hamilelik hormonları
Mücahit uzun bir turneden yeni dönmüştü. Sen 3 ise aylık hamileydin ve bu yüzden onunla gitmemiş ve evde kalmıştın. Mücahit turneden döndüğünde ilk yaptığı şey üzerini çıkarmak ve yatağa girmekti. Seni bile küçük bir öpücük ile geçiştirmiş ve yatağa gitmişti.
Onun yorgunluğunu anlayışla karşılamıştın. Fakat ona özlemini yok sayamıyordun. Onun tenini, dokunuşunu, nefesini, öpüşünü ve seni tutuşunu ne kadar özlediğini tarif edemezdin.
Ona birkaç saat uyuması için zaman verdin. Ama artık onu düşünmek bacak aranda bir sızıya neden olduğundan televizyonun karşısından, oturduğun koltuktan kalktın. İlk adresin mutfak olmuştu, bir şişe şarap almıştın. Mücahit hamile olduğunu öğrendiğinden beri içmene izin vermiyordu ama belki bu gece bir kadeh içmene müsaade eder diye düşünmüştün. İki kadeh aldın ve mutfaktan çıktın.
Yavaş adımlarla merdivenleri çıktın. Odanızın kapısını yavaşça aralayıp içeri süzüldün. Mücahit'in yanına gittin, onun tarafındaki komidinin üzerine kadehleri ve şarabı bıraktın. Üzerindeki pijama üstünün birkaç düğmesini çözdün. Hafifçe aşağı indirip Mücahit'in o çok sevdiği omuzlarını açığa çıkardın.
Mücahit'in üzerindeki yorganı hafifçe kaldırıp yanına sokuldun. Yanına geldiğini hissettiğinde Mücahit önce homurdandı. Gözlerini hafifçe açarak sana baktığında gülümsedi. Kolunu beline sardı ve seni yatakta yanına çekti.
-"N'oluyor?"
-"Sadece... Belki bunun tadına bakarız diye düşündüm."Şarap şişesine uzandığında yatakta doğrulup elini yakaları Mücahit.
-"Hop hop! Saçmalama, yok sana şarap."
-"Ama bir kereden birşey olmaz ki..."
-"Yavrum..."Yüzünü iki elinin arasına aldı Mücahit.
-"Ben de senin dudaklarından tatmayı seviyorum şarabı ama karnındaki çocuğu da düşünmek zorundayız. Zaten şu kadarcık bedeninde zor taşıyorsun o çocuğu."
-"Of, tamam..."Senin moodunun düştüğünü fark ettiğinde Mücahit hafifçe güldü.
-"Benim karım ne istiyor, bir söylese ya bana. Hm?"
Güldün. Kollarını Mücahit'in boynuna doladın. O da senin beline sardı kollarını.
Cilveli ve sessiz bir tonda konuştun.-"Biraz oynaşalım istiyorum..."
Mücahit kaşlarını çatmıştı.
-"Ha?"
-"Ne?"
-"Aşkım saçmalama."
-"Neden ya?"
-"Ya çocuk var içerde!"
-"Aşkım oraya ulaşmaz ki!"Kaşını kaldırdı Mücahit.
-"Ne demek istiyorsun? Kısa mı dedin şimdi sen?"
Sen kahkaha attığında Mücahit'te gülmüş, sonrasında bileklerini yakalayıp sırtını yatağa yaslarken bileklerini yatağa sabitleyerek üzerinde durmuştu.
-"Aşkım öyle değil. Sadece bebek rahmimde ve oraya ulaşmaz diye düşünüyorum."
-"Hisseder ki!"
-"Ya aşkım ne olacak!"
-"Ya kızsa!"Sen tekrar kahkaha attığında kaşlarını çattı Mücahit.
-"Senin başladı hormonlar dimi..."
Dudak büzüp başını sallamıştın.
-"Ne yapalım artık, karımızdır çekece'z..."
Sen kaşlarını çattığında güldü Mücahit.
-"Şaka ya!"
-"Çabuk telafi et!"Eğilip öptü seni Mücahit. Bileklerini bırakıp yatağı tuttu sonra bedeninin ağırlığını sana vermemek için. Ellerini onun ensesine koyup onu daha tutkulu bir öpücüğü çektin.
-"Benim güzeller güzelim..."
-"Seni seviyorum..."
-"Ben de seni seviyorum..."İkinci bir öpücük ve daha fazlası... Ama sorun şu ki, gecenin ardından Mücahit artık bebeğinizden utanıyor. Ve inatla bebeğinizin ya gördüğünü ya da hissettiğini savunuyor.
___________________________________________
by Dogan