CANSIZ YILDIZLAR | Texting

20

Günün ikinci bölümü, 19'u okumadan gelmeyinnn

Oylamadan da gelmeyin 😡😇🤭
-

Önümde, biraz önce gelmiş yepyeni bir keman ve çantasını açmak için bana Toygar tarafından 'özür' niyetine verilmiş bir anahtar vardı.

Bulduğum Toygar'ın numarasına doğru bakıyordum dakikalardır ne yazacağımı bilemez bir şekilde. Şu güne kadar, ona gereksiz ön yargı oluşturup ters cevaplar veren ben olduğum halde, ne diye kendisi bir 'özür' niyetine hediye edebiliyordu ki?

Kafamın karışıklığı yüzünden daha da stresli hissediyordum şimdi. Ellerim ve ayaklarım birbirine dolanıyor gibiydi. Şu günde yaşadığım, aklımı bulandıran onca şeyden bir an önce kurtulmak istiyordum.

Derin bir nefes verdim ve artık yazmam gerektiğine karar vererek klavyede hızla yazmaya başladım. Bu işi, ne kadar hızlı yaparsam benim için o kadar iyi olacaktı. Çünkü her an fikrimi değiştirebilirdim ve bunu istemiyordum.

Masal: merhaba (Gönderilmedi)

Ne diye merhaba diyeyim ki? Hızla sildim.

Masal: Toygar. (Gönderilmedi)

Direkt böyle yazamam ki? Sil.

Masal: bir bakar mısın? (Gönderilmedi)

Sil!

Masal: ne alaka?

Her şeyi eleyip de en sonunda yolladığım mesajımın tipsizliğine bakar mısınız?

Sıkıntıyla tırnaklarımı kemirmeye başlarken henüz çevrim içi olmamasını fırsat bilerek yazmaya devam ettim.

Masal: bana neden özür niyetine bir keman hediye ettin ki?

Masal: bu çok saçma.

Gerçekten de çok saçmaydı ama. Sebebini bilmediğim bir şeyi de kabul edemezdim üstelik.

Masal: benden ne için özür diledin?

Gözlerimi bile kırpmadan attığım mesajlardan sonra beklemeye koyuldum. Aşırı sabırsız bir insandım ve bir an önce yazmasını istiyordum.

Masal: yanıt bekliyorum.

Ve en sonki mesajımın üzerinden neredeyse on dakika geçmiş olmasına rağmen ne o yazdı, ne de ben bulunduğum konuşma penceremizden ayrıldım.

Masal: nedendir bilmiyorum ama

Masal: bir şeylerin döndüğünü hissediyorum.

Masal: düşünüp duruyorum,

Masal: sen bana ne yapmış olabilirsin diye.

Masal: ama bulamıyorum.

Masal: benden özür dilemeni gerektirecek ne yapmış olabilirsin, bulamıyorum.

Masal: ve bu benim canımı çok sıkıyor.

Masal: bilmemek ve belirsizlik.

Masal: o kadar iğrenç bir şey ki.

Masal: ve onca kafa karışıklığımın arasında bunun da eklenmesi,

Masal: gerçekten de canımı çok sıkıyor.

Birden çevrim içi olmasıyla şu iki dakikada resmen günlüğümmüş gibi kullandığım konuşma penceremizden hemen görüldü olmasın diye hızla ayrıldım ve merakla beklemeye başladım. Nihayetinde saniyeler sonrasında gelen bildirimin sesi, Toygar'dan başkasına ait değildi.