Yalvarırım Gitme

2.8K 99 15
                                    

BU  BÖLÜM  SEVGİLİ  OKURLARIM  SİZ  KAR  TANELERİNE  İTHAFEN  YAZILMIŞTIR.  İYİ  OKUMALAR.

YAZARIN AĞZINDAN
Berfu'nun  bedeni  yere  düşerken  Umay  sadece  bakıyordu. Gözleri  şokla  açılmıştı.  YAZ  GELMİŞTİ  VE  KAR  TANESİ  ERİYORDU.

İki  el  silah  sesi  duyuldu.  Berfu'nun  bedenine Mete'nin elinde  tuttuğu  silahtan  çıkan ikinci  kurşun  da  isabet etti.  Minik  kar  tanesinin  beyazlığı  kızıla  boyanmıştı.  Kıyafetleri  kendi  kanı  ile ıslanmıştı  nefes  verdikçe  ağzından  köpüklü  kan  çıkıyordu.

Mete  önce  elindeki  silaha  sonra  Berfu'nun  yerdeki  bedenine  baktı.  Gözleri  şokla  büyüdü.  Bakışlarını tekrar  silaha doğrulttu.  Silahı  sol  şakağının  üzerine koydu  ve  derin  bir  nefes  aldı.  Artık  her  şey  için  çok  geçti. 

BU  GERÇEK  HAYATTI  VE  GERÇEK  HAYAT  OYUNLARA  BENZEMEZDİ.  PRENSES  ÖLMÜŞTÜ  VE  PRENSESİ  KURTARAN KAHRAMAN İKİNCİ  BİR  ŞANSA  SAHİP  DEĞİLDİ. HAYAT  OYUNUNDA  ELİNİZDE Kİ  TEK  ŞEY  CANINIZDI. PRENSES  CANINI  ORTAYA  KOYMUŞTU  VE  KAYBETMİŞTİ  ANCAK  BU OYUNDA  KAYBEDENLERİN  YERİ  YOKTU.

Mete  elini  tetiğe  götürdü  ve  silahı  ateşledi. Silahtan  çıkan  kurşun  kafatasını parçaladı  ve  beynine  saplandı.  Uçurumun kenarında  olan  bedeni  geriye  doğru  sendeledi ve uçurumdan  düşmeye  başladı. PRENSESİN KATİLİ  KENDİ CANINA  KIYMIŞTI.

Umay  Mete'nin bedeninin  yere  çarpması  ile  oluşan tok  sesle  kendine  geldi.  Yerde  yatan  bedenin  yanına  koştu.  Ellerine  karısının  kanı  bulaştı.  Gömleğini  çıkardı  tampon  yapmaya  çalışıyordu  ancak  olmadı  çok kan  vardı  kar  tanesi  kendi  kan  gölünde  yatıyordu.

-Berfu  yalvarırım  gitme  seni  hastaneye  yetiştireceğim  mutlu  olacağız  yalvarırım gitme  diye  bağırdı. Kollarını  karısına  doladı  ve  onu  yerden  kaldırdı.

Umay  dedi Berfu  sesi  boğuktu. Her  hecede  köpüklü  kan  dudaklarından  akıyordu. Yalvarırım Berfu  gitme, seni  hastaneye  yetiştireceğim  dedi  Umay. Tuzlu  gözyaşları  gözlerinden  yanaklarına  süzülüyor  ordan da  karısının  kanına  karışıyordu. Umay  Berfu'yu  arabaya  bindirdi.  Sürücü  koltuğuna geçti  ve  arabayı  çalıştırdı. Yarışlar  haricinde  ilk  defa  bu  kadar  hız  yapıyordu. 

Tekrar  Umay  dedi  Berfu. Umay  karısına  baktı  çok  kan  vardı. Kar  tanesinin  kızıla  boyanmıştı. Sıcak  kan karısının sol  gögüsünden vücuduna  yayılıyordu.

-Bebeğimize  iyi  bak  Umay  dedi    durdu  nefes  alması  lazımdı. Her hecede ağzından  çıkan  kan  nefes  almasını  zorlaştırıyordu.  Tekrar  konuşmaya  çalıştı. Sesi  çok  az  çıkıyordu  ancak  nemrutunun onu  duyabileceğini  biliyordu.

-Birçok  şey  için  üzgünüm ancak  ben  hiç  pişman  değilim  aşkım. Derin  bir  nefes  aldı  kanı  her  tarafa  bulaşmıştı. Umay  Berfu'nun oturduğu  koltuğun tamamen  kan  olduğunu  gördü.

Berfu'nun  uzun  saçlarına  kan  bulaşmıştı. Kanla ıslanmış  saçlar  yüzüne  yapışmıştı. Bir  kaç saç  teli  Berfu'nun  aldığı  nefes  ile    yapıştıkları  yerden kurtuldu ve  geride  ince  kan  lekeleri bıraktı. Güzel  mavi  gözleri  kan  bulaşmış  yüzünde  gözyaşları  ile  parlıyordu.

-Ben  gittiğimde  dedi Umay'ın kalbi  parçalara  ayrılmış  gibiydi her  bir  parça  içine  batıyor  Berfu  ile  kanamasına  sebep oluyordu.  Berfu'ya  döndü  araba  çok  hızlıydı  ancak  Umay  önemsemedi

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin