13. Bölüm

292 17 11
                                    

[21 Ekim 2007]

Tuğrul salondan geçerken annesi ve babasının çoktan bir tartışmanın fitilini ateşlediğini gördüğünde bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündü. Kapıdan çıkana kadar kulaklarını kapatan Alper'e bakıp "napıyorsun?" Diye fısıldadı.

Alper ona dönüp "annem biri kötü kelimeler kullandığında kulaklarımı kapatmamı söylemişti" dedi, Tuğrul ona bakıp sırıttı derin bir nefes alıp konuşmaya hazırlanırken Alper hemen neyin geleceğini anlayıp kulağını kapattı "hayır!" Dedi.

Tuğrul bir kahkaha atıp kolunu Alper'in omzuna attı ve Atlas ve Barış'ın arkasından ilerlemeye başladılar. Barış'ın asansöre binmeyi çok sevmesinden ötürü dışarı çıkmaları biraz uzun sürmüştü. Sonunda kulübesinde uyuyan güvenlik görevlisinide atalttıktan sonra gece vakti oldukça ürkütücü duran mahallenin sokaklarında dolaşmaya başladılar.

Atlas, Tuğrul'a dönüp "bu akşam gitmeyi planladığın bir yer mi var?" Dedi, Tuğrul kafasını salladı "evet ama bu saatte açılmaz. O zamana kadar istediğimiz gibi eğlenebiliriz" dedi.

Alper kaşlarını çattı "nasıl?" Dedi, Tuğrul gülümsedi.

----

Atlas en son Alper'ide bir marketin önünden Tuğrul sayesinde çaldıkları arabanın içine çektiğinde Barış ile birlikte üçüde arabanın içine sığmıştı. Arkalarındaki Tuğrul "hazır mısınız?" Dedi.

Üçüde "evet" diye bağırınca arabayı çıktıkları yokuştan aşağı doğru itti araba anında hızlanırken kendiside arkadan arabaya tutunup ayaklarınıda arabanın iki kenarına koydu. Dördüde çığlık çığlığa yokuş aşağı inerken bir evin penceresinden yaşlı bir adamın çıkıp "uykumu siktiniz orospu çocukları!" Diye bağırmasını umursamadılar.

Yokuş bitsede kazandıkları hız sayesinde düz yolda ilerlemeye devam ettiler. Dördüde vucutlarındaki adrenalinle kahkaha atıyordu, kedilerinden geçmişlerdi. Ne Tuğrul'un bir tümsekte düşmemek için hemen önündeki Alper'e arkadan sarılmasıyla Alper'in ona sıkıca tutunmasının nede Atlas ve Barış birleşmiş ellerinin farkındaydılar.

Araba sonunda yavaşça dönerek durduğunda Barış heyecanla bir kahkaha atıp "harikaydı! Hadi bir daha yapalım!" Dedi, Alper yan yatmış gözlüğünü düzeltip Tuğrul'un kollarının arasından çıktı "bu hayatımda yaşadığım en iyi deneyim!" Dedi.

Atlas arabadan zar zor inip "harikaydı ama insanları daha az rahatsız eden bir şey yapalım" dedi, Alper ve Barış'ta onun gibi arabadan indi. Barış "bu arabayı geri götürmemizmi gerekiyor?" Dedi.

Tuğrul omuz silkti "muhtemelen evet" dedi, Barış omuzlarını düşürdü. Bir alışveriş arabasını bu kadar seveceğini düşünmemişti.

Arabayı aldıkları marketin önüne bırakırken marketin kapısından çıkan İlyas'a baktılar. İlyas, Barış'a bakıp kaşlarını çattı "Barış? Burda ne işin var? Abinde burada mı?" Diyip etrafa bakındı.

Barış hemen kafasını sallayıp "evet burda, kesinlikle burada?"

"Nerede?"

"Bu seni ilgilendirmez"

"Hayır, bence kesinlikle ilgilendirir"

"Hayır, ilgilendirmez. Sen daha abimin başlık parasını vermedin"

"Başlık parası mı? Bunu nereden duydun sen?"

"Televizyondan"

"Ne anlama geldiğini biliyor musun?"

"Emin değilim ama sanırım o olmadan evlenemiyorlar"

"Öyle bir şey yok Barış"

"Yok mu? O zaman neden evlenemediler!?"

Hatırla Beni [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin