BU BÖLÜM BU HİKAYEYİ MERAKLA OKUMAYA DEVAM EDEN GÜZEL İNSANLARA İTHFEN YAZILMIŞTIR. İYİ OKUMALAR.
UMAY'IN AĞZINDAN
Can borçlarını ödemelerini söylediğimde yarım saat sonra deyip telefonu yüzüme kapattılar. Berfu ve Asel şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu Asel geçmişimin bir işe yaradığını söylediğinde söylediği şeyin doğruluğundan dolayı sadece acı ile gülümsedim. Hadi gidelim dedim. Melek hala itiraz ediyordu
-annenin yanında kal Melek bu işi halledip döneceğiz diyen Asel korkmuş gözüküyordu. Meleği sevdiğini anlamamak için kör olmak gerekirdi. Ancak, ben Asel'in bu işi hallettikten sonra eski Asel olacağını biliyordum.Asel çok şey yaşamıştı ve tüm sevdiklerini kaybetmişti. Önce annesi sonra Mert gitmişti. Asel artık kimseye güvenmiyordu. Sevdiklerinin gideceğinden korktuğu için sevmemeyi tercih ediyordu.
Berfu ve ben ilerleyince Asel de yanımıza geldi Melek ikna olmamış gibiydi ancak onu ikna edecek zamanım yoktu. Hastanenin otoparkına gelince arabama ilerledim Berfu benimle gelecekken ona döndüm.
-Belli bir mesafeden Asel ile beni takip edin Berfu, seni yanımda görmeleri pek iyi olmaz dedim şaşırdı ancak itiraz etmeyip Asel'in yanına gitti.Arabama ilerledim eskiden olsa Berfu'nun bu hareketini kıskanabilirdim. Ancak artık Asel'in kalbinin Meleğe ait olduğunu bildiğim için rahat bir şekilde arabama bindim. Yaklaşık 20 dakika sonra geçmişimle yüzleşecektim. Eskiden çete dövüşleri yaptığımız yıkık köprüye gitmek istemesem de yapmak zorundaydım.
Yıkık ve eski depoyu görünce kalbim sıkıştı beynimde bir yerlerde bir ses geri dön diye bağırıyordu. Dövmenin olduğu yerin yanarcasına acıdığını hissettim. Sırtımda hissettiğim ağrı ile uyandığım bu depo benim için çok önemliydi. Hayatımın en acı darbesini bu depoda almıştım ben. Gözlerimi tekrar yola çevirdim ve beynimin geri dön emrini baskıladım. Tellerle çevrili alana gelince Asel ve Berfu'nun gelmesini bekledim. Asel birkaç dakika sonra arabasını benimkinin yanına park etti ve şaşkınca ne oldu dedi
-bundan sonrasını yalnız gitmeliyim sizi içeri almazlar buradan biraz geride arabanın içinde beni bekleyin dedim Berfu itiraz edecekken hadi dedim. Asel itiraz etmek istese de dediğimi yaptı ancak arabayı çalıştırmadı, arabanın içinde bana bakıyordu. İçeri girdiğimi görmek istiyordu. Ne kadar bu sahneyi görmelerini istesem de hiç bir şey demeden tellere yaklaştım. Siyahlara bürünmüş kaslı bir adam kimsin dedi Umay Arat deyince sesli, bir şekilde güldü-Ooooo Umay Arat mı sen kimi kandırıyorsun karşında çocuk mu var dedi sakin bir sesle hayır dedim. Kanıtla o zaman bakalım dedi ve kollarını göğsünde birleştirip telli kapıyı ortaladı.
Gömleğimin düğmelerini açtım ve yere düşmesine izin verdim. Asel'in şok olduğunu anlamıştım, onun dövmeden haberi yoktu. Kollarını açmış Azrail'i geçmişimde ki adamlardan bilmeyen yoktu. Siyahlı adama sırtımı döndüm birkaç saniye incelemesine izin verip şimdi oldu mu dedim buyurun efendim dedi saygıyla ve kapıyı sonuna kadar açtı önümde elleri saygı ile duruyordu bu kadar saygılı olması normal değildi ancak üzerinde durmadım . Ne kadar bu işi bıraksam da ben buranın eski lideriydim ve bana saygı göstermek zorundalar diye düşünerek içeri girdim. On altı yaşımda yaşadığım olaylar yüzünden tüm yeraltı dünyası bana saygı duyardı onlara hem maddi hem manevi açıdan çok yardım etmiştim.
Gömleği tekrar giymedim dövmeyi görmeleri daha iyiydi. Liderlerinin geri döndüğünü düşünürlerse benim için daha rahat olacağını biliyordum. Boş arazi karanlıktı birkaç depo hariç hiç bir şey olmayan bu geniş araziden diğer insanların pek haberi yoktu. Hızla yıkık köprüye ilerledim. Yıkık köprü dediğimiz yer uzun iki deponun çatısının birleşmesi sonucu oluşan boşluktu. Hızlı ve kendimden emin adımlarla iki çatının altına ilerledim. Depoya haber çabuk uçmuştu. İçerden çoğunluğu siyah bir çoğu da zımba ve zincir detaylı giyinmiş birçok insan beni görmek için dışarı çıktı. Aptallar dedim içimden. O aptallar bu bataktan kurtulduktan sonra geri döneceğimi mi zannediyorlardı.
Yıkık köprünün altına gelince yapılı dört adamı gördüm onlar hala beni görmemişlerdi.
- Aber deyince iki adam bana döndü diğerini de görünce gülümsedim ve Noyan dedim.İki adamda bana gülümsedi ve ellerini uzattılar, iki koruma saygıyla başını eğmişti. Aber araba yarışlarına meraklı bir tipti. Simsiyah gözleri her zaman öfkeli bakardı, siyah saçları ve sağ yanağında ki derin çizgi onu tehlikeli gösteriyordu. Aber burada ki en yakışıklı adamlardandı, diğerleri gibi içki veya sigara kokmazdı, gayet temiz ve fazlasıyla zekiydi. Aber' in tuhaf bir aurası vardı Noyan ise Aber' in tam tersi idi. Yurtdışından eroin ve hap ticareti yapıyordu. Kadın da pazarladığını duymuştum ancak bunun yalan olduğunu söylemişti. Noyan'ın yağlı yüzü ve şişman vücudu şahin gözlerini andıran yuvarlak gözleri ve tehlikeli bakışları ile buranın en tehlikeli yer altı mafyasıydı. Eskiden Aber ile iyi anlaşırdık Noyan ise bana derin bir saygı duyardı.
Noyan saygılı bir sesle Umay Arat dedi Aber' in heyecanla geri mi döndün diyen sesine karşılık buz gibi bir sesle asla dedim. Biraz bozulsalar da bir şey demediler. Benim aksime Noyan ve Aber bu hayatı seviyorlardı ben de ilk zamanlar sevdiğimi zannetmiştim ancak bir süre sonra kendimi kandırdığımı anlamıştım. Neden buradasın o zaman diyen Noyan'a baktım. Lafı uzatmadan konuya girdim
-bir adam var Doğu Anadolu'nun önemli aşiretlerinden birinin ağası.Benim yanımda olan bir kızı öldürmek istiyor ondan para karşılığında kızı almalıyım bir daha bize bulaşsın istemiyorum dedim. Noyan iğrenç bir sesle güldü ve ciddiyetle konuştu
-paraya gerek yok reis keseriz biletini. Dedi Noyan aslında kimse için birini öldürtmezdi ancak bana can borcu vardı. Bildiğim halde ona neden öldüreceksin Noyan dedim güldü
-Hatırlıyor musun reis üç yıl önce elimde bir bomba ile bir sandalyeye bağlanmıştım. Öleceğim zannediyordum ancak sen her şeyi boş verdin ve o depoya girdin. Yaklaşık dört dakika vardı bombanın patlamasına. Sen genç ve iyi biriydin bense yaşayacağım kadar yaşamıştım. Git dedim ancak sen beni çözdün ve o depodan saniyeler ile kurtulduk. Sana can borcum var evet ancak senin için bir adamı öldürmemin sebebi bu değil. 20 yaşında olsan ve bu işleri bıraksan da sen hala benim liderimsin. BU KARANLIK DÜNYANIN KURALLARINDA EFENDİSİNE KARŞI ÇIKAN KÖLENİN CEZASI ÖLÜMDÜR. Ben ise hala liderime büyük bir sadakat ile bağlıyım dedi. Şaşırdım ancak bir şey demedim sadece gülümsedim ve Aber' e döndüm. Peki sen deyince acı ile gülümsedi-üç yıl önce ki o araba yarışını hatırlıyor musun Umay çok hızlıydık durmamız imkansızdı. Önümüze bir nakliye kamyonu çıkmıştı kurtulmam imkansızdı kamyonun altına doğru ilerliyordum. Sen benden biraz daha geri de olduğun için sana bir şey olmazdı ancak ben kamyonun tekerlerine doğru hızla ilerliyordum. Sonra senin Ferrari'ni gördüm önüme geçtin ve arabayı kaydırdın. Arabanın arka kısmı tamamen kamyonun altında kalmıştı. Tek yanlış hareketinde arabayla tamamen kamyonun altına kalacaktın ancak sen umursamadın ve o arabanın altına girdin. O an anladım ki ben asla ve asla senin kadar iyi bir lider bulamam. SEN HİÇ ÖĞRENMEDİN ANCAK GİTMEK İSTEDİĞİNDE BURADA BULUNAN HERKES GİTMEN, BU DÜNYADAN ÇIKABİLMEN İÇİN SENİ ARKANDAN DESTEKLEDİ. KABUL ETMEK İSTEMESENDE BURADA SENDEN SONRA KİMSE LİDER SEÇİLMEDİ VE BUNU İSTEYENLER AZRAİL İLE TANIŞTI. İSTER KABUL ET İSTER ETME SEN HALA YER ALTI DÜNYASININ LİDERİSİN UMAY ARAT.
Öğrendiğim gerçekler ile sarsıldığımı hissettim. Ben bu dünyayı ne kadar bıraksam da onlar beni bırakmadan bu dünyadan kurtuluşum yoktu. Aber ve Noyan'a baktım başka lider yok diyorlarsa yoktu ve ben hala liderdim. Kasıldığımı hissettim eğer hala ben lidersem burada bulunan herkes ne istersem yapmak zorundaydı ve itiraz edenin sonunda payına düşen tek bir kurşundu. Buranın lideri seçildiğimde 17 yaşımdaydım ve ben bu güne kadar seçilmiş en genç liderdim. Şu an ben EĞER MELEĞİ KURTARMAK İSTERSEM YAPARDIM, İSTEDİĞİM HERHANGİ BİRİNİN BİLETİ TEK KURŞUN İLE KESİLİRDİ.
Birçok kişi cinayete kurban gitmişti ancak insanların bilmediği bir şey vardı. ADALET DİYE BİR ŞEY YOKTU. Emniyete yerleştirilmiş üst düzey yöneticiler sayesinde hep üzeri örtülmüştü işlenen cinayetlerin. BURASI YER ALTI DÜNYASIYDI VE BEN BURANIN LİDERİYDİM. ELİMDE TUTTUĞUM GÜÇ ÇOK BÜYÜKTÜ BİR ÇOK MAFYA BABASI ÖNÜMDE EĞİLİYORDU ANCAK BİLMEDİKLERİ BİR ŞEY VARDI BÜYÜK GÜÇLER BÜYÜK SORUMLULUKLARI DA BERABERİNDE GETİRİRDİ.
UMAY HALA KARANLIK GEÇMİŞİNDEN KURTULAMADI. YENİ BÖLÜMÜ MERAK EDİYOR MUSUNUZ? BİR DAHA Kİ BÖLÜM DE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...