28. Bölüm

225 18 13
                                    

[3 Ekim 2008]

"Farkında mısın? Dünyanın her yerinde aynı yılda doğan çocuklar belli bir yaştan sonra haftanın belli günlerinde ailelerinden alınıp etrafı uzun duvarlar hatta tellerle çevrili bir binaya getiriliyor ve çıkmalarınada izin verilmiyor üstelik kimse bu duruma ses çıkarmıyor"

"Buna okula girmek deniyor Tuğrul ve bunda illegal yada korkutucu olan bir şey yok. Okul çocuklara ilmi eğitim verdiği gibi hayatada hazırlar"

Tuğrul omuzlarını düşürüp Alper'e baktı "benimle mantıklı bir insanmışız gibi konuşma" dedi.

Bu sırada yanlarına ağzından gofretle oturan Barış gölerini kısıp dümdüz ileriye baktı. Gofretten bir parça koparıp bir süre sessizce bekledi.

Tuğrul iç geçirip kollarını birleştirdi ve geriye yasladı "işte geliyor" dedi, Barış birden onlara dönüp "kendi içimde on dakika süren bir tartışmanın ardından Atlas'a açılmaya karar verdim" dedi

Alper kafasını çevirdi, hala bazı şeyleri atlatabilmiş değildi ama görmezden gelebiliyordu.

Tuğrul dirseklerini dizlerine yaslayıp "tamda onun yatılı okula gideceği gün mü karar verdin buna?" Dedi.

Barış omuz silkip "tabiki böylece beni reddetse bile her gün yüzünü görmem gerekmez" dedi, Tuğrul ve Alper birbirlerine baktı.

Kendilerinin aksine Atlas bu konulara pekte olumlu bakmıyordu. Alper'in Barış'tan hoşlanmasını yada Rafet'in İlyas ile olan ilişkisine bir şey dememişti çünkü işin ucu kendisine değmiyordu ama bu duruma ne tepki verirdi emin değillerdi.

Barış'ta bunun farkındaydı, sonuçlarını kabullenmese buna kalkışmazdı. Yinede Atlas'ı uğurlamaya giderken, Alper yanında Barış için tuzlu kraker getirmişti. Tuzlu kraker Barış'ı sakinleştirirdi.

Atlas'ın evinin önünde bir çantayı arabanın arkasına yerleştiren kumral saçlı kadına baktılar, Atlas'ın annesi Naz hanım gülümseyerek kendisine doğru gelen çocuklara baktı.

"Merhaba çocuklar, uzun zaman oldu değilmi görüşmeyeli"

Tuğrul dudaklarını birbirine bastırıp "ah evet, oğlunuzu evden kaçırıp bir panik ortamı oluşmasına neden olduğum için üzgünüm" dedi.

Kadın Tuğrul'un hayatında gördüğü en zarif kahkahayı attıktan sonra "sorun değil, açıkçası Atlas ilk kez okul hakkında bu kadar sık konuşur olmuştu" dedi, iç geçirdi "zavallı bebeğim hiç evden uzakta kalmamıştı ne yapacak oralarda hiç bilmiyorum" dedi.

Kaşlarını çatıp zaten bagajda olan çantayı çıkarıp sonra tekrar yerine koydu "hep babası olacak huysuz yüzünden ama annem demişti bana o doktor ile evlen demişti. Ah onun sözünü dinleseydim. Bu inatçı keçiyle ne yapacağımı bilemiyorum. Sizde sakın annenizin sözünden çıkmayın gerçekten pişman olursunuz" dedi.

Barış tek kaşını kaldırıp "ama benim annem y-" Alper, Barış'ın ağzını kapatıp "sırası değil" dedi.

Bu sırada kendilerine doğru gelen sarışın adam çocukları görünce hafifçe yüzünü buruşturdu ama karısına doğru giderken yüzündeki ifadeyi silip gülümsedi.

Tuğrul gördüğü kısa duygu değişimi ile kaşlarını çattı.

Karısının yanağından öpen adama dik dik bakarken Barış'a yaklaşıp fısıldayarak "ben bu adama bi kıl oluyorum he" dedi, Barış ona dönüp "Taner bey amcanın ne yanlışını gördün ya?" Dedi, omuz silkti.

Alper kendilerine doğru gelirken sağ gözünü ovuşturan Atlas'ı görünce gülümseyip yanına doğru adımladı.

Atlas, Alper'i görünce gülümsedi ama Alper, Atlas'ın kızarmış gözünü görünce duraksadı "o gözüne ne oldu?" Dedi.

Hatırla Beni [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin