Hatırla Beni [gay]

66.Bölüm

[9 Mayıs 2022]

Ender sonunda bir pantolon giymişti Atlas'ın elindeki bardağa çay doldurup kendi bardağını alıp eski koltuğa oturdu. Cebinden sigarasını yakarken "Barış'ın uyuşturucu için neden sadece bana geldiğini biliyor musun?" Dedi.

Atlas sessizce kafasını salladı. Ender dumanı odaya bırakırken "Güven... Barış kimseye güvenmez, özellikle bağımlısı olduğu şeyler konusunda." Dedi bakışlarını Atlas'a çevirdi "Barış'ı ilk gördüğümde daha çocuktu, yanında Tilki diye iğrenç bir adam vardı. İlk bakışta Barış'ın baba figürlüğünü yaptığını düşünebilirsin ama tek istediği Barış'ı kullanmaktı. Küçük Barış'ın bunu anlaması uzun sürdü, birde kendine zeki der aptal çocuk."

Atlas kaşlarını çattı ellerinin arasındaki çayı çoktan unutmuştu "Küçük bir çocuğu ne kadar kullanabilirsinki?"

Ender güldü "Barış'ı, O yaptı oğlum. Küçük bir çocuk gibi görünüyordu ama daha çok kitleleri yok edecek bir silahtı. O gece Barış uyuduğunda, Tilki ile sabaha kadar poker oynayıp sohbet ettik. Elinde tuttuğu kara taşın içinde elmas olduğunu fark etmişti. Barış'ı, O'da kaçırmak için Yunanistan'a gitmek istediğini söyledi. Benden borç istedi."

"Barış'la ne yapacaktı?"

"O'nun, Yek adında yeni bir çocuğu olduğunu ve savunmasız olduğunu duyanlar onu satın almak istedi. Tilki'de bunu kullanacaktı ama kendi çıkarı doğrultusunda. Barış'ı sattı, Barış yeni sahibini öldürüp buna kaza süsü verdi ve Tilki'ye geri döndü."

Atlas yutgundu, boşluğa bir soru attı "Neden kaçmadı..?"

Ender güldü "O zamanlar on dört yada on beş yaşlarındaydı. Peşinde ona ne yapacaklarını bilmediği bir sürü korkunç adam vardı. Ayrıca o yaşta uyumsuz damgası yemişti. Tilki ona iyi davranan tek kişiydi, başka çaresi yoktu."

"Uyumsuz olmak tam olarak ne demek?"

"Karanlık dünyada başına gelebilecek en kötü şey. Sadece uyumsuzları avlamak için kurulmuş küçük bir süikast çetesi bile var, bunun sebebi uyumsuzları öldürmenin kolay olmaması."

"Peki Barış... nasıl olduda bu damgayı yedi? Hemde o kadar gençken... ne yaptı ki?"

Ender yorulmuş gibi iç geçirdi "Karanlık dünyada şehvet için kurulmuş çok fazla çete yok. Şu anda en ünlü olan Bahçe bir genel evdir." Sırıttı "Ama sıradan bir genel ev değil... içinde meleklerin saklı olduğu bir cennet bahçesi gibi... ah..."

Ender kendinden geçmiş gibi sırıtınca Atlas kaşlarını çatıp boğazını temizleyerek onu kendine getirdi. Ender yüzündeki gülümsemeyi silip yeniden ciddileşti.

"Evet, dediğim gibi... şehvet için çalışan çetelerden biri Bahçe bir diğeri ise Cennet'di. Bahçe içindeki hoş kokulu çiçekleriyle Cennet ise sattığı kasetlerle ünlüydü. Adı seni yanıltmasın Cennet'den çıkan kasetler cehenneme ait gibiydi, bu kadar ünlü olmalarının sebebide bu zaten.

Aklına gelebilecek her türlü iğrenç fantaziyi Cennetin kasetlerinde bulabilirsin. Bibirinin kanını, kusmuğunu, bokunu yiyen hayvanları izleme meraklısı olan insanların yanında çocukları izlemek isteyen insanlarada hizmet ediyorlardı-"

Atlas elini kaldırdıp onu durdurdu, kafasını eğip gözlerini sıkıca kapattı "Hayır.. sakın bana onun..."

"Bende Tilki'den dinledim. Sarhoş olunca çenesi düşerdi. Barış'ın oraya nasıl düştüğünü bilmiyorum. Normalde mafyanın yetiştirdiği çocuklardan biri olarak büyümeliydi."

Atlas çenesini sıktı "Öyle korkunç bir yere düşmüş bir çocuğu birde uyumsuz ilan edip tamamen yok etmeyemi çalıştılar?"

Ender sigrasının küllerini odanın zeminine düşürürken "Karanlık dünyada pis işlerin döndüğü bir yer olabilir ama çiğnenemeyecek kurallar vardır." Bir parmağını havaya kaldırdı "Bir çeteyi sadece başka bir çete yok edebilir..." ikinci parmağını havaya kaldırdı "Mafyanın himafesindeki hernagi biri yada herhangi bir kuruluş çete üyelerine karışamaz, aynı şey çeteler içinde geçerlidir, mafyaya karışamazlar." Dedi "Barış bu iki kuralı çiğnedi. Yakalandı, onu öldürecekleri sırada Tilki'nin vekilliği ile bir uyumsuz dövmesi aldı. Kaderine terk edildi."