44. Bölüm

143 14 3
                                    

[15 Mart 2022]

Saat sabahın beşiydi. Dördüde tüm gece uyumamıştı. Kaldırımın kenarına oturmuş dümdüz önlerine bakıyorlardı.

Saatler önce, yıllardır tanıdıkları birini gömmüşlerdi. Saatler önce nefes alan, gülen, konuşan birini. Ailesi ve arkadaşları olan birini.

Alper iç geçirip gözlüğünün camlarını hırkasının kenarıyla silerken "Pekla..." diye mırıldandı, arkadaşlarına döndü "Aranızda herhangi bir psikopatça eylemini bize anlatmayan kaldımı?" Dedi.

Üçlü bir süre düşündü. Tuğrul "Eskiden organ mafyasının cesetlerini temizlerdim." Dedi.

Atlas ona bakıp "Demek bu yüzden mezar kazmada bu kadar bilgilisin." Dedi, Alper gözlüğünü takıp Barış'ın bir şey demesini bekledi ama cevap alamadı.

Tekrar sessizleştiklerinde Atlas cebinden çıkardığı sigara pakedini Tuğrul ve Alper'e uzattı. İkiside birer dal aldığında Barış'ta uzanıp bir dal aldı.

Tuğrul kaşlarını çatıp "Kullanmıyorsun sanıyordum." Dedi. Barış, Atlas'ın uzattığı çakmağı alıp sigarasını yakarken "Son ceset, son sigara." Dedi, sigarayı iki parmağının arasına sıkıştırıp oksijen alır gibi içine çekti ve dumanı yavaşça dışarı bıraktı "Umarım..." diye mırıldandı.

Alper elindeki sigaraya bakarken "Garip gelecek ama bir gün bunu yapacağımızı biliyordum." Dedi "Yani geri alınmayacak korkunç bir şey yapıp bu hale geleceğimizi." Dedi.

Atlas "Bunu bende düşünürdüm... ama buna sebep olanın hep Tuğrul olacağını düşünüyordum."

Tuğrul kaşlarını çattı "O nedenmiş? "

"On yaşında bir gece kulubünde takılıyordun."

"Alkolsüz bir gece kulübüydü. Ayrıca hiç biriniz tehlikeli bir şeyin içine sürüklemedim."

Alper kaşlarını kaldırıp ona baktı "Senin yüzünden bir kamyonun arkasına kaçak binip şehre inmiştik ve motosikletçi kılıklı bir adam tarafından luna parka götürüldük."

Atlas dişlerini göstererek gülümsedi "Bu Barış'ın isteği değil miydi?"

"Barış'ın isteği lunaparka gitmekti ve Tuğrul bizi başka bir ülkeye kaçak göçmen taşır gibi oraya götürdü."

Tuğrul huysuz bir sesle "Pekala suçlamaları kabul ediyorum ama o an daha iyi bir fikriniz varsa bana söylemeliydiniz. Hem sapa sağlam geri geldik değil mi?" Dedi.

Atlas "O motorcu abi bir parmağını kaybetti Tuğrul."

"O bizden biri değildi. Üstelik bu benim suçum değildi tamam mı? Nedenlere ve sonuçlara dikkat et."

Alper, Barış'a beklentiyle bakıp "O günü hatırlıyorsun değil mi? O gün senin doğum günündü." Dedi, Barış sigarasınu dudaklarına götürecekken duraksadı. Alper'e döndü derin bir nefes alıp dudaklarını birbirine bastırdı  ve kafasını salladı "Hayır." Dedi.

Gülümsemeler yavaşça soldu. Tuğrul ensesini kaşıyıp bir süre düşündü sonra Barış'a doğru uzanıp ayak bileğinden yakaladı ve ,Alper'in kucağının üzerinden, ayağını kendine doğru çekti.

Barış, Atlas'ın üzerine doğru yığılırken ufak bir çığlık attı kollarını havaya kaldırıp "Nedeen?" Dedi, Tuğrul onu umursamayıp pantolonunun paçasını biraz sıyırdı ve yıldız dövmesinin olduğu yeri gösterip "Burda bir yara izin vardı değil mi?" Dedi.

Barış hafifçe kaşlarını çattı "Evet?"

"İşte o, o zamandan kalan bir yara iziydi. Niye üzerine dövme yaptırdın ki?"

Hatırla Beni [gay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin