Two Universes~İki Evren~Wangxian~Yizhan

43-Koruyucu Aşıklar

    

     "Onlarla çok iyi anlaşacağız Yibo, bunu hissediyorum. Umarım savaştan hepimiz sağlam çıkarız."

     "Bunun için çok sıkı çalışmalıyız Zhan. Ve çok dikkatli olmalıyız.Ben de onları sevdim. Ama bir gözlemim var. Ne kadar doğru bilemiyorum."

     "Anlat dinliyorum seni."

     "Xue ve Xing, göründüklerinden farklı. Güler yüzlü, pamuk gibiler ama tehlikeli bir aura seziyorum ikisinde. Sana çok benziyorlar. Savaş veya öfke gibi özel durumlar, yani sevdiklerine saldırı, sırlar, onların hiç sindiremeyeceği şeyler."

     "Yibo, sen kendini farklı mı sanıyorsun? Eh belki çok yumuşak yüzün yok, herkesle hemen kaynaşan bir tip değilsin. Ama taviz vermek, affetmek, sindirmek gibi konularda aynıyız. O nedenle bu kadar karmaşa yaşadık zaten. Ama doğru tesbit. Onlar göründüklerinden daha tehlikeliler. Bize sinsi de diyebiliriz. Bu yüzümüzü saklıyoruz."

     "En iyi ben bilirim bunu. Riyun'da, diğer iki Tanrıda gördüm. Senin o gülen yüzünü görenler, böyle bir kişiye dönüşeceğini düşünmezler asla. O iki isyancının hatası da bu oldu. Off Zhan, saati yine kaç ettik. Hadi uyuyalım biraz, yarın gerçekten heyecanlı bir gün olacak."

     "Yarın mı sadece? Ben şu an da da çok heyecanlıyım, sen konuştukça ben zirveye yükseliyor, kendimi zor dizginliyorum. Bir vukuat daha işlemeyelim diye, zor duruyorum."

     "Aşkım biz vukuatların adamlarıyız. Yine bir vukuat işleyebiliriz ama en küçüğünden."

     Zhan bu sözü bekliyor gibi aniden Yibo'nun dudaklarına yapıştı.

     "Yarını, yorgunluğu siktir et, benim motor su kaynatıyor söndürülmesi gerekir. Sen su prensim beni söndürebilir misin acaba?"

     "Aşkım ben seni söndüreyim derken, ateşinle yanıyorum biliyor musun?"

     "Hişş, uygulamaya geçelim, durumu görelim."

     Zhan ve Yibo ikinci güçlerinden sonra ruhen birleştiklerini bilmiyorlardı. Sevişirken bile güçlerinin uyumu onlara eşlik ediyordu. Bu farklı bir zirveydi. Tek beden, tek ruh halinde yeniden cennete yükseldiler.

                    ~~~~~~

     Sabahın erken saatlerinde Naixin Zhushen'in yanındaydı.

     "Zhushen bana söyleyeceğin önemli şey ne? Meraklandığımı biliyorsun."

     "Naixin, Tianming'e doğum günü için alt oda denilen bir yer var oraya gideceğiz. Alış veriş ve başka önemli bir şey için. Ben bir süre zamanı durduracağım. Zhan ve sen hariç herkes donmuş olacak. Ama sen de donmuş gibi kalmalısın. Biz gidince orada işaretli dükkana gireceksin, görünce anlayacaksın. Tam solunda olan bir kitapçı. Dükkanın sahibi seni bekliyor asırlardır. Sana paketli iki kitap verecek. Onu mühürle gizle ve diğerlerinin yanına dön. Sen geri geldiğinde zaman tekrar akmaya başlayacak. Sana sonra açıklayacağım o kitabı. Şimdilik bu kadar gidebilirsin."

     "Zhushen ben çoktan anladım o kitabın neyle ilgili olduğunu veya tahmin ediyorum diyeyim. Tamamdır sonra görüşürüz."

                    ~~~~~~

     "Zhaan, Yiboo, hadi çocuklar kalkın artık. Sizi bekliyoruz."

     "Aşkım, hadi bebeğim, duş alıp inmeliyiz."

     "Yiboo, Biraz daha kalalım böyle, acelemiz ne? Işınlanıp gideceğiz sanki çok önemli gibi, sabahın köründe uyandırıyorlar. Gel kollarıma, orada nasıl bir düzenleme var bilmiyoruz. Anın keyfini yaşayalım biraz daha."