UMAY ' DAN
Odaya giren sekreter anneme burs için gelen kızı tanıtıp odadan çıktı. O çıkınca oluşan boşluktan kızı gördüm. Karşımda ki kız uyumsuz kıyafetleri, siyah camlı gözlükleri ve bal rengi saçları ile uzaylıya benziyordu. Parmaklarımla masada ritim tutmaya başladım. İşim başımdan aşkındı zaten. Hayat bazen bize istemediğimiz şeyler yaptırır, bazen hiç anlamadığımız şeyler başımıza gelir ya işte tam o noktadaydım. Hayattan yorulmuş sayılırdım. Eh pek temiz biri de değildim. Başım belada sayılırdı çünkü nişanlanmam gerekiyordu. Çok saçma değil mi? Koca holdingin velihatısınız, sürüyle paranız var ama paranızı ve hissenizi alamıyorsalamıyorsunuz çünkü dedeniz bir şart koymuş, hayatıma doğru düzgün temiz bir aile kızı almak zorundayım. Ayrıca diğer hissedarlar sürekli anlaşmaya uymam için beni zorluyor ve geçmişdeki bir kaç mafya işi de başıma bela olmaya başladı ve acil paraya, yüklü miktarda paradan bahsediyoruz, ihtiyacım var.
Kız hafifçe öksürerek sesini toparladı. Kafamı ona çevirince başını benden öteki tarafa çevirdi ve annemin talimatı ile karşısındaki koltuğa geçip oturdu.Hoş bir sesi olduğu söyleyebilirdi, üzerindeki saçmalıkları çıkarsa güzel sayılabilirdi. Ellerini önünde birleştirdi, sözleri dikkatli ve özenliydi. Küçük elleri vardı, zayıftı ama kötü bir zayıflık değildi, sanırım orijinal sarışındı. Beyaz pürüzsüz bir teni vardı. Kıza bakmayı bırakıp anneme döndüm
Annemde benim kadar şaşırmış görünüyordu. Bu kadar bakımsız bir kız beklemiyor olmalıydı. Kıza döndü ve adını sordu-ismim Berfu efendim. Diye kız kısık bir sesle cevap verdi. Berfu kulağa hoş geliyordu. Sanırım anlamı kar tanesi demekti. Soğuk bir kıza yakışır bir isim, kendide ismi gibi buz gibiydi.
-Berfucum öncelikle şirketimize hoş geldin, bir çok gence destek olduğumuz bu projeye başarılarından dolayı seni de kabul ettik. Öğrencilerle bizzat tanışmaktan hoşlandığım için seninle de görüşmek istedim. Ben Lamia Arat, bu da oğlum ve şirketimizin genel müdürü Umay Arat.
Kız kafasını bana çevirince hafifçe başımla selam verdim.
-Memmun oldum efendim dedi.
-Ne okuyorsun Berfu dedi annem
-Hukuk efendim
-Kaçıncı sınıftasın
-3 efendim
-Çok güzel Berfu, annem elindeki dosyayı çevirdi.
-Notlarının mükemmel olduğunu görüyorum, gerçekten harika.
-Teşekkür ederim efendim
-Kiminle yaşıyorsun, kardeşin var mı?
-Babaannem, sadece o, kardeşim yok. Kızın bu konuda konuşmak istemediği belliydi.
-Kaç yaşındasınız diye sordum, konuşmamı beklemiyorcasına şaşırdı
-23 efendim diye cevapladı, başımı sallayıp biraz daha hayat hikayesini dinledim ve
-Tebrikler, başarılarına devam et lütfen deyip masadan doğruldum. Kız annemin sorularına cevap vermeye devam ediyordu. Aklıma kötü fikirler geliyordur, gerçekten bu saçmalıklar benim için bile kötü sayılırdı. Odadan çıkıp kendi odama yöneldim. Kapının önünde ki koltuğa oturmuştu. Yumruğumu sıktım,
-Ne işin var burada?
Sesimi duyunca bana baktı. Mavi gözleri ışıl ışıldı. Tanrı şahit ki güzeldi, hatta görüdüğüm en güzel kadın bile denilebilirdi. Üzerine kot bir tulum giymişti, yavaşça ayağa kalktı. Uzun sayılırdı, mankenler kadar güzel bir vücudu vardı
-Seni görmeye geldim
-Keşke ne buraya ne de hayatıma gelmeseydin
-Umay
Elimle sus işareti yaptım, sesi midemi bulandırıyordu, kendi midemi bulandırıyordu. Güzellik onda hiç bir şey ifade etmiyordu. İğrençti o kadar iğrençti ki. Babamı onunla yakalamıştım, yatakta, babam annemle evliyken. Söyleyememiştim, kimseye söyleyememiştim. Utanmazdı, iğrençti. Hiç bir şey olmamış her şey çözülecekmiş gibi babamla ayrışmışlardı. Annemin gözünün içine baka baka etrafımızdaydı ve annem beni onunla nişanlandırmaya çalışıyordu. Kafayı yemek üzereydim. Bu saçmalıktan, bu kadından kurtulmak için cehennem zabanileriyle bile evlenirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...