruk sokumum gırıldı gırıldı bir el atıversen."
"Gırmayaydın."
"Ha ben de zaten dedim ki şuraya kendimi atayım da kalçamı bir kırayım."
"Bence filmde ki kadının kalçasını gördükten sonra kıskançlıktan o kendini yere attı."
''Hoho. Benim kalçam o kadınınkine bin basar be.''
"Evet bin basar bende onu diyorum işte büyüklükte bin yani."
Göz kırptı.
"Bekle şuradan bir kalkayım doğaçlama küfürlerimi mutlulukla san sunacağım."
"Kalkarsan haber verirsin canım ya."
Ciddi ciddi kıçını -baya da güzel hani- dönüp salona gitti. söve söve emekleyerek yerimden kalktım ve salona gittim hala kalçamı ovuştururken. Elime aldığım koltuğun kırlentini kafasına geçirdim. Elini kafasına koydu.
"Beyin hücrelerimi çürüttün vicdansız."
"Var mıydı ki?"
Kafasını arkaya doğru çevirip ''öldürürüm'' bakışı attı. Şirince sırıtıp ona uzak olan tekli koltuğa oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIK GELİN (Devam ediyor)
Humor"Arabamda ne yapıyorsun? " "Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun." İşte bu hikaye böyle başladı. ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ Kovayı yere koyduktan sonra bir kovaya birde temizlik malzemesine bakmaya baş...