CANSIZ YILDIZLAR | Texting

25

Bu kitabı oylayanlar şaka miduurrr? Hakkini vermenizi seviyorum lütfen böyle devam. Yorum da yapsanıza ya valla çok keyifli okumasi sjksmsksnkz

Geciktik cunku RR beni meşgul etti.
-

Trende oturacak bir yer bulduğum için şükürler ede ede kulaklığımı cebimden çıkarmış ve kulaklarıma takmıştım. tam moda girmiş ve bir müzik açmıştım ki hemen yanıma oturan Barış'la duraksayıp ona doğru döndüm.

Kulaklığımı indirdi ve hafiften bana doğru yanaştı. "Hâlâ benden uzak duruyor gibisin."

Etrafa doğru üstünkörü bir bakış atarken hiç sormadan çıkardığı kulaklığımı geri cebime sokuşturdum. "Nereden çıkardın?"

"Benimle konuşmuyorsun. Oysa kampüste tek benimle konuşurdun. Sebep?"

Bu tavrı asla hoşuma gitmezken "bana hesap mı soruyorsun?" Diye sordum ani bir tepkiyle. "Gerektiğinde konuşurum gerektiğinde konuşmam. Bu bana kalmış bir şey değil mi?"

Bu cevabım sonrası alaylı bir ifade belirdi yüzünde. "Unutma ki aynı öğrenci konser etkinliğinde yer alıyoruz ve gerektiğinde veya gerekmediğinde değil, her zaman irtibat halinde olmalıyız."

İstemsiz güldüm. "En son sana, senin tek başına katılmanın daha iyi olacağını önermiştim oysa."

"Bu yola beraber çıkacağımızı ta en başından konuşmuştuk. Yoksa ben boşuna mı isimlerimizi verdim hocaya? Öyle 'tek başına katıl' falanıyla filanıyla olmuyor bu işler."

Kaşlarım istemsiz çatılırken "anlamadım?" Diye sordum şaşkınlıkla. "Hocaya isimlerimizi mi verdin?"

"Yok bir de vermese miydim?" Rahat bir tavırla arkasına yaslandı ve derin bir nefes verdi. "Şu halimize bak. Kampüste ikimizin birbirinden başka kimsesi yokken şimdi salak saçma bir nedenden dolayı atışıp duruyoruz."

Ardından doğruldu ve yüzüme doğru baktı ciddiyetle. "O Gaye denen kızın terbiyesizliğinden beni sorumlu tutamazsın Masal. Sırf onun tek taraflı sevgisinden kurtulmak için yanımıza davet ettiğimi söyledim sana. Gerçekten de o kız umurumda mı sanıyorsun?"

Sessiz kaldığımı fark edince başını yere eğip ofladı. "O gün için gerçekten de özür dilerim senden." Ardından bana bakıp gülümsedi. "Her şeyi geçtim. Bu konser etkinliğinin geleceğimize büyük bir etkisinin olacağını göremiyor musun? Küçük bir gerginlik yüzünden grup arkadaşından ayrılacak mısın yani, üstelik hocaya çoktan isimlerimizi bile vermişken?"

Haklı olabilirdi. Belki de ben çok alınganlık peşindeydim ve böyle, gelecek hayatıma etki edecek bir fırsatı hiç düşünmeden elimin tersiyle itiyordum. Ayriyeten hocamıza da ismlerimizi verdiğini söylüyordu. Bu durumda ne diyebilirdim ki?

"Ee, ne diyorsun?" Diye sordu merakla. "Hocanın bize olan güvenini kalkıp da boşa çıkarmayacağız değil mi?"

"Tamam," dedim düz bir sesle. "Hocanın bize olan güvenini boş çıkarmayalım."

Zafer kazanmışçasına gülümsedi. "İşte böyle." Ve birden ellerime doğru uzandı ve tutmasıyla afallayarak yerimde donakaldım. "Ben bu parmaklara güveniyorum," dedi hâlâ ellerimi bırakmazken. "Çok güzel keman çalacaklar."

"Teşekkür ederim."

Daha birkaç gün öncesinde Barış'a karşı hoşlantı hisseden ben, bu hareketini bile oldukça sakin karşılar olmuştum. Her ne kadar bunu kendime itiraf etmek istemesem de cevabını çok iyi biliyor gibiydim. Toygar.

Lisede bende bıraktığı etkinin boyutu inanılmazdı. Bu öyle bir şeydi ki notaları bile kazınmıştı zihnimin her bir köşesine. Ona karşı kırgınlığım hâlâ bir yerde varlığını korurken bir yerde de ona karşı duyduğum isimsiz hisler vardı. Bunun en büyük etkisi de beni seviyor olduğunu söylemesiydi. Belki bunu itiraf etmiş olmasa bu kadar düşünüp durmazdım ama sonuç olarak kısa da olsa onunla bir geçmişimiz vardı ve bu durum beni oldukça etkilemişti.