çocukluk aşkınız
Uzun süre farklı bir ülkede yaşadıktan sonra şehrine dönüyordun. Heyecanlıydın, mahallenin, bekar evini çok özlemiştin. Evine vardığında ilk işin eski arkadaşlarını aramaktı. Beraber Teras Kafe'de buluşma kararı aldınız. Akşam bi' heyecanla hazırlanıp çıktınız.
Kafeye buluşma saatinizden önce gittiniz, Halil'i gördünüz. Yanına gittiniz.-"Halil?"
Size döndü. Eli ayağına karışarak ayağa kalktı.
-"Hoşgeldin, erken geldin, noldu birşey mi oldu? Bak biri birşey ettiyse!"
Ani sorularla güldünüz. Heyecanlanmıştı, sizi uzun zaman sonra görüyordu.
___________________________________________
Zaman atlaması, 2 sene öncesi
Ellerini tuttu Halil. Seni merdivenlerde karşısına almış, az önce gülen çocuk şimdi ciddileşmişti.
-"Ya, bak dostuz, çocukluktan beri birbirimize dayanak olduk."
-"Halil bu konuşma iyi bitmez, sus."
-"Susmam. Seviyorum seni ben."
Ellerini çektin ellerinden.
-"Halil ben burada olmayacağım! Manyak mısın!"
Halil durdu, kulakları kızarmıştı. Her ağladığı zaman olduğu gibi.
-"Dönmeyecek misin?"
-"Döneceğim tabii."
-"O zaman bana şans verir misin?"
Gülümsedin, vazgeçmezdi sevdasından. Sende seviyordun onu, biliyordu.
-"Olur, o zaman olur."
___________________________________________
Sarıldınız, birbirinizin kokusuna hasret kalmıştınız. Geriye çekildi, yaşlı gözleri gözlerinize indi.
-"Biliyon' mu, ben senin üzerine gül koklamadım."
Sizinde gözleriniz dolmuştu. Sevginiz bitmemişti, azalmamıştı.
Arkadaşlarınız geldi, gitti. Siz orada eski günlerdeki gibi içip güldünüz. Zaten ne Halil'in ne senin gözün başkasını görüyordu.
O günden sonra Halil seni hep tekrar gidecekmişsin gibi sevdi. Sende onu bir daha bulamayacak gibi.
___________________________________________
by Ateş
Masal gibi oldu, biraz da kötü oldu gibi. Her neyse.