2. Bölüm: Dolgu Topuk Terlikli Sorgu

572 28 4
                                    

"Bebeğim cidden bana bu zulmü reva görüyor musun?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bebeğim cidden bana bu zulmü reva görüyor musun?"

Atlas'ın suratına yastık fırlatmamdan hemen önce sorduğu soru buydu. Suratına yastığı yediği gibi efendi efendi yerde onun için açtığım yatağa uzanmak durumunda kalmıştı. Kızlar çabuk kulakları açıp beni iyi dinleyin. Eğer sevdiğiniz erkek Atlas gibi biriyse asla acımayın. Size şirinlikler yaptığında sakın gardınızı indirmeyin yoksa kendinizi nakavt edilmiş halde bulursunuz. Benden size küçük bir tavsiye.

Ona gözlüklerimin üzerinden tehditkar bir bakış attığım sırada, "Uslu dur Atlas Serez. Yoksa sonu çok fena olur," dedim. Gözdağımızı da verdiğimize göre artık yatmaya geçebilirdik. Gerçi bunu nasıl yapacağımı hiç bilmiyorum. Aşık olduğum adam ile aynı odada olduğumdan heyecandan uyuyamayacağım aşikardı. Dolaptan pijama takımımı çıkardığım sırada uzandığı yer yatağından bana çapkın bir bakış atmıştı.

"Burada giyinebilirsin bebeğim. Söz bakmam."

"Çok beklersin," dedim ve ona bakıp dil çıkardım. Kucağımda pijama takımımla odadan çıkıp banyoya geçtim. Üzerimdekileri rahat pijamamla değiştirip dişlerimi fırçaladıktan sonra yeniden odaya döndüm.

Atlas gece lambasını yakmış yer yatağında uzanıyordu. Beni görünce şebeklik yapıp yattığı yerden doğruldu. Sırıtarak bana bakmaya başladı. "Böyle bile nefesimi kesmeyi nasıl başarıyorsun bebeğim?" diye sordu iç çekerek. Gülmeden edemedim. Beni güzel bulan tek kişiydi. Saçımdaki tokayı çözüp saçlarımı elimle hafifçe dağıttım. Tabii yaptığım bu basit harekete karşılık Atlas kolunu yatağımın kenarına koymuş başını da koluna yaslayarak beni izlemeye başlamıştı.

Çalışma masasının üzerinden bilyemi ve günlüğümü alıp yatağımın üzerine oturdum. Günlüğüme yazmaya başlayacağım sırada, "Bensiz hayatında neler oldu?" diye sordu. Ona baktım. İki ayın ikimize de ne kadar ağır geldiğini bir kez daha anladım. Atlas'ın kolundan tutup ayağa kalkmasını sağladım. Yanıma oturdu. Kolunu omzuma attığında başımı göğsüme yaslamıştım.

"Bana otelin bahçesinde tanıştığımız anı yeniden yaşadığımızda ne söylediğini hatırlıyor musun?" diye sordum birden. Atlas bir yandan saçlarımla oynarken hatırladığını belli edercesine gözlerime bakmıştı. Gözleri ışıl ışıldı.

"Sana ben sevilmemeye alışkınım sevilmeye değil. Eğer kendimi sana bırakırsam bir gün sensiz kaldığımda daha çok acı çekmekten korkuyorum. Bir gün beni bırakıp gitmek istediğinde sana alışmış olarak kalmaktan buna dayanamamaktan korkuyorum Atlas demiştim. Ama terk eden ben oldum."

Atlas büyük bir huzurun ortasındaymışçasına huşuyla beni dinliyordu. Dingin nefeslerine saçlarımda gezinen yumuşak dokunuşu eşlik ediyordu. Gözlerine bakarak sözlerime kaldığım yerden devam ettim.

"Bana korkmana gerek yok. Çünkü seni o kadar çok seviyorum ki bana izin verdiğin zaman bu bir alışkanlık değil hayatının bir parçası olacak. Ben senin hayatının parçası olmak istiyorum Ada. Tıpkı seni hayatımın merkezine koyduğum gibi senin de beni koymanı, beni tüm kalbinle sevmeni istiyorum. Senle ben olmak istiyorum demiştin. Senden ayrılınca anladım. Sen benim için bir alışkanlık değil hayatımın vazgeçilmez bir parçası olmuşsun Atlas."

Senle Ben Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin