NOT: KARAKTERLERİ YAVAŞ YAVAŞ TANITMAK DAHA İYİ OLUR DİYE DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN BAŞTA TANITMADIM. İYİ OKUMALAR. 💙
Kasabaya taşındıktan bir hafta sonra bu zamana kadar geçirdiğim en sakin haftayı tek geçirmiştim. Güzel gidiyordum.
Lise üçün bitmesine iki ay gibi bir zaman da okul değiştirdiğim için beni okula almadılar.Babam bunu hemen hallederdi ama ben istemedim. Kimsenin nasıl biri olduğumu bilmelerini istemiyordum. Anneannesinin yanına taşınan bir taşra kızı olarak bilseler daha iyi olurdu benim için.
Bu iki ayı çalışıp lise üçü bitirdim. Bu konuda babamdan yardım aldım. Daha sonra eski okuluma dönerek transferimi istedim. Aslında bu yeni hayata çabuk alıştım.
Her sabah ekmek almak için çıktığım markete giderken komşularımıza selam verip sohbet ediyordum. Yaşlıların market eşyalarını taşımaya, hayvanlarını gezdirmeye alışmıştım.
Her gün beni öve öve bitiremiyorlardı. "Ah güzel kızım çok iyi kalplisin," bir diğeri "Keşke benim torunum da senin gibi yardımsever olsa," geriye kalanlar ise "Şimdiki gençler gezip hayatını yaşarken sen hep bize yardım ediyorsun. İyiki varsın" felan...
Bunları duymak iyimi geliyordu yoksa hiç umrumda değil miydi bilmiyorum. Yinede sevilmek güzel hissettiriyordu.
Okulun tatil olmasının ardından iki gün geçmişti. Kasabalı kızlar parti hazırlığı yapıyordu. Annenannem Lucia ile yan komşumuzun bahçesinde çay içerken bir kız yanımıza geldi. Sanırım bu evin torunuydu. Oda benden bir hafta sonra buraya babaannesinin yanına taşınmıştı.
Sebebini bilmiyordum ama öğrenmek umrumda da değildi açıkcası. Kendi halinde biri gibiydi. Dedesi kasaba şerifi olduğu için okula almışlardı. Heyecanla aldığı kıyafetleri gösterdi.
"Julia tatlım hepsi de çok güzel oldu." dedi komşumuz Karmen. Aslında sadece kırmızı olan yakışmıştı. Diğerleri resmen beni giyme diye bağırıyordu.
Julia, "Sence hangisi Alya?" Diye sordu.
"Hmm Kırmızı olan daha çok yakıştı sanırım." dedim. Sanki duymak istediği bu değil gibi yüzünü buruşturdu.
"Ben siyah olanı beğendim." dedi Julia. Tanrım kimseye iyilik yaramıyor. İlk defa doğruyu söylemek istedim ama kıza bak, varoş gibi giyinmek için ısrarlı. Kendi bilir ezik.
Düşüncelerime sırıtırken kız bunu fark etti, gözlerini kısarak,
"Sence bu çok mu komik?"
"Komik olan seçtiğin kıyafet." dedim hemen.
Annenannem kolumu hafifçe tutarak beni sakinleştirmek istedi. Biliyordu beni en iyi o tanıyordu. Zorla iyilik yaptığımı biliyordu.
"Eminim senin kıyafetlerinin hepsi ucuz alınmış bez parçalarından başka bir şey değildir."
Bardağı taşıran son damla olmuştu.
"Julia senin o bez parçaları dediğin tek bir kıyafetle ev satın alınır." dedim tıslayarak.
Kollarını göğsünde birleştirip beni baştan aşağı süzdü.
"Hıhh hiç sanmıyorum."
Hızlıca onu kolundan tuttum "Gel benimle"
Annenannem beni durdurmak istesede komşumuz onu durdurdu.
"Bırak kendi aralarında halletsinler."
Kızı kolundan sürükleyerek odama götürdüm. Giyinme odasını açarak içeri ittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Siyah Tonu
Teen Fiction(Smut var.) Geçmişin den kaçmak için ülke değiştirip bir kasabaya yerleşen Alya ve onu gölgesi gibi izleyen gizemli bir adam. Güçlü, zeki, kurnaz ve herkese diz çöktürecek bir kişiliğe sahip. Tüm kadınların sahip olmak isteyeceği bir adam en ünlü m...