Bu ikili gençlik yıllarında beraberdi. Fakat kafalarında çok başka şeyler vardı, ikisi de Batıkent bebesi olmasına rağmen. Sena hukuk okumuştu, koskoca İstanbul kalabalığında. Volkan ise Eskişehir sokaklarında rap yapmayı seçmişti.
Volkan bulmuştu tekrardan Sena'yı. İsmini duymuştu avukatlık bürosunun. Kapısından girmeden önce Sena'yı bulamayacağı için gergindi. Fakat karşısında Sena'nın sıcak gülümsemesini bulduğunda çok sevinmişti.
-"Volkan?"
-"Sena Hanım?"
Tereddüt etti Volkan sarılmakta. Fakat fırladı Sena onun kollarına. Oturdular, yılların birikmişliğini o masaya dökemezlerdi tabii. Havadan sudan konuştular, Volkan derdini anlattı, Sena çözümüne baktı.
-"Davana bu kadar az kaldı ve bana şimdi geliyorsun. Aferin Volkan."
-"Sana güvenebileceğimi söylerdin."
-"Hala güvenebilirsin çünkü bu davayı alacağız. Ama iki ayağımı bi' pabuca soktun!"
-"6 aya 2 şarkı sığar."
-"Sus Volkan."
Güldü Volkan. Sena elbet bir yol bulurdu çünkü konu kendisiydi.
*****
Dava gününe kadar beraber çalıştılar. Gerektiği yerde Volkan'ın, gerektiği yerde Sena'nın evinde sabahladılar. Uyuyakalan Volkan'ı kaç kez bir bebek gibi sardığını sayamıyoruz Sena'nın.
Davaya çıkyı en sonunda Volkan. Kısa süre çalışmanın karşılığının ne olacağını bekliyorlardı, bilmiyoruz. Hakim tokmağı vurdu, kararı bağırdı. Sena 12 seneyi duyduğunda tutamamıştı gözyaşlarını. Dava bir sonraki duruşmaya ertelendi. Volkan elleri kelepçesiz kaç günü kaldığını bilmeden çıktı mahkemeden. Bunun olacağını biliyordu, Sena üzülmesin diye gülümsemeye zorladı kendisini.
-"Özür dilerim."
-"Neden?"
-"Başaramadım."
-"4 günde mi başaracaktın, onca avukatın aylarca başaramadığını?"
Sena Volkan'a sarıldı. Omzuna düşen gözyaşlarını hisseden Volkan ayırmıştı ikisini.
-"Bu kadar iyi olmak yormuyor mu?"
-"İyi değilim."
-"İyi değil meleksin amına koyayım."
Gençlikte yarım kalmış hislerdir diye düşünüyordu Volkan. İkisi de biliyordu orada aralarında birşey olduğunu. Volkan elini tuttuğunda şaşırmıştı Sena, öyle dışarı çıktıklarında. Volkan Sena tekrar konuşmaya başlayacağında Sena'yı öptüğünde.
Sena olanların hızına yetişememiş, kafası karışmıştı. Eve dönüş yolunda, ki Volkan kendi evine sürüyordu arabayı, Sena'nın yüzüne salağından bir gülüş yerleşmişti.
En sonunda bedenlerini deri koltuğa bıraktılar. Volkan'ın elinde birası, Sena'nın elinde klasik kahvesi. Onca yılı dökerken onlar oraya, durmuyordu kalpleri. Volkan artık anlatmaktan yorulduğunda başını yasladı Sena'nın koynuna.
Sena'nın ilk aklına gelen lisede, insanlar, çoğunlukla hocalar ona bağırırken aynı böyle Volkan'ın onun koynuna yaslanıp dinlenmesiydi. Saçlarını sevmekten artık çekinmediğinde ne hissettiğini kimseye tarif edemeyeceği çok açıktı.
___________________________________________
by Ateş
Nasıl? senathepoooh