O gün senin için anlatılıp geçilemezdi, zorluğu sınanamazdı. Eskişehir'den kaçmıştın hepsinden kurtulmak için fakat seni Antalya'da da bulmuştu aynı bok.
Birkaç sene önce aniden kaybettiğin annenle başlamıştı herşey, kadın artık babanın azabına dayanamamıştı. Ondan sonra konuşmayı kesmiştin. Annenin istediği şeylere odaklamıştın kendini. Bu sırada madde dünyası seni kucaklamıştı, aynı bir anne kucağı gibi hissettirmişti sana.
Kullandığın madde seni neredeyse öldürürdü, ağzından köpükler çıkar, bedenini hareket ettiremezdin. Fakat kafan susardı. Bunun kötü olduğunu vücudun gerçek tepkiler vermeye başladığında fark etmiştin. Tedaviye başladın, aylarca hastanede yattın. İşe yaramış gibi duruyordu.
Eskişehir artık sana eski günleri hatırlatır olmuştu. Kaçıp kurtulmak istedin. Antalya'ya taşındın.
Orada başladı Atilla'yla hikayeniz. Eskişehirli bir arkadaşınız aracılığıyla aynı ortama girmiştiniz. Ona ilgin vardı fakat yorucu hayatına onu almakta kararszıdın. Aylarca peşinden koşarak elde etmişti seni Atilla.
İlişkiniz başladı, kullandığın ilaçları ondan saklamaya çalıştın. Bir şekilde öğrendi. Sana önce kızdı hayatına böyle bir boku soktuğun için, sonra kabul etti, sana destek oldu.
Savaşmaya devam ettin o iğrenç bokla. Fakat bir gün küçük çaplı krizler büyüdü, seni dibe sürdü. Dışarı çıktın, o boku nerede bulacağını iyi bilirdin. Gittin, aldın. Odanın banyosunda vurdun damarına o boku.
Birkaç dakika ölüm, sonra cennet hissiyatı. Ama beklemediğin birşey oldu. Atilla'yı duymamıştın ilacın etkisindeyken. Kilitlediğin kapının bir şekilde açıldığını gördün ilk başta. Sonra Atilla'nın öfkeli bakışlarını. Seni kucaklamaya kalkıştı, engel oldun ona.
-"Atilla, çık."
-"Hastaneye gidiyoruz, doktorunla konuşacaksın."
-"Hayır, Atilla git!"
Ellerini tutmuş, seni kucağına almıştı. Dışarı çıkardı, arabaya bindirdi. Yola çıktınız.
-"Atilla, sondu. İhtiyacım vardı."
-"Anneni sikeyim, babanı sikeyim, acılarını sikeyim! Bana yalan söyledin!"
-"Yemin ederim uzun süre sonra ilkti! Olmayacak bir daha! Duramadım, çok kötüydüm!"
-"Seni o halde gördüğümde ne hissettim biliyor musun! Ha!"
-"Lütfen, Atilla! Ben hasta değilim! Annemin ölüm yıldönümü yaklaştı, hatırlamak canımı yakıyordu! Tekrar hastaneye yatırılmak istemiyorum!"
Arabayı sağa çekmişti Atilla. Sinirli gözlerini sana çevirdi, yüzünü elleri arasına aldı.
-"Sen bana bir daha olmayacak dedin, söz verdin. Benim bu illetten, satanından da, kullananından da nefret ettiğimi en iyi sen bilirsin. Niye yaptın?"
-"Ayrılacak mısın benden?"
-"Sen bir daha yapacak mısın bunu?"