[25 Kasım 2017]
Günler yavaş geçiyordu. Rafet ve Pusat, Alper yada İlyas olmadan sık sık bir yerlere gidiyordu ama nereye gittiklerinden bahsetmiyordu. Rafet en son gittikleri yerden de yaralı şekilde geri dönünce İlyas bu işten iyice rahatsız olmuştu.
Pusat'sa, Rafet'e karşı olan sert tutumunu yumuşatmıştı. Gittikleri yerde neler olduysa Rafet'e saygı duymaya başlamıştı.
Alper bunun sebebini her seferinde ağır yaralar alan kişinin Rafet olmasına balıyordu. Pusat her geri döndüklerinde yüzündeki bir kaç morlukla surat asıyordu.
Alper test kitabını kapatıp çantasına yerleştirdi. Boş zamanlarını hala okula ayırıyordu. Annesine kötü notlar götürürse yeni bir kavgayı ateşlemiş olurdu ve yine "işe yaramaz" konumuna dönerdi.
Karnının acıktığını hissedince içeride yatakları toplayan İlyas'a yemek yemek istermi diye sormaya gitti. Aralık kapıdan içeri baktığında yatağın üstüne oturmuş çatık kaşlarıyla silaha bakan İlyas'ı görünce kaşları çatıldı.
"İlyas abi?"
İlyas hızla kafasını kaldırıp silahı saklamak ister gibi arkasına koydu "Alper? Bir şey mi oldu?" Dedi.
Alper bir an açlığını unutup "Silahla ne yapıyorsun?" Dedi.
İlyas yakalandığını fark edip iç geçirdi ve silahı arkasından çıkardı "Rafet yine o çocukla bir yerlere tehlikeli bir şeyler yapmaya gitti. Bundan hoşlanmıyor gibi davranıyor ama aslında kendini daha iyi hissediyor." Dedi.
"Neden bahsediyorsun?"
"Rafet kendini tehlikeye atmayı, yumruk yemeyi ve yumruk atmayı seviyor. Sevmiyormuş gibi davranıyor ama seviyor... özellikle bunu kardeşi için yaptığını bilmek onu motive ediyor. Onu uzun zamandır böyle görmedim Alper. Bu hevesli hali çok güzel ama kendine zarar vermesinden hatta daha kötüsü onun... herneyse. Ben sadece biraz fazla endişeliyim."
Alper ensesini kaşıyıp İlyas'ın yanına oturdu. İlyas'ın cidden içini dökmeye ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Onun ne hissetiğini sadece hayal edebiliyordu. Birazda merakını gidermek istiyordu.
"Rafet abiyi en son ne zaman böyle gördün ki?"
İlyas yorgun gözlerini avuşturdu "Kaç yıl oldu acaba... emin değilim. Sanırım Barış'ın kaybolduğu ilk zamanlar. Daha önce peşine takılan adamlarla yüzleşmesine yardım etmiştim, o zamanda yardım etmek istedim ama bir kez bile beni yanına almadı. Herzaman her şeyi kendi halletmek zorundaymış gibi davranıyor." Sıkıntılı bir nefes verdi.
"O zamanlar, bir gün gidip haftalarca geri dönmediği olmuştu. Bir kaç ay böyle devam etti sonra... bir gece eve geldi. O geceyi hiç unutmam... yağmur yağıyordu. Kıyafetlerinde kan vardı ama yaralı değildi... bana sarılıp saatlerce ağladı. Sonra bir daha Barış'ı bulmaktan bahsetmedi. Bu güne kadar yani."
Alper dinlediklerini, bildikleriyle birliştirmeye çalıştı "Rafet abi o gün olan bir şey yüzünden mi Barış'tan vazgeçti yani?" Dedi.
İlyas, Alper'e dönüp "Barış'tan vazgeçtiğinide nereden çıkardın? O sadece... kardeşiyle birlikte kalabileceğine olan inancını kaybetti. Buna ne neden oldu bilmiyorum. Ne gördü yada ne duydu... hiç bir fikrim yok. Rafet'in kafasının içinde neler geçiyor kim bilir." Histerik şekilde güldü "Çok komik, birde onun eşi olacağım. Onun ne yaşadığı yada ne sıkıntılar çektiğini doğru dürüst bilmiyorum bile. Onun yanında olamıyorum." Dedi.
Alper ne diyeceğini bilemedi. Olan şeyler dilinin düğümlenmesine neden oluyordu. Zaten çok iyi bir konuşmacı değildi. Bu yüzden normalde söylemeyekten korkacağı bir şey söylemeye karar verdi "Bu sefer aynı olmayacak... Rafet abiye yardım edeceğim hatta gerekirse Fırat'ı ben öldüreceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
DiversosBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18