43. BÖLÜM: "DÜŞLER VE DÜŞÜŞLER''

3.1K 151 92
                                    

Her düşlediğini yapamıyor insan, her düş çiçek açmıyor.

Franz Kafka

43. BÖLÜM: "DÜŞLER VE DÜŞÜŞLER''

Hasretin paslı prangaları yüreğime mühürlüyken,

Kaldırım kenarında oturup saatlerce ağladım.

Düşler kurdum,

Ve düşüşlerde kayboldum.

Yara aldım,

Kanadım.

Durmadan kanadım,

Hatta kanatlarımı kırdım.

Ama düşler kurdum.

Vazgeçtim,

Zihnimin içindeki girift düşlerin altında ezildim.

Sonra sen geldin,

Sıcak parmak uçlarınla yüreğime dokundun,

Beni düşündürdün.

Ve sen sevgilim; düşlerimi düşündürensin.

Kollarının arasında olduğum adam, beni iyileştirmişti. Kalbi kırık kızın kalbine merhem sürmüştü. Yaralarından teker teker öpmüş, geçmeyen yerlerine gözlerinin resmini çizmişti. Tamir etmişti kırık dökük kalbimi.

Ruhumu hapsolduğu girdaptan kurtarmış, beni kalbinin odasında saklamıştı.

Dudaklarından hâlâ şarkının sözleri dökülüyor, benim kulaklarımda can bulmasını sağlıyordu. Buz gibi havanın içinde, içimizdeki aşkın ateşiyle bir kuğu gibi yavaşça süzülüyorduk.

"Kaya,'' dedim gözlerimiz birbirinden ayrılmama yemini etmişken. Beni kolunun altından döndürüp belimden kavrayarak tekrar kendine yasladı. "Seni seviyorum.''

Yıllarca dilimin altında esir kalmış, kurtulmayı bekleyen kelimeler dudaklarımdan döküldü. Dökülen her harfin mürekkebi kalbimize damladı, orada sonsuza kadar kendilerine yer edindi.

"Biliyorum,'' dedi Kaya gülümserken. Gözlerim dudak kenarlarına kaydı ve onu gülümserken görmeyi ne çok sevdiğimi anladım. Şarkıyı mırıldanmayı bırakmıştı fakat biz rüzgârın çıkardığı uğuldamayla dansımıza devam ediyorduk.

Birkaç dakika sessizlik sürdü, sessizliğin soğuk dalgası ikimizin arasında yayılsa da bunu görmezden gelmeye alışkındık.

Dans etmeyi bıraktık, durduk ve aklımıza kazıdık birbirimizin çehresini. Her santimine dikkatlice baktım, her çizgisini zihnimin etten duvarlarına kazıdım ve onun yüzündeki tek lekeyi bile unutmayacağıma dair kendime yeminler ettim.

"Gidelim mi?'' diye sorduğunda içimdeki ağır mutluluğu taşıyamadığım için kollarımı gövdesine sardım, ona yasladım mutluluğumu.

"Hım,'' diye mırıldandı Kaya karşılık verirken. Gözlerinin kapandığını hissettim, göremesem de dudaklarının yukarıya kıvrıldığını biliyordum. "Bugün çok âşık uyanmışız sanırım.''

Kafamı göğsünden kaldırdım ve kirpiklerimin altından ona baktım: "Yıllardır o şekilde uyanıyorum ben, seni bilemem ama.''

Okyanus mavisi gözleri ruhuma bakar gibi bakıyordu. Sanki gözlerimin ardını görüyor, oraya dokunmak istiyordu.

ACININ BÜYÜTTÜĞÜ KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin