BU BÖLÜM ABLAM SEDA ÜLGER’E İTHFEN YAZILMIŞTIR. İYİ OKUMALAR.
BERFU’NUN AĞZINDAN
Umay sonsuza kadar benim olacağını söylediğinde mutlu olmuştum. Evet belki çok bencilceydi ancak onu başkası ile düşünmek bile canımı yakıyordu. Gülümsedim
-eee neden geldik buraya bakalım? deyince bana baktı karşıda ki küçük masayı eli ile işaret etti
-piknik yapacağız deyince şakamı yapıyorsun dercesine ona baktım ancak o arabanın arkasına ilerledi ve kocaman bir piknik çantası ile geri döndü. Şaşırmıştım, ancak o çantayı masaya bırakınca gidip içine baktım. İçerisi yiyeceklerle dolu olan çantadan masa örtüsünü alıp masaya serdim.Umay’ı elinde minik bir çanta ile görünce merakla elindeki çantaya baktım. Çantayı açıp içinden büyük bir fotoğraf makinası çıkarınca bakışlarımı gözlerine yönelttim. Kamerayı gözüne doğru yaklaştırıp gülümse çekiyorum diye bağırdı. Güzel bir gülümseme ile ona baktım
Umay fotoğrafı çektikten sonra makinayı yüksekçe bir yere koydu ne yaptığını anlamamıştım
-Şimdi beraber deyince ne demek istediğini anladım. O arkama geçti ve ellerini belime sarıp kafasını boyun çıkıntıma koydu. Hadi fazla vaktimiz yok deyince bende ellerimi onun ellerinin üzerine koydum ve kafamı biraz geriye yatırdım. Kameraya tam zamanında bakmıştım. Fotoğrafın çekildiğini bildiren o sesten sonra Umay gidip fotoğrafa baktı ve tatmin olmuşçasına gülümsedi.Masaya geçip yiyecekleri koydum Umay her şeyi düşünmüştü meyveler ve keklerle güzel bir öğle yemeği yiyecektik. Umay masaya oturunca karşısına oturdum. Minik ve heyecanlı bir çocuk gibi bakıyordu. Gözlerinde aynı heyecan ve güzel parıltılar vardı. Mutlu olduğu belliydi.
Güzel gözleri karşımdaki gölle yarışıyor, gökyüzüne meydan okuyordu. Yüzü karşımdaki kuğuların zarafetini ve güzelliğini gölgede bırakıyordu.
Heyecanla elini kaldırdı
-Bak Berfu yemeğini yedikten sonra oraya gidelim dedi. Dediği yere bakınca ağaçlarla çevrili minik alanı görmüştüm. Başımı salladım o zaman hızlı ol deyince de gülmüştüm. Umay’ın dediği gibi hızlıca bir şeyler atıştırmıştık malzemeleri tekrar çantaya koyacakken boş ver onları deyip elimi tuttu. Umay çok hızlı yürüyordu ben de elimi tutmasından dolayı arkasından sürükleniyordum. Biraz yavaşladı ve beni kendi yanına çekip elini omuzuma attı. Yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.Umay bana haytı ile ilgili bazı şeyler anlatıyor bende anlattıklarına gülüyordum
-lise hayatın nasıldı deyince biraz durgunlaştı ancak cevap verdi
-hayatım da ilk kez aşık olmuştum dedi kasıldığımı hissettim açıklaması gerektiğini anlamış olacak ki devam etti.-Dalya, babası şirketin hissedarlarından olduğu için Türkiye’ye taşınmıştı. Evlerimiz karşı karşıyaydı ve aynı liseye gidiyorduk. Güzel yüzü ve fiziği ilgimi çekiyordu. Dalya, Amerika’da büyüdüğü ve yarı Amerikan olduğu için her konuda çok rahattı. Bilmiyorum ona aşık olduğumu sanmıştım ancak şimdi anladım ki bu sadece tatmin duygusuydu. Dalya nefretimi yaklaşık iki ay sonra kazanmaya başlamıştı ilk içkimi onun yüzünden içmiştim ve o cadı beni sigaraya alıştırmıştı. Dalya’nın odamdan ve hayatımdan çıkmasını istediğim her an daha çok yapışıyordu sülük gibiydi kanımı emiyordu ve o kötü biriydi. O zamanlar çok iyi bir arkadaşım vardı ismi Mete idi. Mete yakışıklı bir çocuktu Dalya onunla tanıştıktan sonra beni bırakıp ona sarmıştı. Ondan kurtulduğum için mutlu olmuştum ancak Mete o kadar şanslı değildi. Dalya’ya kör kütük aşık olmuştu. Yaklaşık bir yıl takıldılar. Dalya benden uzaklaşmıştı ancak Mete her geçen gün daha çok ona daha çok yakınlaşıyordu. Dalya’nın onu sevmediğini sadece beni kıskandırmak için yaptığını anladığında çok kızdı. En yakın arkadaşımı Dalya yüzünden kaybetmiştim. Mete aslında benim bir suçum olmadığını biliyordu, bana hiç kızmadı veya beni suçlamadı, aramız açılsın da istemedi ancak o varken bu mümkün değildi. Mete her benimle görüşmeye geldiğinde onu görüyordu. Artık hissettiği aşk olmasa da kandırılmış hissediyordu dayanamayacağını söyleyip Amerika’ya gitti. Amerika’ya gittiğinde lise üçüncü sınıfa yeni başlamıştık. Zaten kötü geçmişimde o gittikten yaklaşık bir ay sonra başlamıştı. Mete ile o günden beri görüşmüyorum, onu özlemiş olsam da hiç aramadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK
ChickLitKim olduğumu bilmiyorum, kim olduğunu bilmiyorum. Nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Artık bunun ne kadar oyun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. "Bu oyunu oynayacağız ikimizde kârlı çıkacağız" demişti. Sahte bir nişan gerçek...