47

3.9K 367 227
                                    

Selamm sınırımız 🌟80 oy.🌟 niye mi azalttım? Hemen doldurup diğerine geçelim diye. Bir gün içinde atmayı düşünüyorum da :")

İyi okumalarrr
-

BONUS: Toygar'dan.

Bugün Masal Esnaf Lokantası'na erken gelmiştim. Öyle ki kepengi yeni kaldıran Masal'ın annesiyle karşılaşmıştım.

Kepengi yarıda tuttu ve bana şaşkın bir bakış attı. Yanına doğru gidip "günaydın lokantacı anne," dedim şakayla karışık. "İyisin inşallah?"

Birden gülümsedi ve ellerini omzuma yerleştirip sıktı. "Hoşgeldin Toygar oğlum," ekledi, "ha bir de bana Pınar anne diye seslenebilirsin."

Bir dakika. Ona 'anne' diye seslenmem hoşuna mı gidiyor yani?

"Olur," dedim memnun bir ifadeyle. Lokantayı açtı ve beraberce içeri girdik. Bugün beraberimde gitarımı da getirmiştim. Tabii ki de çalmaktan en çok hoşlandığım şey piyanonun kendisiydi ama onu buraya kadar taşıyamazdım mantıken.

Nedense Masal'a nasıl bir müzisyen olduğumu gösteresim gelmişti.

Gitarımı bir köşeye bıraktım ve hemen lokantanın mutfak önlüğünden giydim. Pınar anne beni gülümseyerek seyrediyordu. En sonunda bakışlarımız kesiştiğinde "sen de baya baya alıştın bakıyorum da," dedi imalı imalı. "Bak bugün erken bile gelmişsin. Ama benim tembel kız henüz uykusundan bile uyanmamıştı."

Elime süpürgeyi alıp "aslında nedenini söylemiştim," diyerek yerleri süpürmeye başladım. "O gün sadece küçük bir yardım etmişim gibi gösterdim ama amacım zaten her gün buraya gelebilmekti."

"Kendini neden bu kadar yoruyorsun?" Diye sordu kadın hayretle. "Çalışmaya ihtiyacın olmadığını biliyorum, dükkanın az ötesine park ettiğin o son model spor arabanın da senin olduğunu biliyorum. Öyleyse neden burada çalışmak için bu kadar can acıtıyorsun?"

Doğruldum ve Pınar anneye doğru baktım. Oysa o da bunun cevabını çok iyi biliyordu ancak buna rağmen sorusunu yöneltmişti. "Bunu da söylemiştim ya," dedim imayla. "Gönül işi."

Pınar anne yaptığım imayı neyse ki anladığı gibi gülümsemişti. Ben de işime kaldığım yerden devam etmeye başlamıştım.

•••

Dakikalar sonra birkaç müşteri gelmiş ve onlarla ilgilenmeye başlamıştım. Pınar anne mutfakta olduğu için pek lokantanın servis kısmına uğramamıştı. İnsanlar genelde beni burada ilk kez gördükleri için şaşırmadan edemiyorlardı. Ben de çok iyi sayılmazdım ama elimden gelen hizmeti vermeye çalışıyordum.

Saniyeler sonra lokantaya giren Masal'ı görmemle duraksadım. O kadar güzeldi ki. Öyle ki masanın tekini sildiğim elimdeki bezi bıraktım ve yanına doğru ilerlemeden edemedim. Ancak yüzündeki şaşkınlığı göremememin imkanı yoktu.

"Toygar?" Dedi şaşkınlıkla. Kendimi tutamadım ve yanağından öptüm. Masal bu hareketim sonucu birazcık afallarken etraftaki müşterilere doğru baktı telaşla. Bu benim komiğime gitti ve bir kez daha öptüm.

"Yapma," dedi utangaç bir şekilde beni hafiften iterken. "İnsanlar bakıyor."

"İnsanlar hep bakar."

Beni uzun uzadıya süzdü ve 'vay be' dercesine dudaklarını büzdü. "Sen 'her gün gelip yardımcı olurum' derken baya baya ciddiydin yani?"

Gözlerimi anlamak istercesine kıstım. "Bana inanmamış mıydın yani sen?"

"Ne bileyim?" Omuz silkti. "Bir günlük falan yaparsın diye düşünmüştüm. Doğrusunu söylemek gerekirse bugün geleceğini hiç düşünmemiştim."

CANSIZ YILDIZLAR | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin