19-Beni asla affetmeyecek anne

90 10 41
                                    

    

         Şanghay Hastanesi

     "Yibo nasıl, sanki giderek umudunu kaybediyor gibi ne dersin Hao?"

     "Riyun buna mecbur, bekleyecek. Gerçekten çok büyük bir hata yaptı. Pişman evet ama Zhan'ın tüm dengesi bozuldu. Biz de onu düzeltmek için çabalıyoruz. Çocukluğundan beri baskılanan duyguları da göz önüne alırsak, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu anlayabiliriz. Önemli olan öfkesi. Onu mutlaka yatıştırmalıyız, yoksa...

     "Aslında basit bir yol varken neden uzun yolu seçtik anlamıyorum. Ya da buna gerek var mıydı diye düşünüyorum?"

     "Bunu neden yaptığımız anlayamadıysan, senin nasıl Tanrı olduğunu sorgulamaya başlayacağım Riyun."

     "Şşşşiişş, sen sanki farklısın, bir Tanrı böyle uluorta Tanrısın der mi?"

     "İkimizin de birbirinden farkı yok. Neyse bu çocukları korumalıyız ve zaman gelene kadar da ayrı tutmalıyız. Baş Tanrı bu görevi bize verdi. Ahh bu mesleği özleyeceğim ayrılınca, çok havalı değiller mi?"

     "Hao, uyan kendine gel, bu evren bizim değil, yukarıda çok sıkılmışsın galiba."

     "Yok, orada dur bakalım, yukarıda gayet mutluyum. Bu olay olmasaydı, şimdi evli ve mutlu bir Sağlık Tanrısıydım. Bu görev nedeniyle düğünüm ertelendi. Neyse ki bu evren eğlenceli. Riyun acaba şu, İnternet, telefon, oyunlar, onları yukarı götürsek nasıl olur?"

     "Söyleyeyim nasıl olur. Göksel evren, artık oyunsal ve kavgasal evren haline gelir. Senin düşündüğünü, Baş Tanrı düşünmemiş midir sence? Yok, biz sakin yaşantımıza devam edelim, hem alt Göksel'de, olaylar durulmuyor. Bizim görevimiz bitmez."

     "Kendimi anlıyorum da, seni meşgul eden görevler ne bu kadar sevgili çiçek Tanrısı? Bir el hareketinle, her yer donatılıyor, benim öyle mi? Binbir tane hastalığı iyileştirmek için uğraşıyorum. Bak şimdi başımızda hafıza kaybı var, üstelik neredeyse yarı Tanrıya yakın ateş prensi var. Bir öfkelenirse bu evreni yakar, dikkatli olmalıyız."

     "Ah çok haklısın, hadi onun yanına gidelim. Onun bedeni kıskandığı Yibo'dan bile iyi oldu. Yibo'da şok olacak, şimdiden gülebilirim. Ee aslında gelelim gerçeklere. Wei.. Özür, Zhan'ı ne zaman uyandırmayı planlıyorsun?"

     "Doğum gününden sonra, ikinci uyanışın ardından yani."

     "Fazla zaman kalmamış iki ay sonra ipler kopacak desene. Koruyucular çok üzülecek. Zavallı Zhan, yeni yılı da yalnız kutlamak zorunda kaldı."

     "Biliyorum ama Zhan'ın eğitilmesi de gerekiyor. Onu bu evrende, bu şehirde yapamazlar. Zhan, Yibo ile aynı seviyede gitmeli. Ayrıca kabuslar daha da kötüleşebilir. O zamanlar için mutlaka bize ihtiyaçları olacak. Ayrıca Yibo için de biri geliyor eğitmek üzere. Ahh tamam bu kadar gevezelik yeter, Zhan salondan çıkmak üzere gidelim."

     "Ahh o mu geliyor yoksa? Wuuu, Yibo'nun o soğuk tavrı ile ona yakınlaşabilecek mi sence? Yibo çok tehlikeli, giderek daha da asabi oldu. Bundan sonra ortalık karışacak. Neyse ki gelecek olan 'Sabır Tanrısı'  Yibo'yla, yalnızca o başa çıkabilir. Ve şunu eklemeliyim, bu karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Her iddiasına varım Naixin, kendini ifşa edip, açıklamak zorunda kalacak."

     "Bu konuda seninle aynı fikirdeyim. Bir taraftan gerçeği öğrenmesi iyi oldu. Bizim müdahalemize gerek kalmadı. Hem Yibo, babasından daha çabuk olgunlaştı. Gerçi ilk yaşamında kök söktürdü herkese ama bu hayatında değişti."

Two Universes~İki Evren~Wangxian~YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin