Keyifli okumalar!
22 Kasım 2024
Korhan'dan
"Dediklerimi unutma. Kimseye bulaşma-" Zehra'nın kaç kere dediğini saymadığım öğütlerini dinlememek için masadan kalktım.
Kapıdan çıkacağım sırada "Korhan," diye seslendi ufalarak.
Umarsamazca ona doğru döndüm ve kafamı salladım.
"Bugün yirmi iki kasım biliyorsun değil mi?" İlk önce gözlerimi kıstım. Sonra aklıma geldi... Doğum günümü unutmuştum. Zaten o kadar da önemli değildi. Anneme zarar veren tarihlerden biriydi sadece.
"Evet," dedim baygın gözlerle, bir an önce koğuşa gidip Batu'nun İtalya'dan getirdiği fotoğraflara bakmak istiyordum. Pera'nın fotoğraflarını izleyerek düşünmeyi bir süreliğine bırakmak iyi geliyordu.
Zehra eski günlere gider gibi oldu, gözleri dolmuştu. Umursamadım.
Saçına elini atıp karıştırdı ve çantasını alarak ayağa kalktı. İnce topuklularından çıkan rahatsız edici sesle yanıma yaklaştı.
"Belki koyduğun kuralları biraz aşıyorum. Yani o resmiyeti kaldırıyorum ama bunu yapmazsam omuzlarımda bir yük olur." İç çektim ve kafa salladım.
"Doğum günün kutlu olsun Korhan." Elini kaldırdığında omzuma atacağını anladım üstten bir bakış attığımda durdu.
"Mesafeni koru, yerini bil." dedim sert çıkan sesimle.
"Tamam..." dedi. Yeşil gözleri kızardı.
Elini çantasına attı ve karıştırmaya başladı. Aradığı şeyi bulduğunda onaylarcasına mırıldandı.
"Kimse bilmez ama bana söylemiştin." Bitter çikolata olduğunu düşündüğüm bir paket vardı elinde. Kaşlarımı çattım, bunu hatırlamasına şaşırmıştım.
"En sevdiğin çikolata; bitter." Paketi elime verdi. Gözlerime bakarken eskileri özlediğini görüyordum ama ona karşı kurduğum bariyeri en fazlasından gördü. Ondan ne nefret ediyordum ne de seviyordum. Beni terk ettiği gün dediğim gibi onu öyle bir unutmuştum ki sadece sokaktan geçen kişilerden biriydi benim için.
Kapıdan çıktı ve sertçe kapattı. Çikolatayı odadaki çöpe attıktan sonra ben de çıktım.
Kapıda bekleyen gardiyana ağzımın içinden sövdükten sonra ellerimi uzattım kelepçelemesi için.
Kelepçeyi taktıktan sonra koğuşa doğru yürümeye başladık.
"Bu ara dikkatli ol." Gardiyana yandan bir bakış attım.
Nefesimin bile yankı yapması sinirlerimle iyice oynuyordu. 5 aydır bomboş duvarlardan başka gördüğüm şey yoktu.
Koğuşa geldiğimizde kelepçeleri çözdü, içeriye adımladım.
Koğuşa göz gezdirdikten sonra sol en köşedeki ranzaya gittim. İç çekerek yatağıma oturdum ve yastığımın altına sakladığım resimleri çıkardım.
Normalde durgun atan kalbim hızlanmaya başladı, istemsizce gülümsedim. Pera'nın karnını tutarak çektiği resimleri çok seviyordum. Hamilelik ona çok yakışmıştı. Nefesim titredi.
Diğer resme geçtim. Koltuğa oturmuş üstten hem karnını hem de kendini çekmişti. Dudaklarının kıvrımını görünce gözlerim takılı kaldı orada.
Sırtımı biraz daha yatak başlığına dayayıp yatağa uzandım. Elimdeki fotoğrafa bakarken nefesim yavaşladı ve gözlerim kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İtalyan Mafyası (+18)
Roman d'amourÜnlü İtalyan mafyası Korhan Kumludağ, yıllardır aradığı aşkını rüyasında görür. Rüyasındaki kızı yıllarca arar ve sonunda bulur; Pera Adıgüzel. Hayatını sefalet içinde sürdüren Pera'ya kafayı takan Korhan onu elde edebilmek için çabalar ve bir yol...