(!Bu bölüm kan, şiddet ve ölüm içerir. Hassas okuyuculara duyrulur!)
[26 Kasım 2017]
Evin içi berbat kokuyordu. Alper bu kokuya tam olarak ne diyeceğini biliyordu. Çöp.
Her türlü küf, rutubet ve bozuk yemek kokusu gibiydi. Yüzünü buruşturup Rafet'in sesinin geldiği odaya gitti.
Kirli çamaşırların üzerinde yüz üstü yatan yarı çıplak adama göz ucuyla bakıp Pusat'a baktı "Bu o mu?" Dedi.
Pusat silahını beline koyarken "Evet" dedi, yandaki çamaşır makinesinin üzerindeki beyaz toza ve şırıngaya baktı "Anlaşılan otlanalı çok olmamış. Ölü gibi yatmasına şaşmamalı. Eve girdiğimizin bile farkında değil."
Rafet ayağının ucuyla Fırat'ı omzundan itip sırt üstü çevirdi. Tek gözü yarı açık, salyası akan adamın yüzü neredeyse kabuslarındaki gibiydi. Saçları ve sakalları uzamıştı. Eski bakımlı halinden eser yoktu. Ayrıca görünen yerlerinde çürükler ve morlukların yanı sıra çeşitli yara izleri vardı.
İstemsizce "Ona ne olmuş?" Diye mırıldandı, Pusat dizlerini kırıp Fırat'ın kafasının yanında çömdü "Bilemiyorum ama karma ona sert çarpmış gibi. Nerdeyse onun için üzüleceğim." Dedi, Alper ve Rafet ona tek kaşını kaldırarak bakınca "Şaka yapıyorum tabiki." Dedi.
Alper gözlüğünü düzeltip "Peki... tam olarak ne yapacağız yani şimdi onu vuruyor muyuz yoksa..."
"Uyanmasını bekleyelim." Rafet yerdeki adama buz gibi gözlerle bakıyordu "Ona özel olarak sormak istediğim bir şey var."
****
Apartmanı inleten çığlık sesiyle Alper irkildip zar zor kapatılmaya çalışılmış kırık kapıya baktı.
Fırat uyanınca Rafet, Alper ve Pusat'ı dışarı çıkarmıştı. Yaklaşık yarım saattirde daierinin kapısının önüne oturmuş Rafet'in işini bitirmesini beklerken Fırat'ın çığlık senfonisini dinliyorlardı.
Alper gerginlikle parmaklarıyla oynarken yanında tüttüren Pusat'a dönüp "Biri sesleri duyup polise haber verirse ne olacak?" Dedi.
Pusat kafasını tavana kaldırıp dumanı ağzının kenarından dışarı bıraktı "Buralara polis çağırsan bile gelmez. Biri sana polis olduğunu söylüyorsa muhtemelen yalan söylüyordur." Dedi.
Alper kaşlarını çattı "Burada kötü bir şey olduğunda nasıl çözüyorlar?" Dedi, Pusat sırıtıp "Benimle çöpleri karıştırmak ister misin?" Dedi.
Alper kafasını hızla iki yana salladı "Hayır, sağol." Dedi, bir süre sessiz kalmaya çalıştı ama önündeki kapının arkasından gelen çığlıklar yüzünden içi daralınca yeniden Pusat'a dönüp "Neden Fırat'ı öldürmek istiyorsun?" Dedi.
Pusat duraksadı "Kendi yaşadıklarından tahmin edemiyor musun?" Dedi.
"Ediyorum ama..."
"Şu an konuşup kafa dağıtmaya ihtiyacın var ha?"
"Evet..."
"Anlıyorum... Fırat sevdiğim kişiyi öldürdü. Bu aslında birazda benim hatam." Sigara tutan elinin bileğinden sarkan kırmızı bilekliği dokundu "Bu yüzden onu öldüreceğime yemin ettim." Dedi.
Alper, Pusat'ın bilekliklerine bakıp "O... sevdiğin kişinin bilekliğimiydi?" Dedi, Pusat kafasını salladı "Ondan kalan tek şey bu..." dedi.
"Geldiğim yer gerçekten korkunç bir yerdi Alper. Çocuklar becerilerine göre sınıflandırılıyordu. Zeki olanlar mavi, güçlü olanlar siyah, güzel olanlarsa kırmızı. Orda kalırken bir sürü arkadaşımın ölümünü izledim, pek çoğunu ben öldürmek zorunda kaldım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla Beni [gay]
De TodoBarış yıllar sonra çocukluğunun geçtiği mahalleye döner ve burda eski arkadaşları ve çocukluk aşkıyla yüzleşir. Bu yüzleşme hem iğrenç gerçekleri hemde güzel hatıraları gün ışığına çıkarır +18