[12 Ekim 2008]
Tuğrul, küçük kız kardeşi Ceren bacağındaki alçıya yeni bir çiçek daha çizerken yanında kendisine okula gitmediği zamanlarda işlenen konuyu anlatan Alper'i dinlemiyordu. Aşırı sıkılmış, kollarını bağlamış bir şekilde sadece önüne bakıyordu.
Alper, Tuğrul'un kolunu dürtüp "Şimdi anladın mı?" Dedi, Tuğrul kafasını ona çevirip "Evet, kesinlikle" dedi.
Alper gözlerini kısıp ona şüpheyle baktı "En son ne söyledim?" Dedi, Tuğrul duraksadı
"Iııı..." Kapıdan içeri giren Barış ve Yağmur'le kurtulduğunu hissetti. Gülümseyip "Hoşgeldiniz, iyiki geldiniz!" Dedi, Alper ona kaşlarını çatarak baktı.
Barış çantasını koltuğun üzerine bırakıp gülümseyerek "Ne yapıyorsunuz?" Dedi, Alper çatık kaşlarıyla "Tuğrul'u adam etmeye çalışıyoruz." Dedi.
Tuğrul kaşlarını kaldırdı "Alper banamı öyle geliyor yoksa sana o silahı ateşledikten sonra ayrı bir özgüvenmi geldi." dedi.
Alper kıkırdadı "Bilemiyorum ama kendime eskisinden daha çok güvendiğimi hissediyorum" gururla kafasını kaldırıp "Ayrıca artık büyüdüğümde polis olmaya karar verdim." Dedi.
Barış gülerek "Bunu annenede söyledin mi?" Dedi, Alper'de onun gibi gülüp "Evet, aklını kaçırdı 'Seninle ilgili tüm planlarımı mahvediyorsun Alper' dedi. Ne yazık ki ona bunun son olmadığını söyleyemedim" dedi. Üçüde bir kahkaha attığında Yağmur onlara gülümseyerek baktı ama neden güldüklerini anlamadı.
Ceren abisinin alçısına çiçek çizmeyi bırakıp "Bende polis olabilir miyim abi?" Dedi, Tuğrul omuz silkti "Bana ne kızım, ne olursan ol" dedi.
Barış yün kazağındaki sökükle oynarken "Abim yakında işlerini halledip eve dönecek ve yarın Atlas'ın geliyor. En son konuştuğumuzda annesinin ona bir haftalık izin alacağınu birlikte tatile gideceklerini söylemişti." Dedi.
Tuğrul kardeşini kucağına çekip "Son zamanlarda her şey anormal şekilde iyi gidiyor." Dedi.
Yağmur, Barış'ın yanına otururken "Benim içinde öyle sayılır. Sosyal hizmetlerden bir kaç kadın geçen gün evimize geldi. Sanırım artık babaannemle yaşamayacağım." Dedi.
Barış gülümseyerek ona döndü "Bu çok güzel"
"Sanırım başka bir yerde okuyacağım."
"Ah, işte bu kötü." Ayağa kalktı Tuğrul ve Alper'e dönüp "Artık eve gitmeliyim abim artık sıkı yönetime geçti her akşam şu bana "bakıcılık" yapan ablayı arıyıp durumumu kontrol ediyor. Onu daha fazla endişelendirirsem bu sefer kalpten gidicek." Dedi.
Tuğrul ve Alper ile vedalaşıp Yağmur ile birlikte evden çıktı. Kendi evine doğru giderken Yağmur'da yanında yürüyordu. Babaannesinin evine bir daha dönmemeye kararlıydı. Ne kadar onun için üzülsede sürekli kendisini unutan ve çoğu zaman etrafına ve kendisine zarar veren bir akrabasıyla başaçıkmak için küçüktü. Bu yüzden Barış ve abisininde teklifiyle çoğu zaman onun evinde kalıyordu.
Kaldırımda yürürken Barış'a minnetle bakıp birden "Sen bir kahramansın Barış" dedi, Barış irkilip ona döndü "Ha, ne? Ben mi? Nereden çıktı şimdi?" Dedi.
"Bilmem, öyle içinden geldi. Bir gün sana olan borcumu ödeyeceğim söz veriyorum."
Barış utangaç bir şekilde önüne dönüp "Ödemek zorunda değilsin. Zaten bende kahraman değilim." Dedi, Yağmur omuz silkti "Kabuslarımda bile beni kurtarıyorsun." Dedi.
"Bence biraz abartıyorsun. Ben aslında oldukça korkak ve zayıf biriyim."
"Ama o... onu yendin değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
De TodoBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18