BU BÖLÜM HİKAYEMİ OKUYAN KARTANELERİNE İTHAFEN YAZILMIŞTIR. SİZE ROMANTİK BİR BÖLÜM YAZDIM. İYİ OKUMALAR.
BERFU’NUN AĞZINDAN
Kurumuş kan lekeleri ile lekelenmiş yüzüne elimi koyup acıyor mu diye sorduğumda yaptığı tek şey şok olmaktı. Umay bunu beklemediğini belli edercesine ‘ne’ dedi gözleri şokla açılmıştı bu haliyle bile çok tatlıydı. Tekrar acıyor mu dedim. Yüzümde ki elimi tutup aşağı çekti ama elimi bırakmadı
-Konuyu değiştirme Berfu dedi. Ben de ona doğruları söyledim
-Üzgün değilim, Umay eğer orada Asel ile kavga etsen ve sana bir şey olsa vicdan azabından yaşayabileceğimi mi zannediyorsun dedim. Gülümsedi
-Bir daha lafımı ikiletme Berfu deyip kendini koltuğa bıraktı. Odada ki ecza dolabından biraz pamuk, oksijenli su ve tentürdiyot alıp yanına döndüm. Karşısına geçtim ve elime aldığım bezi normal su ile ıslatıp ona yaklaştım. Ona pansuman yapmamı beklemiyordu, şaşırdı ama itiraz etmedi bende yaranın etrafını ve yüzünde ki kurumuş kanı silmeye başladım. Yaraları biraz temizlenince yaralarına baktım. Çok derin değildi ancak fazla kanamıştı. Umay hiç etkilenmiyor gibiydi, sanki canı yanmıyordu oksijenli su ile yarasını temizlerken bile sesini çıkarmamıştı. Oysa ki ben küçükken düştüğümde babaannem kanayan dizimi oksijenli su ile yıkamıştı ve canım yara ilk oluştuğundakinden bile daha çok acımıştı.Dudağını ve kaşını yara bandı ile kapattım ve dolaptan buz alıp yüzüne iyice eğildim. Elmacık kemiğindeki morluk şişmiş gibiydi buzu koyunca, ürperdiğini hissettim ama yine sesini çıkarmamıştı. İşim bittiğinde tam eşyaları koymak için gidecektim ki bileğimi tuttu bu hareketi ile ona dönmek zorunda kalmıştım. Umay gözlerimin en derinine, tam içine tüm benliğiyle baktı. O bazı zamanlar maskesini indirir içeriyi görmeniz için yıkılmaz surlarında bir delik açardı.Umay şu an delik faslını geçmiş surlarını tamamen benim için yıkmıştı. Güzel gözleri pişmanlık ve kıskançlık arasında gidip geliyordu
-Bir daha gitme dedi öfkeyle anlamamıştım ‘ne’ dedim tekrar konuştu sesi kontrollüydü ancak üzgün olduğu anlaşılıyordu
-Beni bırakıp ona gitme Berfu anlasana, dedi derin bir nefes alıp ayağa kalktı gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmıyordu Umay şu an BENİ KISKANIYORDU. Sesi biraz daha üzgün çıkınca güzel gözlerine baktım üzgündü pişmandı ve acıyordu ancak konuşmaya devam ediyordu.
-GİTME BERFU, ACITIYOR ANLASANA BİLMİYORUM, NASIL BU KADAR BAĞLANDIM ANLAMIYORUM NASIL BÖYLE ACYORUM, AMA BERFU GİTME YALVARIRIM. Dedi şaşkınlık damarlarımda kanımla birlikte akıyordu şu an.
Umay bana baktı ve gülümsedi ancak bu öyle sıradan bir gülümseme değildi. Umay şu an kendi bataklığında boğuluyordu, sanırım O İLK DEFA SEVİYORDU.-Umay dedim bana baktı duvarları yoktu tam şu an onun kalbini görüyordum, gerçek Umay’ı görüyordum ben. Bana baktı sanırım onu reddedeceğimi sandı ve elini dudaklarımın üzerine koydu
-ŞŞŞ söyleme kar tanesi dayanamam dedi gözleri acı içinde kalmış gibi bakıyordu. İçindeki küçük çocuğu görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...