[8 Mart 2022]
"Barış abi, abimi gördün mü?"
Meltemin salona elinde poğaça dolu tabakla girdiğini gördüğünde gülümseyip "Alper abinle çıktı onlar" dedi ve tabaktaki poğaçalardan birini ağzına attı.
Meltem kaşlarını çatıp "ya onlar abimeydi!" Diye cırladı, Barış elindeki poğaçayla koltuğa geri otururken "abin bütün bir tepsiyimi yicek, ne sanıyorsun sen onu?" Dedi.
Meltem saçlarını savurup mutfağa giderken "çok biliyorsun" diye söylendi. Barış sırıtarak kızın arkasından bakıp elindeki poğaçayı iki büyük ısırıkta yutup ellerini çırptı.
Tuğrul ve Alper'in nereye ne niyetle gittiğini tabiki biliyordu. Birazdan çıkıp ikisini basmaya gidecekti hatta. Çünkü bunu yapmayı seviyordu.
Ayağa kalkıp ön bahçeye çıktığında Ceren'le birlikte yürüme egzersizi yapan Mert'e baktı. Tuğrul kendisine eski işlerinden gelen bu evi bırakıp yeni bir ev almayı düşünüyordu. Tabi bu Mert'in rahat hareket edebileceği bir olmalıydı. Bu tarz evleri bırak normal bir evin bile aşırı pahalı olduğu şu zamanlarda bunu nasıl yapacaktı oda bilmiyordu.
Bahçeden çıkıp kapının dışında park etmiş arabasına doğru ilerleyip kapıtun üzerine oturdu ve derin bir iç çekti.
Bir süre önce Ender'in yardımıyla abisinin nerede olduğunu öğrenmişti..
Yanına gitmek ve gitmemek arasındaydı. Mantıklı düşününce ona engel olan hiç bir şey yoktu, artık ona eskisi gibi sarılabilirdi. Diğer yandanda çekiniyordu.
Ellerinin titremesi neredeyse geçmiş olsada, solgun teni ve morarmış göz altları hala yerindeydi. Ve muhtenelen abisini Alper ve Tuğrul gibi geçiştiremezdi. Ona neler olduğunu anlatmak zorunda kalacaktı.
Yavaşça gözlerini kapatıp hafif esen rüzgarın tenini okşamasına izin verdi. Tüm bu yaşanan şeyler... heba olan onca yıl... abisi bu sürede olan şeylerin hiç birini bilmemeliydi.
Hiç kimse bilmemeliydi.
Bu anılar unutulup yok olmalıydı. Hiç birini hatırlamak istemiyordu.
Duyduğu arabanın sesiyle hafifçe kaşları çatıldı. Tuğrul'un yada Alper'in arabası yoktu zaten yeni çıkmışlardı. Gözlerini açıp kafasını çevirdi ve evin önüne yaklaşıp parkeden beyaz bmw arabaya baktı.
Aracın şoför koktuğunun kapısı açıldı ve aşağı kahve tonlarında bir takım giymiş sarışın adama bakarken kaşları çatıldı.
Adam ilk eve bakıp ardından bakışlarını Barış'a çevirdi. İkiside birbirine çatık kaşlarla baktı.
Sarışın adam birden kocaman gülümseyip işaret parmağını Barış'a doğrulttu "sen... Barış?" Dedi.
Barış duraksayıp kafasını salladı ve yaslandığı arabadan ayrıldı. Sarışın adam hızlı adımlarla yanına gidip birden sıkıca sarıldı.
Barış üzerindeki baskıya dayanamayıp bir kaç adım geriledi bu sırada dengesini kaybedip kendisine adeta yapışmış olan adamla birlikte kaputun üzerine boylu boyunca uzandı. Sarışın adam Barış'ın kulağına doğru "sonunda seni buldum" dedi ve geri çekilip Barış'ın yüzüne baktı.
Barış'ın sorgulayan bakışlarıyla karşılaşınca duraksayıp "beni hatırlamadın mı?" Dedi hayalkırıklığına uğramış gibi duruyordu "benim Atlas" dedi.
Barış'ın gözleri şaşkınlıkla açıldı. Üzerindeki uzun ve yapılı bedenin yakışıklı yüzüne baktı. Hafızasını yokladı. Evet doğru hatırlıyordu. Atlas kendisinden daha kısa ve çelimsiz bir çocuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
De TodoBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18