[21 Ekim 2007]
Barış okulun bahçesinde ki salıncakta sallanırken "yani ben koskoca evrende yanlız olmadığımızı düşünüyorum" diyip tahtaravallinin bir ucuna oturmuş bir elini çenesine yaslamış duran Tuğrul'a baktı. Tuğrul omuz silkip "yanlız olsak daha mutlu olurum açıkçası. Dünyada yeterince manyak insan var birde uzaylılarlamı uğraşacağız" dedi.
"Çizgi filmlerdeki gibi bir uzaylı ile arkadaş olmak çok havalı olurdu he. Belki büyüyünce astronot olur onları kendimiz buluruz"
"Bulurmuyuz bilmem zaten ben liseyi okumayı düşünmüyorum"
Barış kaşlarını çatıp ona baktı "ne?" Dedi, Tuğrul omuz silkip "orta okuldan sonra çalışmaya başlayacağım. Sen gidip bir uzaylı görürsen bana fotoğraflarını yollarsın" dedi, Barış parmak uçlarının üzerinde zar zor salıncağı durdurup "ama liseyi okumazsan hiç bir meslek olamazsın" dedi.
"Hayır olabilirim sonuçta birinin kimsenin yapmak istemediği işleri yapması gerekiyor"
"Oda doğu ama.."
"Neyse bunu düşünmek için zaman var"
Tuğrul geçiştirir gibi konuştuğunda Barış sessiz kaldı ama Tuğrul'un da onlarla birlikte liseyi okuması için ikna etmek istiyordu.
Yanlarında biten Atlas ve Alper'le ikiside konuyu kapattı. Atkas heyecanlı bir şekilde "size çok güzel bir haberim var" dedi, Tuğrul sırıtıp "okul tatilmi olmuş?" Dedi, Atlas gözlerini devirip "keşke" dedi "olay şu ki; Annemle babam sizi ve ailelerinizi yemeğe çağırdı" dedi.
Alper, Atlas'ın kolunu sarsıp "çok güzel olacak. Atlas'ın odasında bir televizyon ve oyun konsolu varmış. Bunların hiç birini kullanmaya iznim yoktu" dedi, Atlas'ta, Alper'i sarsıp "bende bunları hiç arkadaşlarımla kullanmamıştım!" Dedi.
Barış birbirlerini sarsarak akşam için planlar yapan ikiliye baktı, bunlar ne ara bu kadar yakın olmuştu. Tuğrul kulağının arkasını kaşıyıp "bu nereden çıktı şimdi?" Dedi.
Atlas ona dönüp "eski arkadaşlarımın aileleri tanıdıkları oldukları için annemle babam rahattı. Şimdi onlara sizden bahsedince sizi ve ailelerinizi tanımak istediler. Kendilerini tatmin etmek için sanırım" dedi, Tuğrul sıkıntıyla yerinde kıpırdanıp "gelmesek olmaz mı?" Dedi.
Üçüde aynı anda "olmaz" dediğinde Tuğrul ellerini kaldırıp "tamam, tamam gelirim" dedi ama canı çok sıkılmıştı.
------
Barış asansöre binmeyi çok sevmişti. Uçuyormuş hissi vermişti. Yanında gergin bir şekilde duran abisine bakıp "bir daha binebilir miyiz?" Dedi, Rafet ona dönüp elinden tuttu diğer elindede aldığı tatlı vardı "dönüşte söz istediğin kadar bineriz ama şu an hemen bunun bitmesini istiyorum" dedi.
İkili asansörden çıkıp geldikleri lüks apartmanın koridorunda yürüyüp Atlas'ın verdiği adresin kapısının önüne geldiler. Rafet derin bir nefes alıp kapı ziline bastı. Bir süre sonra kapıyı yeşil gözlü sarı saçlı bir kadın açtı. Barış kadının yüzüne bakarken Atlas'ın yüzünü görebiliyordu.
Kadın gülümseyip yumuşak bir ses tonu ile "hoş geldiniz, buyrun içeri girin" diyip kenara çekildi. Barış abisi ile içeri girdi, ayakkabılarını çıkarıp gelecekteki annesi olarak gördüğü kadına baktı.
Kadın Rafet'le el sıkışıp "ben Atlas'ın annesi Naz, sizde Barış'ın abisi olmalısınız" dedi, Rafet aynı şekilde gülümseyip "memnun oldum ben Rafet, buda sizin için. Elimiz boş gelmeyelim dedik" diyip elindeki tatlıyı Naz hanıma uzattı.
Naz hanım kutuyu alıp "zahmet etmişsiniz. İçeri buyurmaz mısınız?" Diyip salona doğru giden koridoru gösterdi. Kadının arkasından salona doğru giderken Barış abisine yaklasıp fısıldayarak "iyi gidiyoruz abi bu gidişle Atlas'ı alırız"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
RandomBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18