___________________________________________
İlk motive kurgumun devamı niteliğindedir. Okumamış olanlar 1. bölümü okuyabilir. Ateş Hava Yolları keyifli rüyalar diler.
___________________________________________
1 haftanın gayet stabil geçen 2 günün ardından 3. günün sabahına uyanmıştın. Şaşırmıştın, Tolga bu 2 gün içerisinde hiçbir extreme hamle yapmamış, küçük flörtleşme çabaları dışında sana yanaşmamıştı bile. Sabah duşundan çıktığın saatte, biz bunun Tolga'nın günlük rutinini ezbere biliyor olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz, kapı çalınmıştı. Üzerindeki sabahlıkla kapıya çıktığında kapının önünde ikinizin favori şarabını ve kırmızı gülleri bulmuştun. Kaşların çatılır ve gülleri kucağına alırsın.
İçeri girip şarabın üzerindeki notu aldığında şaşkınlığın hafif bir gerginliğe dönüşür.
"Şu gece "datelerimizden" birine daha ne dersin?
Can :)"
Telefonunu alıp Tolga'yı ararsın.
-"Efendim."
-"Date demiyorduk biz bunlara."
-"Senin hiçbir zaman niyetinin benimle date'e çıkmak olmadığını iddia edebilirsin fakat ben kabul etmiyorum."
-"Et veya etme öyleydi!"
-"Tamam hala kabul etmiyorum."
-"Tolga, yanlış anlaşılmaktan nefret ederim!"
-"Bugün evden çalış istersen, yorucu bir gece olacak gibi hissediyorum. Ki benim hislerim kuvvetlidir bilirsin."
-"Bu bir teklifse kabul etmiyorum!"
-"Teklif değildi, geliyorum."
Telefonu sinirle Tolga'nın suratına kapatmıştın. Üzerini giymiş ve stüdyona yola çıkmıştın.
*****
Eve olabilidiğince geç girmeye çalıştın. Fakat kapıyı açtığın gibi mutfaktan gelen sesler irkilmene sebep olmuştu. Kapı kenarındaki beyzbol sopasını alıp olabildiğince sessiz şekilde mutfağa girdin. Karşında Tolga'yı görmenle elindeki beyzbol sopasını yere atmıştın.
-"Sakin ol şampiyon, benim."
-"Nasıl girdin?"
-"İyiyim ya, sen nasılsın? Ha yedek anahtarın bendeydi bu arada."
-"Şu yaptığın yasal değil, farkında mısın?"
-"Güzel, illegale bayılırım."
Tolga'nın suratına öfkeli bakışlarını atmana rağmen aslında oldukça hoşuna gitmişti mutfağına girip ikiniz içinde birşeyler yapması. Hoşlantı mı, elbette. Fakat bu duruma aşk ismini koyamayacak kadar korkaktın.
-"Hadi şampiyon, gidip üzerini değiştir. Birazdan hazır olur."
Sen söylediklerine boyun eğmiş, odana çıkıp kendine gelmeye çalışmıştın. Tekrar yanına döndüğünde bu sefer onu salonda, masayı hazırlarken bulmuştun. Oldukça ortamı romantize eden masa, güller, şarap ve müzik kalbini oldukça hızlandırmıştı.
