"Wei inan söyleme yetkimiz yok. Savaşın bitiminde Zhushen ve Zhenshen açıklayacaktır. Şimdi bunu geçelim. Yapacaklarımızı iyice anladık. Artık biraz dinlenmeliyiz. Herkese yeniden iyi uykular."
Onlar ayrılıp giderken, yedi Tanrının da gözleri mutlulukla dolmuş, gülümsüyorlardı. Gerçeği anlamışlardı çoktan.
~~~~~~
"Günaydın çocuklar. Ateş ve su krallarına haberi gönderdik bir saat sonra açıklama yapılacak. Yarını beklemek için sebep kalmadı. Kurt kral off canavar desem kısaca şuna, kralmış hıh. Neyse canavar yarın lycan kızı kaçırttıracak siz hazır olun."
"Jiankang, biz ne yapacağız? Yüzümüzü gizlemek için maske mi takmalıyız?"
"Wei şaşkınım, bunu senin sormana şaşırdım. Belki de hala buraya alışamadınız ondan. Siz büyücüsünüz, ikiniz yüzünüzü değiştireceksiniz. Lycan kızı kurtarınca doğru lycanlara gideceksiniz üçünüz. Buraya gelene kadar da öyle kalın. Önemli olan sonuç. Tabi Naixin'in de olayı göstermesi. Hafızalarını kazanamıyorlar şimdilik ama Naixin onlara, kendi hikayelerini de anlatıp, göstermeye çalışacak. Onunla ne konuşacağınızı söylememe gerek yoktur. Siz bilirsiniz ne diyeceğinizi. Sakın zorlamayın kibar ve ılımlı olun. Anlatım bittikten sonra dönersiniz. Karar kendilerine ait olmalı. Savaş üç gün içinde başlayacak, fikir değiştirmezler, aniden saldırmazlarsa."
"Önemli anlarda büyü gücümü unutuyorum sanırım, Wangji bana hatırlatın bunu. Harekete geçiyoruz demek. Lycan kızı nasıl dışarı çekecekler? Waa heyecanlandım iyice. Ee şimdi saraya mı gidiyoruz?"
"O kız ve yanındaki bir kaç kişi yiyecek alış verişi için çıkacaklar. Aslında tam dört lycan kurtaracağız. Onların da tanıklığı çok işimize yarayacak. Şimdi gidebiliriz, tabi ki sizlere de ailenizi tanıtırız bu arada. Aslında görünce tanıyacağınızdan da eminim. Bu arada bir haberimiz daha var. Siz onları hatırlıyor musunuz abileriniz ve ablanız yani. Wei'nin erkek kardeşi şu anda sizinle aynı yaşta...
"Bekleyin biraz, hiç sormadık ama ikinci doğuşumuz ile ilk arasında kaç yıl var? Ve o zaman kardeşlerimiz kaç yaşındaydı?"
"On yıl var iki doğuş arasında. O zamanlar Yanli ve Zewujun on altı yaşındaydılar. Cheng ise on dörttü."
"Ayrıca Wangji ağabeyin Zewujun ve Wei ablan Yanli nişanlılar. Onlar da savaştan sonra evlenecekler."
"Nee ablam ve Wangji'nin abisi mi? Anladım. Çok iyi ama neden bu kadar geç kalmışlar ki? Ve biz onların büyüğüyüz aslında. Aman ne karmaşa şimdi onlara abi, abla diyeceğiz.
"Bir an karşısın gibi giriş yaptın. Eyvah demiştim. Evet ne yazık ki şimdi onların küçük kardeşlerisiniz. Onlarda savaşın bitmesini bekliyor. Bu canavarlar evreni istila edince huzur kalmadı. Sizin ikinci kez doğacağınız müjdelenince, herkes sizi bekliyordu. On yıl size uzak gibi görünebilir, bize çok kısaydı. Asırlardır yaşadığımız düşünülürse, on yıl küçük bir zaman dilimi gibi geliyor bize. İşte bu yüzden onlar da sizi bekliyordu. Tüm aile bir arada, huzurlu ve temiz bir evrende evlenmek için beklediler."
"Ee bu durum da üç düğün mü olacak savaştan sonra?"
"Hahaaaa hayır Wei, önce siz iki çift evleneceksiniz. Sonra evlenecekler çok çünkü. Neredeyse her gün bir düğün var diyebiliriz."
"Benim aklımda bir fikir var. Bizden sonra tüm çiftlere toplu düğün yapalım. Çok eğlenceli olur."
"Olmaz Wei, onların çocuklarının doğumları çoktan ayarlandı. Her şey altüst olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universes~İki Evren~Wangxian~Yizhan
FanfictionYibo, Zhan'a doğru adımladı, bunları hiç bilmiyordu, her cümle de kalbine bir hançer inmişti. Zhan, kendinden daha fazla acı çekmişti. Ona sarılıp teselli etmek istedi. Onun sarılma niyetini anlayan Zhan ise geri geri gitti ve öfkeyle konuştu. ...