"Tanrı Zhenshen, konuşabilir miyim?"
"Seni dinliyoruz Xingchen, elbette konuşabilirsin."
"Herkesin birden suskun kaldığına bakmayın. Anlattıklarınızın doğruluğu karşısında, kendilerini sorguluyorlar. Çünkü siz haklısınız bunun farkındayız. Öyle açıklayıcı anlattınız ki, hiç düşünmediğimiz bir noktaya geldik. Sevmek her şeyiyle olmalı. İyisi kötüsüyle. İyi, kötü kavramı nedir? Kime göre iyi, kime göre kötü? Bizim son halimizi gören bazı evrenlenlerde ki insanlar, kesinlikle kötü canavarlar diyecekler. Bilmeden yargılayacaklar. Onlar dedi diye kötü mü olacağız? Tanımadıkları için bizi yargılayanlara nasıl cevap veririz? Konuşsak da anlamayacaklar çünkü. O zaman bunu hareketlerimiz, davranışlarımızla göstereceğiz. Ben lycanları hiç bir zaman kötü olarak görmedim. Savaş anında değişimlerini de bilmem ama dediğiniz gibi asırlardır aramızda olan bu kişiler hep kendi hallerinde sessizce yaşadılar. Belki onlar da bizi canavar zannetti. Belki onlarla konuşmak istemeyiz diye düşünüp uzak kaldılar. Bu savaş birbirimizi tanımak için iyi bir fırsat. Onlar da aramıza katıldığın da çok daha mutlu olacağımızı düşünüyorum. Naixin sen de bunlar göz önünde tutarak karar vermelisin."
"Xingchen öyle güzel konuştun ki ben, bir anlığına değişsinler diye düşündüğüm için utandım. Artık dayım da anlamıştır bunu."
"Wangji şu an kuş kadar hafif oldum. Kafamdaki tüm sorular bitti. Şimdi sabırsızlıkla Tentai'ye dönmeyi bekliyorum."
"Hahaaaa Zhushen neden Naixin'i sabır tanrısı yaptığını biliyorum ama planın tutmadı. Bu genç Tanrı hep sabırsız. Bundan sonra ki Sabır Tanrısını iyi seçmelisin. Gerçi ben biliyorum da, o güne kadar uzun asırlar var. Şimdilik Naixin devam etsin göreve. Bir kaç yardımcı da yanında olursa işler kolayca yoluna girer. Ayriyetten senin ayrılmana çok uzun asırlar var. Evet çocuklarım konuşulmayan bir şey kalmadı. Bugün dinlenin yarın eğitim yapın, son gün de eğlenin ve vedalaşın. İki gün sonra Tentai'ye dönüyorsunuz. Ben sizi izliyor olacağım. Şimdilik hoşça kalın."
Sekiz kişilik grup Tanrı Zhenshen'i uğurladıktan sonra birbirlerine baktılar. Hepsi öğrendikleri bilgilerle epey yorulmuşlardı beynen.
"Ee ne yapıyoruz şimdi? Açlık olayımız yok ama yine de toplanıp bir masada bir şeyler yesek olmaz mı? Sonra da yatarız. Yarını eğitimle geçireceğiz."
"Çocuklarım ben de ayrılıyorum yemekten sonra. Yarından sonraki gün geleceğim ve buraya veda edip çıkacağız. Hepiniz heyecanlısınız biliyorum. Bu gece iyi dinlenin. Hadi şimdi genç büyücülerimiz masayı hazırlasın, yiyip dağılalım."
On iki kişi yine neşe içinde yemek yiyip ayrıldı. Akisler evi sessizliğe büründü. Kalkanların içinde de bugün büyük bir sessizlik vardı. Aşıklar bile suskundu. Sadece birbirlerinin kollarında, sükunetle uzanıyorlardı. Bir süre sonra derin bir uykuya geçtiler. Çiçek tanrısı rahat uyumaları için uyku getiren güzel kokular salmıştı eve. Yarından sonra ayrılık vardı. Sonrası Tentai'ye gizlice giriş. Aileler kavuşacaktı. Prensler içlerinde en heyecanlı olanlarıydı. Çiçek Tanrısı onların bu heyecanını bildiği için rahat bir uyku geçirmelerini istedi.
Ertesi günü birbirleriyle antrenman yaparak geçirdiler. Kimin nerede, nasıl hareket edeceğinin planını yaptılar. Wei'nin aklındaki düşünce, gerçek bir sürpriz olacaktı. Bunun için önce lycan kralla görüşmeliydi. Kabul ederse çok önemli bir adım atacakları. Savaşı tamamen kendi lehlerine çevireceklerini düşünüyordu. . Gece olduğunda herkes odasına çekildi. Heyecan seviyesi çok yüksekti. Kimi sevdiklerine tekrar kavuşmanın mutluluğu ile heyecanlanırken. Wei ve Wangji ilk kez tanışacakları aile üyeleri yüzünden daha çok heyecanlıydı. Ejderhalar ise yeni bir yerde hayat kurmanın stresini yaşıyorlardı. Bu burada, Tianming de son geceleriydi. Yarın yokmuşcasına seviştiler. Huzur birbirlerinin kollarındaydı. Kötü hiç bir şeyi düşünmek istemediler. Bir süre sonra her yer sessiz sükunete girdi. Sabaha kadar da bu sessizlik devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universes~İki Evren~Wangxian~Yizhan
FanfictionYibo, Zhan'a doğru adımladı, bunları hiç bilmiyordu, her cümle de kalbine bir hançer inmişti. Zhan, kendinden daha fazla acı çekmişti. Ona sarılıp teselli etmek istedi. Onun sarılma niyetini anlayan Zhan ise geri geri gitti ve öfkeyle konuştu. ...