"Tamam kahvaltıya yardım etmiyorsun da işimi daha fazla zorlaştırma bari."
Ona küskünce baktım.
"Bende isteyerek yaktım zaten krebi değil mi?"
Kollarımı çocuk gibi bağlayıp mutfak tezgahına yaslandım. Büyük bir nefesi verip baktı.
"Niye yarım saat tavana bakıyorsun Asel?"
"Ya dalmışım."
Göz devirip tavayı yıkadı ve yeniden krep hamurunu tavaya döktü. Kolumdan çekip ocaktan uzaklaştırdı ve kendi ocağın başında durdu.
"Ama hata bende geldiği gün peynirin buzdolabında olduğunu bilmeyen insana iş yaptırıyorum."
"Bir kere suç bende değil. Ben peyniri yerken hep masanın üstünde görüyordum."
"Biz yerken buzdolabını kullanıyoruz zaten."
Kafasını sallayıp pişen krebi tabağa koydu ve yeni bir hamuru tavaya döktü. Tabağı elime tutuşturdu.
"Hadi sen yemeye başla daha fazla zarar vermeden."
Taklidini yaparak tabağı aldım ve masaya oturdum. Sanki çocuk avutuyordu hah. Ancak konu yemekse tartışamayacaktım. Yemeğe başladım. Uraz da bir kaç dakika sonra karşıma oturdu.
"Arda ve Hakan gelecek."
"Yanların da hediye olarak o insan taklidi yapan kepçük ağızlı kız gelmeyecek mi?"
Öksürerek güldü. Kızıyor gibi yapmaya çalıştı ama başaramadı.
"Ecem'in ağzı gayet düzgün."
"Öpüşürken dudağının kalıbını çıkardıysan bilemem tabi ama gayet de kepçük."
Boğazına kaçan peynirle öksürdü ve sudan bir kaç yudum aldı ve gözlerini büyüterek cevap verdi.
"Ağzının kalıbını filan çıkarmadım Asel."
"Ha öpüştünüz ama."
Ellerini hafifçe iki yana açtı.
"Öpüştük demedim."
İnatla baktım.
"Öpüşmedik de demedin."
"Arada şarjı bitsin şu çenenin ya."
"Güneş enerjisiyle çalışıyor benimki."
Göz devirip kahvaltısını bitirdi. Ben de bana göz kırpan yiyeceklere yöneldim. On beş dakika sonra kahvaltıyı bitirmiştik. Uraz masayı toplarken bende kahve yapıyordum. İşlerimizi bitirince salonda oturduk. Uraz sürekli kanal değiştiriyordu.
"Dursana artık bir kanal da ya."
"Her kanalda evlilik programı var."
"Aaa bak bak bu tam senlik. Evde de kalmamış olursun."
Benden gözlerini çekip ekrana baktı.
"Bu mu bana uygun. Ananemden yaşlı be. Değil bir ayağı iki ayağı birden çukurda. Neyine evlilik teyze bu yaşta."
"Bak bak bak birde aşk evliliği istiyor. Önce birbirlerini tanıyacaklarmış. Adamdan önce Azrail ile tanışacak."
Biz yetmişine basamak dayamış teyze hakkında yorum yaparken kapı çaldı. Uraz gidip kapıyı açtı. Kapı sohbetinden sonra üçü içeri girdi. Selam verdiler ve kısa bir hoş geldin beş gittin sohbetinden sonra oturdular. Arda elinde ki kutuyu sehpanın üstüne koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIK GELİN (Devam ediyor)
Humor"Arabamda ne yapıyorsun? " "Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun." İşte bu hikaye böyle başladı. ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ Kovayı yere koyduktan sonra bir kovaya birde temizlik malzemesine bakmaya baş...