25. BÖLÜM: "YAZGI"

7.4K 394 119
                                    

ACININ BÜYÜTTÜĞÜ KADIN

25. BÖLÜM: "YAZGI"

Yağmur, günahları temizlerken, masumları çamura buluyordu. Günahkârlar temizlenirken, masumlar yağmurun ateş gibi damlalarının altında kirleniyordu.

Masum muydu aciz ruhum? Yoksa günahkâr mıydım bende? Neydi geçmişimin kirli noktası? Neydi de, ondan kurtulamıyor gülümsediğim anda dudaklarımdan çekilip alınıyordu gülümsemem?

Geçmişimden kurtulamıyordum. Her şeyi değiştirebilirken, geçmişimi silip sonsuzluğa karıştıramıyordum.

Yağmurun ıslattığı saçlarımı, rüzgar havalandırdı. Elimin altındaki sert zemin ayakta durmamı sağlıyordu. Dudaklarımı aralıyor, geri kapatıyordum. Gözlerimin önüne gelen can yakıcı sahneleri hatırlamaya çalıştım lakin hiçbir karede bu gece gözlü adam yoktu.

"Bende oradaydım," diye devam etti yaralı ruhuma bıçak çekerek. Nefesimin kesildiğini hissettim. "Attığın çığlıkların şahidi olmak için can atıyordum." Sigara kokan nefesi tenimi delip geçerken, yağmur şiddetini artırdı.

Gökyüzü yine bana ağlıyordu. "O kadını gördüğünde titreyen ufak bedenin gözlerimin önünden hiç gitmedi, yıllar boyunca." Tırnaklarımı duvara sapladım. "Gittin oradan sonra, aldılar seni benden. Çıktım bende, senin için iyileştim. Yıllarca seni aradım, sadece sana şifa olmak istedim. Sana zarar vermek aklımın ucundan bile geçmedi, ben senin yaralarından öpmek istedim."

Yağmurun şiddetli damlaları yüzüne vururken, gözlerini gözlerime çıkardı. Gözlerinin ardındaki çaresizlik, acıyı daha fazla kaldıramayacağını fısıldadı lakin susmadı karşımdaki. "Hastaneye birini soktum, buldum seni. Sonra burada okuduğunu öğrendim, geldim yanına. Günlerce seni izledim, acından öpmek istedim. Çıkardığın kitapları okudum defalarca, ama o adam ben değildim, başkasıydı." Eli kalbinin üzerine gitti. "Burada hissettiğim şey, daha yeni senin hissettiğin şeyle aynıydı." Yutkundu. Yutkundum. "Sonra kulaklarında kulaklıkla, gözlerindeki acıyla seni bir bankta çaresiz gördüm yanına geldim. Belki beni seversin, bu defa görürsün diye. Ama o adam öyle işlemiş ki kalbine, bana kör oldun yine."

Dudaklarımdan titrek bir nefes döküldü, eş zamanla gözlerimden düşen bir yaşa engel olamadım. Benim gibi hissediyordu, benim Kaya'ya olan aşkımı bana hissediyordu, fakat ben başka bir ruhun pençelerindeydim.

"Senden korkuyorum diyorsun ya," dedi fısıldayarak. "Korkma benden, senin için dünyayı yakarım ama seni yakamam. Senin için, senin için olan o adamı da yakmam." Bir adım geriledi. "Gitmek doğru olan, belki beni de senin onu sevdiğin gibi seven bir kadın olur. Bana baktığında gözleri parlayan, kalbini açan." Sözcükler boğazına diziliyor gibiydi, derin bir nefes aldı. "Bir kez benim için gülümser misin?"

"Yiğit," diye fısıldadım sessizce. İbareler dilimi yakıyordu, konuşamıyor tepki gösteremiyordum. Tek hissettiğim kalbimin ortasındaki derin darbeydi.

"Şhh," diye fısıldadı sessizce. "Sadece bana kıvrılsın o dudakların, başka bir şey söyleme."

Dudaklarımı güçlükle yukarıya kıvırırken, gözyaşlarım dudağıma tadını bıraktı. Gülümsedi o da. "Teşekkür ederim."

ACININ BÜYÜTTÜĞÜ KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin