Müstakbel eş adayının ailesi ile tanışma maratonunu gözden geçirirsek;
*Soyulamayan sebze ve meyveler.
*Daha tanışma faslında burun kıvırıp beğenmeyen halalar, babaannenin kardeşleri.
*Beni beğenmeyen babaanne.
*Korku filminden fırlayan ve bu genlere sahip olunacağı düşüncesi ile göz korkutan çocuk yapma fikri.
*Banyoda basılan biz.
Hala nasıl oluyor da çığlık atarak kaçmıyordum acaba? Altımda iğneler varmış gibi eğrelti şekilde oturuyordum. Kafamda çıkardığım listede tüm olumsuzlukları ,ki bu tanışmada olumlu olan bir şey yoktu, baştan aşağı düşündükten sonra aileye girme oranım yüzde yerde bilmem kaç olan minnak sayılardı. Etrafa bakamıyordum. Ben ki yüzsüzce tanımadığım bir adamın evine yerleşmiş ve tamı tamına iki ay kalmış insandım. Bu utangaçlık nereden bulaşmıştı bana? Tam da bu soruya cevap ararken göz göze gelinen Münevver Hanım Teyze bana cevap oluvermişti. Nefesimi verip halıya baktım. Ne kadar da güzeldi?
"Eh artık pek test etmeye gerek olduğunu düşünmüyorum ama yine de son bir şans veriyorum."
Gerim gerim konuşmasını yapan Münevver Hanım Teyze'ye baktım. Omo yonodo sons voroyorom. Anasını satayım sanki kadının koynuna gireceğim. Ben de insanım ama ya. Tamam beceriksiz bir insan olabilirim.
Korka korka onu dinliyordum. Herhalde atomu parçalatacaktı.
"Temizlik yapacaksın."
Öksürmeye başladım. Temizlik mi yapacağım?
"Te-temizlik?"
"Hah bir de algıda zayıf."
Nefesimi verdim. Gözümün önünde katliam hayalleri uçuşuyordu. Torununa eş adayı seçtiğinin farkında mıydı? Yoksa bu bunaklık ile gündelikçi aradıklarını mı sanıyordu?
"Anne ne gerek var. Ev tertemiz."
"Sana öyle geliyor gelin hanım."
Mediha Teyze omuzlarını düşürdü. Felaket bir kadındı bu. Bir evleneyim ziyarete bile gitmeyecektim bu kadını!
"Eee hadi ne duruyorsun hazırla suyu halı sileceksin."
"Ben mi?"
Elimle kendimi gösterdim. Yok artık!
"Yok ben."
"Babaannecim ne gerek var? Bu zamanda kim halı siliyor Allah aşkına."
Sonunda konuşmuştu pısırık sevgilim!
"Banane milletten."
Çok istiyorsa az yesin de kendine hizmetçi tutsun bu kadarı da fazlaydı. Yapmayacağım.
Ve yaptım... Yalnızca dört dakika sonra kendimi halı silerken bulmuştum. Dünden beri ne çok yanılıyordum ben. Kolum şimdiden isyan bayraklarını çekmeye başlamıştı. Dizlerim yere konmaktan sızlıyordu. Ceylin içinde tutmadığı kahkahaları ile beni izliyordu. Umarım bana doğru olan telefonda resmimi çekmiyordur yoksa işkence sıralamamda bunak babaanneden sonra o yer alacaktı.
"Atlama görüyorum."
Ah oysaki ben önünü gördüğünden şüphe ediyordum! Sinirden ağlamama az kalmıştı. Herkesin ortasında oynatılan ayı gibiydim resmen. İsyan eden kaslarım, kulağıma dolan dedikodu sesleri, kokusu ağır gelen temizlik malzemesi, tahriş olan dizlerim... Bu tanışmadan çok işkenceydi. Tamı tamına bir saat on dört dakika süren halı silmeden sonra tam bitti diye seviniyordum ki;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIK GELİN (Devam ediyor)
Humor"Arabamda ne yapıyorsun? " "Düğünümden kaçıyorum ve sen yakışıklı beni kaçıran beyaz Bmwli prens oluyorsun." İşte bu hikaye böyle başladı. ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ ♡ Kovayı yere koyduktan sonra bir kovaya birde temizlik malzemesine bakmaya baş...