16. Bölüm: İkilem

422 16 1
                                    

(Atlas'tan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Atlas'tan...)

Ada'nın yol kenarında inmek istemesi hiç hayra alamet değildi. Özellikle de annesi ile geçen o ateşli tartışmanın ardından yalnız kalmasını istemiyordum. Arabayı göbekten döndürdüm. Onu görebiliyordum. Tam şu an bir otobüse atmıştı kendini. Allah bilir nereye gidiyordu! Umarım o tatlı kafanla hinlikler düşünmüyorsundur bebeğim! Umarım!

Ada'yı otobüsten inip taksiye bindiğinde de takip ettim. Taksinin gittiği yöne bakılırsa nereye gittiğini anlamak çok da zor değildi. Fakat Bedrettin'in evde olmadığını bile bile neden onun evine gitmeye çalıştığını hala anlayabilmiş değildim. Ah bebeğim! Yine ne işler karıştırıyorsun? Söyle de şu gariban kocanın da içi rahat etsin! Hadi bebeğim!

Ada tam da tahmin ettiğim gibi Bedrettin'in evinin önünde inip kapıyı çaldı. Arabayı beni göremeyeceği bir yere park edip peşinden gittim. Bahçe duvarının ardından onu izliyordum ki kapı açıldı. O an okkalı bir küfür savurmaktan kendimi alamadım. Tabii ya Selin! Of sanırım onun adı Selin değildi! Aman her neyse!

"Selam Özge. Benimle birlikte bu evliliğe mani olmaya ne dersin?"

Bebeğim sen neler söylüyorsun? Ah biliyordum bebek ayaklarıyla buraya ne amaçla geldiğini! Şimdi ne yapacağım? Mecburen şirkete dönmem gerek. Bedrettin beni bekliyor. Peki ya bebeğim? Bebeğim şu an annesinin arkasından düşmanıyla işbirliği yapmakla meşgul. Of! İnanamıyorum! Ben ne halt edeceğim şimdi! Düşün Atlas! Düşün!

Uzaktan bebeğime baktım. Özge ile birlikte bahçeye çıkıyorlardı. Acaba dışarıdaki kapı kapanmadan içeri geçip onları gizlice dinlemeye mi çalışsam? Of! Bu çok riskli ve bende bu şans varken yakalanmam an meselesi. Mecburen geri dönmek zorundayım. En azından bebeğimin yerini ve iyi olduğunu biliyorum! Tabii bebeğimin her an Özge ile birlikte komplo teorisi yapacak olması dışında bir problem yok!

Şaka gibi değil mi sizce de? Resmen nikahlı karım eskiden çıktığım kızın tekiyle üvey kardeş olmamak için işbirliği yapıyordu! Böyle düşündükçe beynim alev almadı desem yalan söylemiş olurum. Bahçe kapısından girme düşüncem de bu sayede çöp oldu. Onun yerine kimseye fark ettirmeden arabaya bindim. Sonrasında da şu lanet olasıca şirketin yollarına düştüm.

Şirkete girdiğimde beni kapıda Aysun ile belalısı piç Ercü karşılamıştı. Gardiyan Aysun, "Sonunda gelebildin," dedi dişlerinin arasından. Bir dakika daha geç kalsaymışım o sivri topuklarını gözüme sokabilecekmiş gibi konuşması açıkçası gözümü bir hayli korkutmuştu. Yutkundum. Benim gergedandan evrilmiş, dağa taşa dişi diye uçacak arkadaşımın bunca yıldan sonra şöyle bir kadına aşık olmasına mı şaşırsam yoksa direkt sadece Ercü'nün aşık olma eylemini gerçekleştirebilmesine mi şaşırsam bilemiyorum! En iyisi mi ben sessiz kalma joker hakkımı kullanayım!

"Trafiğe takıldım," diye attım ortaya bir yalan. Aksi bir durumda başlatma hanımcılığına diye gözlüklerinin saplarını gözlerime batırırdı Aysun Hanım!

Senle Ben Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin