"Süreyya Hanım," dedim şok içinde. Onun benim evimi nereden bulduğunu çoktan geçmiş akşam akşam bizim evimize neden geldiğini sorgularken bulmuştum kendimi. Annemde benimle birlikte Süreyya Hanım'a bakarken kapıda kaldığımızdan onu içeri davet edip kapıyı örttüm.
Süreyya Hanım'ı salona yönlendirirken annem çaktırmadan, "Bu kadın kim?" diye sordu. "Atlas'ın annesi," diye fısıldadım ve salona kadının yanına geçtim. Annemde benimle birlikte salona geldiğinde ikimizde Süreyya Hanım'a bakıyorduk. Süreyya Hanım'a, "Ne ikram edebilirim size? Çay, kahve," diyerek ona baktığımda gözleri ayağımdaki bandaja kaydı. Tabii evin içinde ayağı yanık gibi gezersem kadın da haklı olarak bakar. Dudakları ince bir çizgi halini aldı. Anlaşılan ziyaretinin sebebi pek de hayırlı değildi.
"Ben bir şey almayayım. Zaten araba aşağıda beni bekliyor," dedi Süreyya Hanım. Onun bu ziyareti aklıma sabahki mevzunun gelmesine neden oldu. Acaba oğlunun dudaklarına yapıştığım için ne kadar edepsiz olduğumu oğlundan faydalanmaya çalıştığımı falan mı söyleyecek? Saçmalama Ada! Kadın neden böyle bir şey söylesin? Hem ayrıca oğlunun adının çıkmadığı bir köşedeki bakkal kaldı. Kadın gelip sana mı kızacak bir de? Hepten saçmaladın! Çok büyük saçmaladın! Çok büyük!
Süreyya Hanım, "Aslında ben buraya seninle önemli bir mesele hakkında konuşmaya geldim Ada kızım," dedi son derece nazik bir tavırla. Bakışlarını kaçırdı. Her ne kadar bana karşı nazik olsa da bakışlarından canını sıkan durumların olduğunu anlamam zor olmadı. Acaba benimle ne hakkında konuşmak istiyor?
Anneme baktım. Annem yavaştan ayaklanırken, "Ben sizi yalnız bırakayım," diye mırıldanmıştı. Annemin salondan çıkıp kapıyı kapatmasıyla Süreyya Hanım'a baktım. Düşünsenize bir de yakama yapışıp sen benim oğlumun namusunu nasıl kirletirsin diye hesap soruyormuş. Sizce de komik olmaz mıydı?
"Senden küçük bir ricam olacak Ada kızım," diyerek başladı sözlerine Süreyya Hanım. Onun böyle söylemesi açıkçası işkillenmeme neden oldu. Sanki illegal işlere bulaşacakmışız gibi bir hali vardı. Düşünsenize bir de oğlumun peşini bırak diye aniden bağırıyormuş. Tamam bu çok saçma bir fikir! Sustum!
"Bu konuştuklarımızdan ne Atlas'ın ne de Talya'nın haberinin olmaması gerek."
Düşünsenize birden oğluşumdan uzak dur seni pis karı diye bağırıyormuş. Of! Benim zihnim niye böyle? Sanırım cevabı biliyorum. Annemin kafamı delmesinden sonra sağlıklı düşünebilsem sıkıntı olurdu. Sıkıntılı bir nefes ile beraber, "Merak etmeyin. Konuştuklarımız aramızda kalacak," dedim. Dudaklarında memnuniyet dolu bir tebessüm belirdi. Ama bu tebessüm çok hızlı bir şekilde solup gitti.
"Ada seni gerçekten çok sevdim kızım. Ama olmaz. Atlas ile olmaz."
İşte şimdi dumura uğradım. Düşünsenize o koca çantasından bir deste para çıkarıp suratıma fırlatıyormuş. Tamam ciddi olmam lazım! Kadın oğlu ile olmamı istemiyor. Ne var bunda öyle değil mi? Neden ama ya? Beni neden oğluşuna layık görmedin be kadın? Oğlunun bir zamanlar takıldığı seksen santim bacak boylu kadınlardan olmadığım için mi yoksa programda olanlardan sonra ar damarımın çatladığından mı şüphe duyuyorsun? Problem ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senle Ben
Genç Kız EdebiyatıAda büyük bir organizasyon firmasında cinsiyet partilerinin aranan yüzüdür. Onun görevi bebek kostümü giyip cici anne ve baba adaylarının kollarına koşarak bebeklerinin kız olacağını göstermekti. Her zaman yaptığı bu işi kaderin çelmesinin bozacağın...