3. Bölüm

480 31 4
                                    

[6 Ekim 2007]

Ceza odası okulda yaramazlık yapan öğrencilerin sessizce oturup saatlerce beklediği bir sınıftı. Nöbetçi öğretmenin arkasında ilerkerken yanındaki Alper tedirgin bir şekilde parmaklarıyla oynarken Tuğrul ellerini ceplerine sokmuş sinirli bakışlarıyla direkt önüne bakıyordu.

Öğretmen bir sınıfın kapısını açıp "içeri girin ve sınıf öğretmeniniz gelene kadar ses çıkarmayın yoksa daha ağır bir ceza alırsınız" dedi, Barış, Tugrul ve Alper'in arkasından sınıfa girdi ve sınıftaki sıralarlardan birinde oturan sarışını fark ettiğinds olduğu yerde kaldı.

Yeşil gözleri sinirden dolu dolu olmuş dişlerini sıkarak direkt önüne bakıyordu. Barış ona ne olduğunu merak ederken onun hemen yanındaki tekli sıraya oturup bakışlarını ona çevirdi.

Bu sırada Alper elleriyle yüzüne kapatmış "off annem ceza sınıfına gittiğimi duyunca çok kızıcak" diye mırıldandı, Barış gülümsemeye çalışıp "sen söylemezsen bilemez değil mi?" Dedi, diğer tarafta ayaklarını masanın üzerine koymup geriye yaslanmış duran Tuğrul "hayır bilir annesi matematik öğretmeni babasıda okul müdürü" dedi.

Barış şaşkınlıkla Alper'e baktı "ciddenmi? Vay canına verilen ödevleri önceden bilip hatta cevap anahtarını annenle babandan alabilirsin harika" dedi, Alper ellerini yüzünden çekip "hayır değil, hem bunu asla yapmam. Diğerlerine haksızlık olur" dedi, Tuğrul kusuyormuş gibi bir ses çıkarıp "o kadar iyisinki midem bulandı" dedi.

Alper ona çatık kaşlarıyla bakarken Barış güldü ve hemen yanında oturup onların konuşmasına aldırmayan sarışına baktı "merhaba" dedi, sarışın cevap vermeyince uzanıp onu kolundan dürtüp "merhaba dedim!" Dedi, sarışın irkilerek ona döndü ve "hı bana mı dedin?" Dedi.

Barış kafasını sallayıp "evet, sen nasıl buraya düştün diye sorucaktım" dedi, sarışın kollarını önünde birleştirip "bunu konuşmak istemiyorum" dedi sonra yüzü öfkeyle kararıp "ama buraya düşmeme neden olanları paramparça edip farelere etlerini yedireceğim" dedi.

"Kulağa güzel geliyor, yardım edebilir miyim?"

Sarışın ona kaşlarını çatarak bakıp "hayır, zaten seni tanımıyorum bile" dedi, Barış elini uzatıp "ben Barış!" Dedi, sarışın onu baştan aşağı süzüp "Atlas" dedi ve parmaklarının ucuyla Barış'ın elini sıktı.

Barış onun eline değen elini kendine çekip eline gülümseyerek baktı "peki burda ne kadar kalıcaz?" Dedi, Alper omuz silkip "daha önce ceza sınıfına hiç gitmedim" dedi, Tuğrul iç geçirip "bir saat kadar" dedi, o defalarca kez buraya gelmişti.

"Ah peki o sürede ne yapmak istersiniz?"

Atlas önüne dönüp "pek konuşmak istemiyorum"

Alper "kitap okuyacağım"

Tuğrul "uyicam"

Barış omuz silkip kollarını göğsünde birleştirip kafasını geriye yatırdı ve tepelerinde dönen pervaneyi gözleriyle takip etmeye başladı. Bir süre sonrada kocaman hayal gücü devreye girdi ve küçücük olup o pervanenin üzerinde tarzan gibi ordan oraya atkadığını daha sonrada bir sineğin üzerine binip uzaklaştığını hayal etti..

[4 Şubat 2022]

Alper'in evi düşündüğü gibi çok düzenli ve temizdi bir o kadarda renkli ve tatlıydı. Bu eve Alper olmadan gelsede burasının Alper'in evi olduğunu söylerdi. Küçük, sade ama çok rahat.

Alper salona geldi "içerideki odayı sana hazırladım. Şey... Aç mısın?" Dedi, Barış etrafa bakınırken "her zaman" dedi, Alper gülümseyip mutfağa geçtiğinde Barış salonun ortasındaki koltuğa oturdu. Geriye yaslandığında televizyon ünitesindeki fotoğraf albümlerine gözleri takıldı.

Yerinden hafifçe kalkıp iki albümüde alıp yerine oturdu. Siyah deri kapaklı albümü açtı ilk karşılaştığı Alper'in anne ve babasıyla olan bir aile fotoğrafıydı. Diğer sayfalarda genelde Alper, ailesi ve akrabalarıyla ilgiliydi, bir kaç resimde Alper'in okul birincisi olduğunda verilen ödüller ve madalyalarla çekilmiş fotoğrafları vardı. Düşününce Alper hep zeki ve zeki olduğu kadar çalışkan bir öğrenci olmuştu neden bu mahallede kalıpta bir yere gitmemiştiki? çok iyi yerlere gelebilirdi.

Bu albümü kapatıp üzerinde saçma sapan çıkartmalar yapıştırılmış -hatta üzerinde "maşallah" yada "babam sağolsun" yazan araba çıkartmaları bile olan- ablümü açtı karşısına çıkan ilk fotoğrafın ne zaman çekildiğini dün gibi hatırlıyordu.

Okula ilk geldiği gün ceza aldıktan sonra Alper'in annesi oğlunu kötü etkilediklerini düşünüp dördünede ceza olarak grup ödevi vermişti ve Alper'in evden çıkmasını yasakladığı içinde dördü birlikte Alper'in evinde çalışmıştı. Alper'in annesi onların çalışmasını ve 'saygılı' tavırlarını beğenmiş ve dördü ders çalışırken bir resimlerini çekmek istemişti...

Hatırla Beni [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin