Oy kurban olurum, OY kurban olurum.
-Aradan haftalar geçti.
Asla Toygar o günden sonra bir daha okula gelmedi. Asla bana hiçbir şekilde yazmadı ve asla da ondan hiçbir şekilde haber alamadım. Sanırım gerçekten de Ayşenur'un söylediği gibi okulu bırakmıştı.
Elimdeki süpürgeyi bir kenara bırakıp lokantanın camından dışarıya doğru uzun bir bakış attım. Belki olur da lokantaya uğrar, diyordum ama o da olmuyordu. Aklımda binbir türlü soru işaretleri vardı ama asla karşılığını bulmuyorlardı. Hepsi havada asılı bir şekilde öylece kalıyor, Toygar'dan gelecek en ufak bir hamleyi bekliyorlardı.
Toygar'a birkaç kere yazmıştım. Bazen mesaj iletilmiş bazen de iletilmemişti ama sonuç olarak asla cevap vermemişti. Görüldü atmıyordu tabii ki ama cevap vermiyordu işte.
Barış ile olan olay yüzünden mi böyle yapıy- hayır, hayır. Çok saçma. Sırf bu nedenden dolayı okulunu bırakacak biri değildi o. Hem böyle saçma bir gerekçeden uzun zamandır hayalini kurduğu bölümü bırakır mıydı? 4 yıl mühendislik okuduktan sonra, ne olmuştu da sonunda okumak istediği bölümü bırakırdı ki?
Ortada kesinlikle başka nedenler olmalıydı fakat bir türlü bulamıyordum. Ve artık çıldıracakmış gibi hissediyordum. Kotamı doldurmuş gibiydim.
Kaç dakikadır lokantanın camından dışarıyı seyrettiğimi bilmiyordum. İstemsiz bir iç çektiğimde arkamdaki annemin sesini işitince arkamı döndüm. "Masal," yüzündeki hafif tebessüm, anında içimi ısıtırken "baban sonunda yapabileceğimiz ek bir iş bulmuş kızım." Dedi keyifli bir ses tonuyla.
"Öyle mi?" Belki de uzun zaman sonra aldığım en heyecan verici haber sonrası merakla sordum. "Nasıl bir ek iş bu?"
İki eli belinde bir şekilde, boynunu bir o tarafa bu tarafa doğru gerinme amaçlı salladığında "bir kutlamada yemek yapacakmışız," diye cevapladı. "Bayağı büyük bir yer, çok da davetli olacakmış. Sanırım iş kutlaması gibi bir şey bu, biz de orada yemek yapıp elimizden geldiğince hizmette bulunacağız."
Babamın böyle büyük bir organizasyonda iş bulmuş olması direkt beni mutlu ederken "kim kim gidiyoruz?" Diye sordum. Çünkü babamın son zamanlardaki rahatsızlığı sürüyordu ve hâlâ lokantaya uğrama konusunda yetersiz kalıyordu. Bu nedenle de bu organizasyonda bize katılıp katılmayacağından emin değildim.
"Baban istirahat etsin kızım. Ona hiç 'gel' bile demeyeceğim." Dedi annem yorgun bir sesle. "Menüyü bir yollasınlar, gerisi kolay. Sen ve kardeşin de serviste yardımcı olsanız hiçbir derdimiz kalmaz."
Kafamı onaylarcasına salladım. "Tabi ki de yardımcı oluruz anneciğim."
Gülümsedi fakat buruk bir gülümseyişti bu. "Bu işte neden bizi kabul ettiler hiç bilmiyorum ama bizim için çok güzel bir fırsat olacağından eminim, baban çoğu yere başvurdu ama tek bu olumlu sonuç, buydu."
Ben de gülümsedim. Her şeye rağmen hayatta güzel şeyler de oluyordu ama. Değil mi?
Annem geri mutfağa doğru dönerken bir süre daha elimdeki süpürgeyle uğraştım ve işim biter bitmez de dükkanın arka tarafında bulunan temizlik malzemelerimizin bulunduğu küçük deposuna bıraktım.
Geri lokantanın ana kısmına doğru yürüdüğümde çoktan gelmiş iki müşterinin bir masaya yerleştiklerini görmemle büfeye doğru ilerleyip onları beklemeye başladım. Kızı görebiliyordum ama erkek arkasına dönüktü.
Bu süre zarfında eğilip birkaç tabak çıkardıktan sonra doğruldum ve karşımda gördüğüm kişiyle resmen şaşkına uğradım.
Barış?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANSIZ YILDIZLAR | Texting
Roman pour AdolescentsOnu elde etmesinin tek yolu artık kız kılığında ona yazmaya başlamasıydı. 🌟 TAMAMLANDI✔️ 02.05.2023🎼 by CHERRYBERRYMANGO.