BU BÖLÜM CANIM ARKADAŞIM RABİA'YA İTHFEN YAZILMIŞTIR. SENİ ANLATMAYA DA BU HİKAYE YETMEZ CANIM ARKADAŞIM. İYİ OKUMALAR.
BERFU'NUN AĞZINDAN
'Bip,bip,bip'
Öten aletler ve camın arkasında ki Şizen Teyze. Yoğun bakım ünitesinde camın önünde Meleğin yanında duruyordum. Şizen Teyze ameliyattan çıkmıştı ameliyatı başarılı geçmişti ancak hala risk altındaydı. Melek elini cama dayamış annesine bakıyordu. Asel ve Umay sandalyeye de oturuyorlardı. Asel'in bitik görüntüsüne rağmen Umay çökük ancak güçlü gözüküyordu. Melek bana döndü. Kollarımı açtım hemen yanıma geldi ona sıkıca sarıldım.
-Berfu annem yağmurda yürümeyi çok severdi biliyor musun? dedi dışarda ki yağmura bakarak. Hızla düşen yağmur damlaları ve karanlık gökyüzü koyu bulutlar ve yanan sokak lambaları.HAYAT BU MUYDU PEKİ; BİR VARDIK BİR YOKTUK ÖYLE Mİ? ÖLÜM HEP KAPININ AĞZINDAYDI ANCAK NEDEN YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORDUK O ZAMAN. ANCAK ÇOK İYİ BİLDİĞİM BİR ŞEY VARDI HER ŞEYE RAĞMEN YAŞAMAK GÜZEL ŞEYDİ.
-Hadi o zaman dedim şaşırdı ancak elini tutup onu çektim ve koridorda hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Umay ve Asel de ne olduğunu anlamak için arkamızdan geliyordu.
Çıkış kapısına gelince durdum ve ona baktım
-Hazır mısın dedim ne demek istediğimi anlamıştı. Evet hazırım deyince ceketimi çıkardım ve yağmura doğru koşmaya başladım. Melek de aynısını yapmıştı. Koştum yağmur gözyaşlarımı kamufle ediyordu. TUZLU SU TATLI SUYA KARIŞIYORDU. Melek de yanıma gelince durdum. Islanmış çimlerin üzerindeydik. Umay ve Asel dışarı çıkmamışlardı. Meleğin ellerini tutum ve kendi etrafımızda dönmeye başladık. BUNU YAPAN DİĞER İNSANLARDAN TEK BİR FARKIMIZ VARDI.BİZ GÜLMEK YERİNE AĞLIYORDUK. Melek ile başımız dönünceye kadar kendi etrafımızda döndük. Daha sonra sırt üstü çimlere yattık.Yüzüme düşen yağmur damaları ne kadarda safsınız. SİZ DÜNYAYA BİR MELEĞİN KANATLARINDA GELİYORSUNUZ ANCAK SERT BİR ŞEKİLDE YERE ÇARPIP PARÇALANIYORSUNUZ. YERE DÜŞEN YAĞMUR DAMLALARI NE KADARDA CESURSUNUZ PARÇALANACAĞINIZI BİLE BİLE YERE DÜŞEBİLİYORSUNUZ.
-Melek biliyor musun korkuyorum dedim gülümsedi ve neden diye sordu. Gözlerimi kapattım ve konuştum. Hayattan korkuyorum Umay'ı yüz üstü bırakma ihtimalinden korkuyorum, Umay'ın yanımda olmamasından korkuyorum ancak çok daha korktuğum şeyler var YAŞAMAKTAN KORKUYORUM ANCAK ÖLMEK DAHA KORKUNÇ.
-Evet Berfu NEFES ALIRKEN HİSSETMEK GÜZEL ANCAK NEFES ALAMZSAN HİSSEDEMEZSİN.HİSSEDEMEMEK İSE GERÇEKTEN KORKUNÇ. HAYAT BİZE ALLAH'IN VERDİĞİ EN GÜZEL HEDİYE. Güldüm ve doğruldum hayata karşı hep bunu yapıyordum. Hayat beni yere düşürüyordu belki ancak ben hep gülüp tekrar ayağa kalkıyordum .
Umay'ın yanına gelen siyah takım elbiseli bir adam Umay'a bir poşet uzatıp gitti. Umay bana baktı kafasını tama mı dercesine sallayınca bende evet manasında salladım. Meleği de tutup hastaneye girdim. İç çamaşırlarıma kadar ıslanmıştım ANCAK KALBİM HALA SAHRA ÇÖLÜ KADAR KURU VE HİSSİZDİ.
Umay poşeti uzatınca içinde kıyafetler olduğunu gördüm. Umay işaret parmağı ile bir odayı gösterdi ve bu odada giyinebilirmişsiniz dedi. Poşeti alıp Meleği tuttum ve odaya soktum. YAĞMURUN ALTINDA DURMAMIZ BAZILARINA SAÇMA GELMİŞ OLABİLİR ANCAK BİR SEBEBİ VARDI. MELEĞİN BEDENİNİ ANNESİNİN KANINDAN ARINDIRMIŞTI YAĞMUR VE EN ÖNEMLİSİ RUHUMU KARANLIKTAN ARINDIRMIŞTI YAĞMUR.
Umay ikimiz içinde bir eşofman takımı ayarlamıştı. Sıfır bedeni Meleğe uzatıp 36 beden olanında ben giydim. Siyah eşofman takımları nasılda ruh halimizi yansıtmıştı. Yoğun bakım ünitesinin önüne gelince her şeyin aynı olduğunu gördüm. Soluk tenine bağlı aletlerle zayıf bedeni yatakta nerede ise gözükmez olan Şizen teyze hala orada idi. Öten aletlerin sesi hala kulaklarımı dolduruyordu. Melek oturunca Asel de yanına oturdu. Elinde ki suyu Meleğe uzattı ve gülümsedi. Ne alay yüklüydü bu gülümseme ne soğuktu. Sadece güven vardı Asel'in gülümsemesinde. Bu gülümseme ile Meleğe yanında olduğunu gösteriyordu. Melek suyu aldı ve açıp birkaç yudum içti. Umay yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...