Barış ve Rafet'in geçmişini merak eden varsa aşağıda uzun bir yüzleşme var.
[17 Mayıs 2022]
Maskeli kızlar giydikleri parlak ve cesur kıyafetleriyle podyumda boy gösterip dans ederken. Kalabalık tamamen kendinden geçmiş vaziyetteydi. İnsanlar arasında ağır ağır dolanan kırmızı dumanı uzun süredir içlerine çektikleri için düşünme yetilerini kaybetmişlerdi, farkında değillerdi ama çoktan bu mekanın bağımlısı olmuşlardı.
Masalar renk renk tatlılar, içecekler ve meyvelerle doluydu. Rahat minderlerde sızanlarla yada sevişenlerle kimse ilgilenmiyordu.
Burası tam bir zevk ve günah yeriydi. Burası Yek'in mekanıydı.
Rafet gömleğinin yakalarını düzeltip kendisine eşlik eden uzun boylu kadını izledi, mekanın hareketli havasından uzaklaşıp üst katlardaki vıp odalarından birine girdi.
Kapı arkasından kapandığında onu karşılayan iki koruma saygıyla kafasını eğdi ve hızla odadan ayrıldı. Bu sırada kardeşinin koltuğa yayılmış bedenini gördü.
Baştan aşağı siyah giyinmişti. Gömleğinin kıvırdığı kollarından ve iliklemediği düğmelerinden döğmeleri görünüyordu. Başparmağında bir yüzük vardı. Saçlarını beceriksizce toplamıştı ama asi tutamlar her yerden fırlamıştı. Kızıl gözlerini çevirip abisine baktı, gülümsedi ve masaya uzattığı ayaklarını indirip ayağa kalktı.
Bu kocaman mekanın sahibi Yek koşara gelip çocuk gibi abisine sarıldı. Rafet bedenini saran kollar beklediğinden daha güçlü olunca hafifçe inledi ama yinede sarılışa karşılık verdi.
"Sana ne diye seslenmeliyim? Yek? Barış? Hayırsız?"
Barış güldü ve geri çekilip yaramaz bir gülümsemeyle "Hayırsız mı? Seni en iyi odamda karşılıyorum." Dedi "Sen bana sadece Barış de, yada istersen dünyanın en sevimli ve sempatik kardeşide diyebilirsin."
Birlikte koltuklara oturduklarında Barış parmağını şıklattı, arka odadan tüylü maskesi olan bir kız salınarak yanlarına geldi. Barış abisine dönüp "Ne içersin?" Dedi.
Rafet geriye yaslanıp tek kolunu koltuğun yaslanma yerine koydu "Sadece kahve. Kendi kardeşime ulaşmak bu kadar zor olduğu için uzun bir gün geçirdim." Dedi.
Barış eliyle bir işaret verdiğinde kız kafasını sallayıp odadan çıktı. Barış omuz silkti "Beni aradığını öğrendiğimde seni hemen buldum değil mi?" Dedi.
"Neden aynı nezaketi Atlas'a da göstermedin?"
Barış sıkıntılı bir nefes verdi "Sen neden buraya geldiğini kimseye haber vermediysen ondan." Dedi "Karanlık dünyayı ortalıkta koşturan bir avuç serseriden ibaret sanıyorlar. Ama ikimiz burdaki manyakların ne kadar korkutucu olabileceğini biliyoruz."
Rafet hüzünlü bir gülümseme takındı "Bu sebeplerden biri. Bir diğeriyse onu tehlikeye atmak istemiyorsun. Ancak benim için aynı özeni göstermedin." Dedi.
"Kendini koruyabilirsin."
Rafet kaşlarını kaldırdı "Beni araştırdın mı?"
"Tıpkı senin beni araştırdığın gibi abicim. Abimi diyim yoksa senmi gerçek adını söylemek istersin, Gölge?"
Rafet kaşlarını çattı ama sesini çıkarmadı. Barış devam etti.
"O çocuklarına rastgele isimler koymuyor. Yek; eski Türk dilinde şeytan anlamına geliyor, Uyumsuz; karanlık dünyanın kurallarını çiğneyenlere koyulan bir isim, isyancı bir çocuğa koymalık bir isim. Gölge'nin anlamını hep merak etmişimdir bu yüzden biraz araştırdım. Sonunun sana çıkacağını hiç düşünmemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
De TodoBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18