30-Karşılama Töreni

82 8 26
                                    

    

     "Riyun ya Minghao'yu yakaladılarsa. Ya hiç haber alamazsak. Ya ona işkenceyle yerimizi söyletirlerse."

     "Zhaan, aklıma kötü düşünceleri sokma lütfen, dediğin gibiyse yandık demektir."

     'Doktor Riyun ne saçmalıyorsun, sen de Zhan'a mı uyuyorsun? Minghao sence yakalanabilir mi?'

     "Neden Minghao'nun yakalanmayacağını düşünüyorsun anne?"

     Riyun resmen batırmıştı. Zhan'ın zihinsel gücünün açıldığını unutmuştu. Hatta, Minghao'nun Tanrı olduğunu da. Yue şaşkınlıkla oğluna baktı.

     "Zhan, sen benim düşüncelerimi duyabiliyor musun? Ah, bu çok güzel bir haber. Bilmiyordum bunu. Yeni güçlerinden biri mi bu?"

     "Evet anneciğim, yeni gücüm de, sen hala bir açıklama Yapmadın?"

     "Zhan annen de şaşkın, senin gerçeği bildiğini unutuyor ...

     "Doktor size sormadım, giderek şüphelerim artıyor. Kim söyliyecek neler olduğunu?"

     "Zhan, doktor haklı ama ben hala şaşkınım. Doktor Minghao'yu gelince, onun görünmezlik gücü var, ışınlanmanın yanında, kolayca fark edilmeden her yeri araştırabilir. Ben de doktora bunu hatırlatıyordum. Bunu unutup, resmen seninle felaket senaryosuna eşlik ediyordu."

     "Doğru mu bu anne? Sen doğru dersen inanırım. Umarım benden daha fazla bir şey saklamıyorsunuzdur. Ben hala, bu denek işini anlayamadım, uzaylı olabileceğimiz daha çok aklım yatıyor. Uzaylı mıyız yoksa? Bakın bana gerçeği söyleyin."

     "Uzaylı değiliz Zhan, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kesinlikle uzaylı değiliz."

     "Tamam kapatıyorum bu sorgulamayı. Dediğinizi şimdilik kabul edeceğim ama bu şüphelerim olduğu gerçeğini değiştirmiyor bilesiniz. Gözüm üzerinizde olacak."

                    ~~~~~~

     "Baş Tanrı hayatınızdan çok memnun görünüyorsunuz. İstediğinizi elde ettiniz mi? Bunlara gerek var mıydı? Şu an herkes panik halinde."

     "Jiankang ne ve neden yaptığımı hala anlayamadın mı? Bu bir tatbikattı. Hem güçlerini de görmüş olduk biraz. Size ne dedim Zhan hepinizi şaşırtacak. İşte gördün, Riyun ona karşı koyamadı."

     "Ya Zhan ona gerçekten zarar verseydi, öldürebilirdi."

     "Sence buna izin verir miydim? Zaten ciddi bir tehlike vardı. Bir asteroit dünya doğru çok yaklaşmıştı. Ben biraz daha yakına gelmesine yardım ettim sadece. Fark ettiniz mi? Hepiniz de bir anda tetikte oldunuz. Tehlikeyi aynı anda hissettiniz. Bu gerçek bir tehlike olabilirdi. Buna hep hazır olun. Zhan ve Yibo'nun yıkıcı güçleri daha da yükselecek. O canavarları sadece onlar yok edebilir dediğim de, ne söylemek istediğimi anlamış oldunuz. Şimdi Zhan ve Yibo'nun zihinsel gücünü sadece ikisi arasına alın, yoksa Zhan size işkence edip söyletecek. Daha öğrenmesini istemiyorum. Henüz öfke kontrolü yok. Gerçeği öğrenirse, Yibo bile durduramaz onu. Çok fazla dikkatli olun bu yüzden."

     "Zhan'ı eğitmek epey zor olacak. Bundan sonra Yibo diye tutturacak. Anlamadığım bir şey var. Biz bu evrenin düzenine karışmıyoruz. Böyle bir tehlike için burada ki Tanrı sana kızmaz mı? "

     "Merak etme Jiankang. Bunu izin almadan yapamam tabi ki. Öncelikle bu evrenin Tanrısına saygısızlık olurdu. Zhan'ın
Kıskançlığına gelirsek, bir kaç gün sonra değişecek ama haklısın, onu görmek istemesi kıskançlıkla ilgili değil. Bundan sonra onların sık görüşmesine izin verin. Sakın ayrı tutmaya çalışmayın. Zhan bunu hissederse, ortalığı ayağa kaldırır. Bundan sonra ben de onları daha fazla gözetleyeceğim."

Two Universes~İki Evren~Wangxian~YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin