BU BÖLÜM BENİ BU HİKAYEDE YALNIZ BIRAKMAYAN VOTE VE YORUMLARINI EKSİK ETEMEYEN TÜM OKUYUCULARIMA İTHAFEN YAZILMIŞTIR.BÖLÜMÜ ŞARKIYLA OKUMANIZIZ TAVSİYE EDERİM. ŞARKI KİTABA ÇOK UYGUN 'SANCAK-AT İÇİNE'
BERFU’DAN
Bu, koyu kahverengi gözleri ile bana bakan güzel kıza baktım, gözyaşları göz kapaklarında birikmişti. Ellerini önünde sıkı sıkı birleştirmiş, dudaklarını kemiriyordu. Bilmiyorum belki de ben yapmadım diye bağırmak istiyordu ama kaderine razı olmuşcasına bekliyordu. Ağlamamasını söylemek istercesine kafamı iki yana salladım. Hala herkes bana bakıyordu. Kızın yanına doğru yaklaştım ve elini tutup tekrar konuştum
-Kesin sesinizi. Dedim ve devam ettim.
-Kızın parayı almadığını gördüm. Kantinciye döndüm.
-Ama kızın aldı dediği paranın iki katını size ben ödeyeceğim. Dedim öfkeyle,kız rüzgarda kalmış yaprak misali titriyordu. Kantinci gülümsemiş, parayı alan kızlar onları gördüğümü anlayınca hızla kantini terk etmişlerdi.Kantincinin yanına gidip parayı uzattım. Yaşının küçük olduğunu düşündüğüm kızı kolundan tutup kantinden bahçeye çıkardım. Parayı ödediğimi görünce şok olmuş gibiydi. Yanımda yavaş ve bıkkın afımlarla yürüyor, hayattan ğmidini kesmiş gözlerle etrafı süzüyordu. Üzgündü olanlardan, yaşananlardan, belki sadece şimdi olanlar belki de geçmişten gelen yaralardan. Onu üzmek istememiştim ki ben
-Üzgünüm seni üzdüysem, dedim üzgün bir sesle.
Bana baktı, içeride tuttuğu göz yaşları akmaya başlamıştı. Gözlerinden süzülen gözyaşları ile bana sarıldı artık hıçkırmaya başlamıştı.-Bundan sonra yanındayım, korkma dedim geri çekildi ve gözlerini sildi
-Ben Melek dedi bende ona gülümsedim uzattığı elini tuttum.
-Ben de Berfu dedim.
-Teşekkürler Berfu dedi
Onunla biraz daha konuşunca o kızların neden böyle yaptığını anlamıştı. O bu okul da tam burslu okuyordu. Artık benimle gezeceği için ona çok bulaşmazlardı. Arat okulda etkili bir soy ismiydi. Onunla diğer teneffüs buluşmak için sözleşip ayrılmıştık. O an telefonum çaldı. Arayan biricik kayınvalidem, Lamia Arat’tı resmen elim ayağıma dolaşmıştı hemen telefonu açıp cevap verdim.-Buyurun Lamia Hanım deyince birkaç saniye sessizlik olmuştu daha sonra üzgünce konuştu
-Anne
-Efendi dedim şaşkınca
-Artık bana anne de diye cevap verdi. Şok olmuştum ben bugüne kadar kimseye anne dememiştim ki. Benim hiç annem olmamıştı ki. Benim sadece babaannem vardı. Asel’in de dediği gibi ben yalnızdım.
-Ama dedim sesim oldukça hüzünlü çıkmıştı devam ettim. Ben, bu güne kadar kimseye anne demedim ki. Konuşunca sesinden gülümsediğini hissettim-Bana de kar tanem. Ben senin seve seve annen olurum. Ayrıca seni bunun için aramadım. Bugün okulu kırıyorsun. Ev alışverişi keyfi yapacağız deyince gülümsedim. Umay ve benim haricimde kimsenin bilmediği bu oyun eğlenceliydi, sanki güvendeydim, sanki seviliyordum, bir ailem vardı.
-Tamam deyip telefonu kapattım ve okulda Meleği bulup ona gitmem gerektiğini söyledim tüm okulun önünde ona sarılıp arkadaşım olduğunu herkese göstermiştim. Evet eskiden olsa onunla bende ezilirdim ama artık ben Umay Arat’ın nişanlısıydım. Ne acı güç öyle bir şeydi ki kimse cesaret edip de bulaşamıyordu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...