2-Kıskançlık

275 26 31
                                    


     "Anlatın bay Wang, sizi dinliyorum."

     "Önce şunda anlaşalım, ikimizde aynı yaştayız sanıyorum ve öğrenciyiz. İsimlerimiz ile konuşsak daha rahat olmaz mıyız? Bay Wang, bay Xiao çok rahatsız edici. Lütfen bana Yibo diye hitap eder misin?"

     "Anlaştık, haklısın Yibo. Zhan, sen de bana Zhan diyebilirsin."

     "Zhan daha önce nerelerde yaşadın, hangi şehirlere gittin, okulların filan onları anlatır mısın?"

     "Chongqing'de doğup büyüdüm, üniversite hayatıma dek de oradaydım. Başka şehir, kasaba, gördüğüm, gezdiğim bir yer de yok. İşte şimdi de Pekin'deyim. Buraya geleli iki hafta filan oluyor. Yani kasabadan hiç dışarı çıkmadım. O nedenle senin tanıdık gelmeni tuhaf buldum. Sen acaba bizim kasabamıza gelmiş miydin?"

     "Bu söylediklerin ışığında karşılaşmış olmamız imkansız. Hayır, daha önce Chongqing'de hiç bulunmadım. Ailem arkeologdur. Doğduğumdan beri de dünyayı ve Çin'in bazı bölgelerini dolaştık. Tabi hatırladığım kadarıyla ama Chongqing'e gelmedik eminim. Yerleşik bir ev ya da okul hayatım da olmadı. Ancak Lise çağına geldiğimde ailem dolaşmayı ve kazıları bıraktı. Yaklaşık dört yıldır Pekin'de oturuyoruz. Üniversitede Arkeoloji bölümdeyim."

     "Gerçekten mi? Arkeoloji benim de ilgi alanımda. İleride İllüstratör olma düşüncem var."

     "İlginçmiş. İkimizde arkeolojiye ilgi duyuyoruz. Neden arkeoloji? Resimle alakasını çözemedim."

     "İllüstratör olmak için Güzel Sanatlar Grafik Tasarım okumalıyım önce. Bilim ile sanatın iş birliği içerisinde bir konuyu, vakayı, durumu ya da bir nesneyi yakından tanıması ve incelemesi için, bir arada çalışması gerekiyor. Yani, hem bilimsel merakımı gidereceğim hem de sevdiğim çizimlere devam etmiş olacağım. İleride sergi açmak hayalim de var. Bir de eski yaşamları merak ediyorum. Arkeolojik İllüstrasyon bu iki merakımı gidermiş olacak. "

     "Waaw çok ilginç gerçekten. Ben de ailemle dolaşırken, tarihsel yaşamlar ilgimi çekti giderek. Benim resim kabiliyetim maalesef sıfır. İşin araştırma tarafı daha çok ilgimi çekiyor."

     "Her şey bir yana biz niye birbirimize bu kadar tanıdık geldik ki?"

     "Çok haklısın Zhan, ben de bunu çözmeye çabalıyorum. Benim arkadaş çevrem yoktur yani kimse ile arkadaşlık kurmam. Gezgin hayatım beni yabani yaptı. Ama sen ve o ilgisiz bakışların, bir anda dikkatimi çekti. Arkadaş olmaktan öte seni tanımak için çok aptalca davrandım bugün. Hiç yaptığım şeyler değil."

     "Benim de sen aklıma takıldın. İlk kez böyle bir duygu yaşadım. Kimsin, neden kafamı kurcalıyorsun, niye bana çok yakın ve tanıdık geliyorsun? Bunlar gün boyu benimleydi. O kadar dalmışım ki öğle yemeğimi kaçırdığımı bile sonradan fark ettim."

     "Ben de öğlen kafeteryaya gelirsin diye oralarda bekledim seni. Sonra da dersleri sallayıp kapıda çıkışını beklemeye başladım."

     "Çok ilginç, birbiriyle hiç karşılaşmayan iki insanın bu kadar yakın ve tanıdık hissetmesi çok tuhaf. Acaba, önceki hayatlarımıza ait birer anı olabilir mi?"

     Yibo, bir anda heyecanlandı.

     "Sen reankarnasyona inanıyor musun? Benim de böyle bir inancım vardır. Ailemin arkeolog olması, ben de hep gizemli araştırmalar duygusu yarattı. Özellikle eski Mısır'da çok tuhaf olmuştum. Okuduğum kitaplar, karşılaştığım bazı insanlar, sanki başka hayattan gelmiş gibi hissettirirdi bana. O yüzden ben de arkeoloji bölümünü seçtim."

Two Universes~İki Evren~Wangxian~YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin