37

5.2K 442 251
                                    

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum.

Toygar'la birbirimize sarılmıştık.

İçimde tarif edemeyeceğim bir mutluluk vardı. Varlığını biliyordum ama dillendiremiyordum işte. Çok hoş bir duyguydu, sevdiğimi ve sevildiğimi hissediyordum. Yıllar önce yitirdiğim o güzel hislerim geri gelmiş gibiydi. O tattığım his, dünkü gibi taptazeydi.

Bugün evden, bir önceki günlerin aksine daha bir mutlu çıkmıştım. Sonunda Toygar'dan haber alabilmiştim. Bu tabii ki de beni iki hafta sonrasında mutlu etmişti.

Bağcıklarımı bile bağlarken daha bir neşeliydim. Yüzümde gülümseme eksik olmuyordu mazallah. 'Ne oluyor sana be Masal?' Ne oldu biliyor musunuz? Cevabını hemen vereyim; bu kısaca, aşık olan bir kızın girdiği triplerdi ve ben de bunun bilincindeydim.

Dersime yetişmem için bir saatim vardı fakat ben, sokakta sallana sallana yürüyordum. Derken telefonuma gelen bir bildirimle elime almam bir oldu.

Toygar: okula kaldığımız yerden gitmeye devam edelim mi?

Toygar: hatta sana sürpriz yapacağım, yakınım.

Toygar: lan

Toygar: sürprizimi de söyledim ki.

Toygar: akıl bırakmadın Masal.

Gördüğüm mesajla gülümsemem eş zamanlı gerçekleşirken hemen yazmaya başladım.

Masal: akıl bırakmadın derken?

Toygar: :)

Toygar: benim aklımı başımdan alarak akıl bırakmadın be güzelliğim. (Gönderilmedi)

Masal: oha bir dakika

Masal: bu artık okula devam edeceğin anlamına mı geliyor?

Toygar: dün bir kere sarıldım ya sana (Gönderilmedi)

Toygar: kendimi tutamam, gelmem lazım o okula. (Gönderilmedi)

Toygar: okulu hiç bırakmadım ki.

Toygar: babam öyle sanıyordu sadece.

Toygar: herneyse zaten artık onun istediği gibi yaşamak istemiyorum.

Toygar: evden de taşınmayı düşünüyorum, yurda geçeceğim.

Toygar: öz annemden de öz babamdan da uzak durmak istiyorum.

Toygar: çünkü ikisinin de işine yaradığım sürece varım.

Toygar: of Masal'a neden bunları söyledim ki boş yere kafasını dolduruyorum. (Gönderilmedi)

Ne yazacağımı bilemez bir şekilde, öylece telefon ekranıma bakarken birden arkamdan hissettiğim sesle irkildim. "Masal hanım!"

Bu ses...

Direkt arkamı görmemle Utku denen adamı karşımda bulmam bir olurken içimi garip bir şekilde saran korku, ayaklarıma geri geri gitme emrini verirken telefonumun ekranını hızla kapatıp omuz çantamın içine attım. O ise hızlı adımlarıyla birkaç adımda yanıma ulaştı ve "nasılsın?" Diye sordu gülümseye gülümseye beni süzmeye başlarken. "Bugün çok şıksın."

"Teş- teşekkür ederim," al işte şimdi de istemsiz kekeliyorum! Neden bilmiyordum ama bu adam asla bana güven vermiyordu. Hemen onun bulunduğu ortamdan uzaklaşmak isteme hissim doğuyordu.

"Nereye böyle Masal?" Diye sordu imayla. Güzel. 'Hanım' kelimesini de attık.

"Neden soruyorsun?" Sorum sonrası kaşlarım aniden çatılırken onun gülümsemesi ise daha da derinleşmişti. "Bu kadar şık giyindiysen sormam gayet de normal bence." Normal? İyi de bundan sana ne?!

CANSIZ YILDIZLAR | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin