39. Bölüm

151 14 7
                                    

[2 Ekim 2008]

Belki son zamanlarda olan olaylar yüzündendi ama okul Alper'e eskisinden dahada karanlık geliyordu. Çocuklar eski enerjilerini kaybetmiş gibiydi.

Bunun nedeni belkide yeni müdürün çok katı ve öfkeli bir adam olmasıydı. Daha bu sabah bir öğrenciye sırf bacağına top attı diye tokat atmaya yeltendiğine şahit olmuştu.

İç geçirdi. Herkesin neyi vardı böyle. Öğretmenler bile durumun farkında olsada ses çıkarmıyordu. Dün akşam yemekte annesiyle kaybolan çocukları ve yeni okul müdürnü konuşmaya çalışmıştı annesinden aldığı tek cevap "Bazen bencil olup susman gereken zamanlar vardır. Sende anneni ve geleceğini düşünüyorsan biraz bencil ol Alper" olmuştu.

Yemekhane sırasında hemen önünde duran ve sanki hayatının travmasını yaşamamış gibi bedenlerinde bulunan yara izlerini sayan ikiliye baktı. Nasıl bu kadar sakin kalabiliyorlardı. Alper korkudan ölmek üzereydi. Tam arkadaşım diyebileceği birilerini bulmuşken hayatın karşısına çıkardığı bu şey çok fazla zalimceydi. Kimseyi kaybetmek istemiyordu.

"Barış" sessizce mırıldandığında ikili ona döndü "Abine olanları anlattın mı?" Dedi.

Barış dirseğindeki dikiş izini göstermek için kıvırdığı kazağının kolunu geri indirirken "Ihmm hayır. Çünkü abim dün gece eve gelmedi sabahta evde değildi." dedi.

Alper endişeyle Barış'a baktı "Tüm geceyi evde yalnızmı geçirdin?"

"Yani, evet."

"Korkmadın mı?"

"Neden kendi evimde korkayım?"

"Doğru tabi ama..." Barış'ın yüzüne bakıp tereddüt etti "Bir daha abin eve gelmezse bizim evde kalabilirsin." dedi.

Tuğrul, Alper'in endişesini fark edip kafasını salladı "Aynen. Evde yalnız kalmandan iyidir" dedi.

Barış kocaman bir gülümsemeyle ikiliye sarılıp "İyiki varsınız bee!" Dediğin ikiside Barış'ın bu teklifi beklediğini fark etti.

****

Okulun arka bahçesinde toprağın üzerine serdikleri beyaz kağıda bakarken Alper "Eğer Tuğrul'un anlattğı gibiyse Yağmur şu anda bir yerlerde başka çocuklarla birlikte tutuluyor. Bu yüzden okulun ve çevresindeki binaların bir krokisini çıkardım." dedi.

Tuğrul kollarını göğsünde birleştirip "Okulun yanından geçen sadece bir araba yolu var oda askerlik şubesine çapraz bakıyor. Oradan çocukları çıkardıklarını düşünmüyorum. Zaten çok göz önünde bir yer olurdu." Dedi.

Alper kafasını salladı "Arka taraftaki kömürlüğün oradan yada oyun parkınjn ordaki alçak duvardan yapıyor olabilirler ama tam emin değilim. İki tarafta da evler var. Okulun bulunduğu yer öyle tehna bir arazide değilki." Dedi.

Barış kağıda bakarken "Belkide çıkarmıyorlar. Okulda bir yerde tutuyorlar." Dedi.

Alper ona döndü "Okulda bunun için uygun bir yer yokki."

"Aklıma Tuğrul'un bizi götürdüğü o garip mekan gelmişti. Öyle gizli bir yer olabilir diye düşündüm"

"Tüneller!" Tuğrul'dan gelen sesle ikili ona döndü "Tüneller mahallenin hemen hemen her yerine ulaşıyor. Okulun altındanda bir tane geçtiğini duymuştum."

"Hiç o tüneli kullandın mı?"

"Hayır, çok karışık olduğu için kaybolmak çok kolay. Yanında bilen biri olmadan oralarda dolaşamazsın. Tabi kimsenin seni bulamayacağı, karanlık bir yerde açlıktan ve susuzluktan ölmek istemiyorsan."

Hatırla Beni [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin