"TESLİMİYET"

1K 53 79
                                    


"Doğruluk mu cesaret mi?" Kaçışım yoktu. Reddedersem bunu tuhaf karışılarlardı.

Dışarı çıkıp ateş başına oturduk. Alex tam karşıma oturdu. İlk şişeyi Sofia çevirdi. Candy adında bir kıza geldi.

"Doğruluk mu cesaret mi?"

Kız düşünmeden "Cesaret." dedi.

Sofia sırıtarak, "İç çamaşırların kalana kadar soyun." dedi. Kolaydı. Ama tüm erkeklerin iştahını görebiliyordum. Köpek yavruları gibi doyumsuz ve aç bir şekilde bakıyorlardı. Kız üstünü çıkarırken "Ooo süpersin" sesleri havada uçuştu. Görevini yapınca Candy şişeyi aldı ve çevirdi.

Şişe Arthur da durdu.

"Doğruluk Candy, sormana gerek yok."

"O zaman bize kaç kızla birlikte olduğunu söyle."

Arthur geriye yaslandı ve bundan gurur duyar gibi konuştu. "Sayamadığım kadar çok."

Arthur şişeyi alıp çevirdi ve sıra bana geldi. Sonunda olacaktı. Tahmin ediyordum.

"Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu. En fazla ne sorabilirki. Bunu doğruluk ile geçiştiricem. Sonuçta yalan söylediğimi bile anlamayacak kadar salak.

"Doğruluk." dedim.

İlk başta hayal kırıklığına uğradı. Pis sapık sana cesaret dermiyim.

"İlk öpücüğünü kim çaldı?"

Siktir. Eğer doğruyu söylersem herkes aramızda bir şey olduğunu düşünecek ki bu benim işime gelir. Eğer yalan söylersem, Alex bundan nefret ediyor.

"Alex." dedim. Herkes sustu. Sofia'nın yüzündeki gülümseme kayboldu. Alex'in yüzü ciddiydi. Düşünceli bakışını benden ayırmıyor du. Bu hoşuna mı gitmişti yoksa farklı bir şey mi hissediyordu bilmiyorum. Sanki böyle bir cevap beklemiyormuş gibiydi.

"Neyse sıra sende Alya." şişeyi bana uzattı. Çevirdim. Bingo Alex'e geldi.

"Doğruluk mu cesaret mi?"

Gözleri gözlerime kenetlenmişti.

"Doğruluk."

Öğrenmek istediğim tek bir şey vardı. Sonucu ne olursa olsun bunu deli gibi öğrenmek istiyordum.

"Burada tek bir kişiyi öldürmeni isteseler, kimi öldürürdün?"

Alex bana uzun süre baktı. Sanki bana söyleyip söylemeyeceğine karar veriyormuş gibi.

"Bunu duymak canını yaksada öğrenmek istiyor musun?" diye sordu.

"Evet." dedim beklemeden.

"Seni". Soğukkanlılık, bir taş heykeli gibi yüzüne kazanmıştı ve bu onu çok zalim gösteriyordu.

Nefes almaya çalıştım. Duygularım yoğunlaşmış, ellerim titremeye başladı. Gitmek istiyordum ama aynı zamanda kalmak. Kaçmak hiçbir şeyi değiştirmezdi. Neden beni öldürmek istiyordu neden?

Julia teselli verir gibi elime dokundu ve şişeyi alıp Alex'e uzattı. Şişeyi çevirince tekrar bana geldi.

"Doğruluk." dedim sormasını beklemeden.

"Korkunu anlat. En çok korktuğun şeyi."

Bakışım yere doğru kaydı. En büyük korkumu söylemek ne kadar doğruydu. Ama o öğrenmek istiyordu. Öğrenip bana karşı kullanmak. Canımı yakmak istiyor ve bundan zevk alıyordu. İyi o zaman bende öğrenmesine izin verecektim.

" Hapis edilmekten. "dedim.

Bakışları keskinleşti. Delice bakışlarından kaçmak istedim. Candy'nin sorusuyla ona doğru döndüm.

Aşkın Siyah TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin