Acı

2.8K 130 9
                                    

BU BÖLÜM KUZENİM ENES'E İTHFEN YAZILMIŞTIR. İYİ OKUMALAR.

BERFU’NUN  AĞZINDAN
Umay  hastanedeyiz  deyince  şok  olmuştum.  Sesimin  titremesini  umursamadan   ne  oldu  dedim.  Mete  de hızla  yanıma  gelmişti  telefonu  hoparlöre  aldım  ve  Umay  konuşunca  rahatlama  ile  gülümsedim

-Asel  arıza  yapınca  onu  iyi  bir  dövdüm  bende,  hakketmişti  artık.  Mete’yi  de  al  sana  mesaj  atacağım  hastaneye  gelin  deyince  gülümsedim  ve  tamam  dedim. Benim  aksime  Mete'nin gözleri  telaş  doluydu.  Umay  Asel’in  arabası  ile  gittiği  için, bizde  Umay’ın  arabasına  bindik.  Mete  yolu  bilmediği  için  hastaneyi  ben  tarif  etmiştim.  Hastanenin  otoparkında  durunca  Mete  arabadan  indi  ve  yanıma  geldi,  hızlıca   kayıt  masasına  yaklaştık  ancak  Umay’ı  görünce    onun  yanına  ilerledik.  Mete  telaşla  Asel  nasıl  deyince  bende  Umay’ın  yanına  gittim.  Gözü  morarmış,  dudağı  ve  kaşı  patlamıştı  yüzünün  birkaç  yerinde  de  cızıklar  vardı.  Asel’le kötü bir şekilde   kavga  etmiş  olmamalılardı  ve  Umay  Asel’den  yediği  dayağın  hesabını  sormuş  olmalıydı. 

Mete  odaya  girince  ben  ve  Umay  da  arkasından  girdik.  Ancak  Asel  düşündüğüm  kadar  kötü  değildi,  Umay  vurmasına  izin   vermiş,  sonrada  Asel’e  azıcık  ders  vermiş  gibi  gözüküyordu.   Asel’in   yüzünün  birkaç  yerinde  ki  morluklar  ve  patlamış  kaşı  bazı  şeyleri  kanıtlıyordu.  Mete  telaşla  bize  dönüp  Umay’a  baktı  ve  ne  oldu  dedi

-Sinir  krizine  girmişti.  Bağırıp  çağırıyordu. Sinirini  çıkartacak  bir  şeye  ihtiyacı  vardı  ve  bende  önüne  geçtim.  Biraz  vurdu  ancak  ben  karşılık  vermediğim  için  bir  işe  yaramadı, siniri  geçmeyince  bende  ona  biraz  vurdum  ve    bayılınca  hastaneye  getirdim  dedi.  Daha  fazlası  olmuş  olmalıydı  ancak  ne  ben  ne  de   Mete  bunu  sormadık. 

Umay  Mete’ye  döndü  ve  konuştu
-Sakinleşmesini  bekle  Mete,  o  sandığından  çok  acı  çekti  bilmediğin  şeyler  var.   

Mete  anlat  desede  Umay  kafasını  hayır  anlamında  salladı   ve  boş  koltuğa  oturdu  Mete  yatağın  ayak  ucuna  çökünce  bende  Umay’ın   yanına  oturdum. Asel  yaklaşık  iki  saat  sonra  uyanmıştı, ancak  bir  şey  demedi. Abisine  hiç  bakmadı  ve  Umay’a  döndü

-Umay  ne  zaman  çıkacağız  buradan  diye ilgisizce sormuştu.   Umay  istediğin  zaman  deyince  de  yataktan  kalktı  ve  odadan  çıktı.  Umay  kaş  göz  işareti  ile  onunla  gideceğini  söyleyince  başımı  tamam  anlamında  salladım  ve  Mete’nin  yanına  gittim  gidelim  mi  Mete  deyince  başını  sallayıp  kalktı.  Hastaneden  çıkınca  Umay’ın  Asel’in  arabası  ile  gittiğini  anladık  mecburen  bende  Mete  ile  birlikte Umay’ın  arabasına  bindim.  Mete  arabayı  sahile  yakın  boş  bir  sokakta  durdurmuştu.  Denizin  sesini  duyabiliyordum ve dalgalar kıyıya vurdulca oluşan ses rahatlatıcıydı.  Mete  geriye  yaslandı  ve  konuşmaya  başladı
-9  yaşıma  kadar  Amerika’daydım   ancak  dokuz  yaşımın  sonlarında  iken  annem  ile  Türkiye’ye  geldik.  Babamın  soyadını  on  yaşımda  aldım  ben.  Geldiğimizde  evde  küçük  bir  çocuk  vardı, isminin Asel olduğunu hizmetciden öğrenmiştim.  Bakışları  öyle  kızgın  ve  öyle  olgundu  ki beni  çok  etkilemişti.  Ancak  bu  çocuk  öyle  diğer  çocuklar  gibi değildi.  Bunu  geldikten  iki  ay  sonra  anlamıştım.  Annesine  laf  attılar  diye  bir  grup  çocuğu  tek  başına  dövmüştü.  O  gün  onunla  arkadaş  olmaya  çalıştım  ancak  o,  çok  geçimsizdi.  Annesinin  kollarında,  bir  kaldırım  kenarında  öldüğünü  öğrenince  yanına  gitmiştim.  O  gün  ben  onun  abisi  o  da  kardeşim  oldu.  Ancak    Amerika’ya  giden  annemin  akciğer  kanseri  olduğu ortaya çıktı.  Asel  anne  konusunda  çok  hassastır,  Berfu  kim  olduğu  önemli  değildir  onun  için;  babasının  metresi de  olsa  o  anneme   yardım  ederdi  biliyorum.  Ancak onu  ikilemde  bırakmamak  için ona bunu   hiç  söylemedim  o  da  Dalya  yüzünden  Amerika’ya gittiğimi  sandı.  Umay’ın  haberleri  geliyordu,  Asel’in  ve  Umay’ın  dibe  battığını  duymuştum   ancak  geri  dönemedim  annemi  bırakamazdım  kanser son evredeydi. Annem  öldükten  yaklaşık  iki  ay  sonra  toparlandım  ve  Türkiye’ye  döndüm. Sustu  aklıma  gelen  soruyu  sordum
-Asel  o  Umay  kadar  nasıl  batabilir  ki  dedim  güldü anca  gözleri  donuktu

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin